Gürsoy, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 2010 fındık ihracat dönemini değerlendirdi. Geçen yıl 2010 yılında Türkiye'nin yaptığı fındık ihracat miktarının, son 8 yılın yüksek rakamı olduğunu vurgulayan Gürsoy, ihracatçıların fındığı hak ettiği değere ulaştırmak için çalışmaya devam ettiklerini vurguladı. Devlet desteklemesi olmadığı için fiyatların serbest piyasada oluşmasının sağlandığını ve böylelikle fiyatların da üreticileri tatmin edecek seviyelerde ulaştığını belirten Gürsoy, "Hiç de azımsanmayacak bir miktar olan 600 bin ton civarında bir rekoltenin idrak edildiği yılda dahi fiyatların düşmemesi çok sevindirici. Bu durumun, serbest piyasa şartlarının devam etmesi halinde 700 - 800 bin tonluk rekoltelerin önümüzdeki 5 yıl içinde sorun olmaktan çıkacağı şeklindeki öngörülerimiz ne denli isabetli olduğunun bir göstergesidir." dedi.
İhracatı 300 bin tona çıkarma halinde iç tüketimde de sağlanacak artışlarla ihtiyaç duyulacak üretim miktarının hemen hemen bu seviyelerde olacağını aktaran Gürsoy, şöyle konuştu: "Alınan önlemler kararlı bir şekilde uygulanmaya devam edildiği takdirde arz fazlası sorununun tehdit olmaktan çıkacaktır. İç tüketimin artırılmasına katkıda bulunabilecek her kesime de büyük görevler düşmektedir. Son zamanlarda iç piyasada fındıkla ilgilenmeye başlayan firma sayısının artması ve bunun sonucunda ürün çeşitlemesine gidilmiş olması, iç tüketimdeki artışın çok önemli boyutlara ulaşmasını sağlayacak ve dolayısıyla arz fazlasının ortadan kaldırılmasına büyük katkı yapacaktır."
Yıllardan bu yana belirsizliklerle dolu şartlar içinde fındık ihracatının artırılması için risk alarak büyük yatırımlar yapan ve bugün bunun meyvelerini almaya başlayan tüccar-imalatçı-sanayici tüm fındık ihracatçılarına teşekkür eden Gürsoy, "Eskiden neredeyse sadece ithalatçı firmalara ihraç edilebilen Türk fındıklarının, dünyanın ünlü dev firmalarının tesislerine doğrudan teslim edilmesini sağlayan özgüven, kapasite ve yeteneğin bu yatırımlar sayesinde elde edildiğinin unutulmaması gerekmektedir." diye konuştu.