ABD'nin saygın gazetelerinden New York Times'da (NYT) yer alan bir yazıda, ''Güç kazanan Türkiye'nin, Irak'ın her yerinde nüfuzunu tesis ettiği ve yatırım yaptığı'' belirtildi.
Gazetenin birinci sayfadan verdiği ve Anthony Şadid imzasını taşıyan haber yorumda, ''Osmanlı'nın parlak günlerinden bu yana son dönemde giderek güçlenen Türkiye'nin, Irak'taki nüfuzunu ve yumuşak gücünü, kültür, eğitim ve ekonomik ilişkiler yoluyla artırdığı, ağırlığını, nüfuzunu ve gücünü Irak'ın kuzeyinden güneyine her yerde gösterdiği'' görüşü dile getirildi.
ABD ve İran'ın çekiştikleri Irak'ta Türkiye'nin yükselişinin, Türkiye'nin geçmişe göre daha iddialı ve bağımsız dış politikasının en büyük başarısı olabileceği yorumu yapılan yazıda, ''Türkiye'nin kuzey Irak ve Irak'ın diğer bölgelerindeki etkisi, İran'ın Irak'ın geri kalan bölgelerindeki etkisinden daha derin olmasa da daha büyük'' ifadesi kullanıldı.
ABD'nin Irak'ı işgal ederek 4 bin 400'den fazla kayıp verirken, Türkiye'nin Irak'ta yumuşak gücünü kullandığını, kültür, eğitim ve ekonomik ilişkiler yoluyla nüfuzunu daha kalıcı ve meşru şekilde yaydığını kaydedilen yazıda, Irak'taki Türk diplomatların görüşlerine de yer verildi.
Basra Konsolosu Ali Rıza Coşkun'un ''Biz burada son derece memnuniyetle karşılanıyoruz'' dediğini yazan gazete, Erbil Konsolosu Aydın Selcen'in de ''Kimse Irak'ı ya da bir bölümünü ele geçirmeye çalışmıyor. Biz Irak ile yollar, demiryolları, petrol ve doğalgaz hatları yoluyla bütünleşeceğiz. Sınırın iki yanında insanların ve malların serbest geçişi olacak'' dediğini aktardı.
Türkiye'nin Irak'taki nüfuzunun, kuzey'de Zaho'dan, Bağdat üzerinden, güneydeki Basra'ya kadar bir eksende görüldüğüne dikkat çekilen yazıda, ''eskiden kuzey Irak'ı kendisine karşı bir tehdit olarak gören Türkiye'nin, son dönemde Irak'la güzel bir dostluk olarak adlandırılabilecek ilişki başlattığı'' belirtildi.
Türkiye'de siyasete yeniden yön veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'sinin Irak'ta da aynı şeyi yaptığı vurgulanan yazıda, bu durumun tüm bölgede yansımaları olduğu ifade edildi. Türkiye'nin, küreselleşme sürecinin ve Ortadoğu pazarlarına yönelmesinin bölgede sadece Amerikan gücünün nihai olduğu yönündeki varsayımları geçersiz kıldığına işaret edilen yazıda, Türkiye'nin Irak'ta kendisini ekonomik bütünleşmeye adadığı kaydedildi.
İki ülke sınırından Türk mallarını taşıyan günde bin 500 kamyonun Irak'a geçtiği ve bu malların kuzey Irak'taki dükkanları doldurduğu kaydedilen haberde, Türkiye ile Irak arasındaki ticaretin 2010 yılında 6 milyar dolara ulaştığı, bu rakamın 2008 yılındaki miktarın yaklaşık iki katı olduğu bildirildi. Haberde Türk yetkililerin iki ya da üç yıl içinde Irak'ın Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olabileceği tahmininde bulundukları da ifade edildi.
Haberde şarkıcı ve işadamı İbrahim Tatlıses ile ortaklık kuran Iraklı Kürt işadamı Rüşdi Said'in, Irak genelinde 100 bin villa ve apartman inşa etme projelerinden de söz edildi. Said'in yaşadığı Erbil'de ve kuzey Irak'ın başka yerlerinde 15 bin civarında Türk'ün çalıştığını belirten gazete, 700'den fazla Türk şirketinin ise bölgedeki tüm yabancı şirketlerin üçte ikisini oluşturduğunu yazdı.
Erbil'deki Türk Konsolosluğunun Iraklılara günde 300'e kadar varan vize verdiklerini belirten gazete, bölgede Türk okullarının da bulunduğunu aktardı.
Türk yetkililerin bölgeyi Amerikan-Meksika sınırına benzer bir bölgeye dönüştürmekten söz ettikleri dile getirilen yazıda, Türkiye'nin, Irak'la ekonomik bütünleşmeyi, Ortadoğu'da henüz olgunlaşmamış pazarlara ulaşma yönünde bir yol olarak gördüğü yorumu da yapıldı.
Yazıda ''kuzey Irak'taki Kürt yetkililerin, Türkiye ile ittifaka, bölgeyi hala etkisi altına almaya çalışan İran'a karşı daha çok öncelik verdikleri'' yorumunda bulunulan yazıda, ''Iraklı Kürt yetkililerin, kendi bölgelerinin Türkiye'nin çıkarlarına karşı olmadığını söyledikleri'' ifade edildi.
Türkiye'nin Irak'taki başarısının bir başka sürpriz yanının ise burada yaydığı güçlü imajı ve pop kültürü olduğunu vurgulayan gazete, Irak'ta izlenen Kurtlar Vadisi ve diğer Türk dizilerinin büyük rağbet gördüğünü aktardı.
Türkiye'nin Bağdat'taki siyasi nüfuzunun da son derece yaygın olduğunun altı çizilen haberde, Türkiye'nin, ABD ve İran'ın aksine, Irak'taki tüm kesimlerle bağ kurduğuna işaret edildi.
Haberde Türkler tarafından inşa edilen Basra Uluslararası Fuar Alanının haziran ayında açıldığı, burada bugüne dek 3 fuarın düzenlendiği de hatırlatıldı.
Türkiye'nin Irak'taki petrolle de ilgilendiğini yazan gazete, Kerkük-Ceyhan boru hattının Irak'ın ihraç ettiği kabaca yüzde 25'lik petrolü taşıdığını, ayrıca Türk şirketlerinin petrol ve doğal gaz kontratlarında hisseleri olduğunu kaydetti. Türkiye'nin Irak'ın doğalgazını belki de Rusya'yı atlayarak Avrupa'ya taşıyacak 11 milyar dolarlık iddialı Nabucco doğal gaz projesine de imza attığı dile getirilen yazıda, Türk inşaat şirketlerinin Basra'daki Sheraton Otelini yenilediğini ve yine Basra'da 65 bin kişilik stadyum inşatına yardım ettikleri vurgulandı.
THY'nın İstanbul'dan Basra'ya haftada 4 kere uçuş planladığını da yazan gazete, Basraland eğlence parkındaki pek çok eğlence merkezinin sahibinin Türk olduğunu belirtti.
Haberde Basra Konsolosu Ali Rıza Coşkun'un, buradaki Türk faaliyetleri ile ilgili olarak, ''Burada Türkiye'den başka çalışan yok, Basra bakir. Buraya kim önce gelirse, kim önce iş bağlantısı kurarsa, gelecekte en fazla karı da o yapacak. Ben burada, şu anda (Türkiye'ye) rakip hissetmiyorum'' sözlerine yer verdi.
AA