Başbakan Tayyip Erdoğan, 'iki dil' ve 'özerklik' tartışmalarıyla ortamı geren BDP'ye sert eleştiriler yöneltti. Erdoğan BDP'nin çözümden yana olmadığına işaret ederek, "BDP'nin attığı adımlar ne hak arayışıdır ne de sorunların çözümüne ilişkin bir katkıdır. Tam tersine süreci bulandıracak adımlar atarak çözümü engellemek niyetinde olduğunu göstermiştir" dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, yola çıkarken 'tek bayrak, tek millet ve tek vatan' dediklerini belirtti.
TRAJİK SAHNELERİ KALDIRDIK
Doğu ve Güneydoğu illerinde 'arama yapılacak' haberi geldiğinde genç kızlar ve erkeklerin ellerindeki müzik kasetlerini korkuyla tandırlara attıklarını hatırlatan Erdoğan, "Biz bu trajikomik sahnelerin hepsine son verdik. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi iki yıldır tüm boyutlarıyla konuşuluyor ve tartışılıyor. Ama bizim iki yıldır üstüne basa basa söylediğimiz şudur: Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni ideolojilerden, gündelik politik çıkarlardan, oy hesabından, reyting kaygısından bağımsız düşünmediğiniz müddetçe anlayamaz ve anlamlandıramazsınız' dedi.
AÇILIMIN NETİCESİNİ ALACAĞIZ
Birilerinin 'Milli Birlik Kardeşlik Projesi'nin tutmadığı' görüşünü savunduğunu belirten Erdoğan, 'Sen zaten başından beri böyle düşünenlerdensin. Biz bunun neticesini alacağız ve bunu da göreceğiz inşallah. Eğer bu sürece vicdanınızı koymazsanız, eğer bu süreci anlamak için vicdanınızın sesine kulak vermezseniz hiçbir sonuç alamaz, hiçbir şey de anlayamazsınız' şeklinde konuştu.
BDP ÇÖZÜM İSTEMİYOR
BDP'nin son zamanlarda yaptığı çıkışlara dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "BDP'nin asıl niyeti şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıkmıştır. BDP, sorunun var ettiği, sorunun ortaya çıkardığı bir siyasi yapıdır aslında. Dolayısıyla sorunun çözümünden de hazzetmeyecek, bunu kabullenmeyecek... Böyle bir siyasi yapıdır. Çünkü sorun çözüldüğü anda, biliyor ki oy noktasında bitmiştir. Açık söylüyorum, bu tavır annelerin gözyaşından, babaların yürek sızısından, gençlerin kanından rant elde etme tavrıdır. Bu kadar açık söylüyorum. Bu tavır kardeşliği, birlikteliği, dayanışmayı güçlendirme tavrı değil nifak tohumlarını filizlendirme tavrıdır. Bu tavır ülkeye, millete maliyeti ne olursa olsun AK Parti'yi seçimler öncesinde güya yıpratma tavrıdır. Buna biz asla izin vermeyeceğiz. İnanıyorum ki milletim de izin vermeyecektir" diye konuştu.
EVDE OTURAN ÖLÜR
Grup salonunda bulunan Roman vatandaşlara ayrımcılığı kaldıran yasayı kanunlaştıracakları müjdesini veren Başbakan Erdoğan, Romanların 'evde oturan ölür' diye çok güzel bir sözü olduğunu söyledi. Erdoğan, konuşması sırasında salonda bulunan Roman sanatçı Balık Ayhan'a baktı. Bu sırada grup toplantısına katılan Roman vatandaşlar, 'Romanlar seninle gurur duyuyor' şeklinde slogan attı.
Bu haritayı niye alkışlıyorsunuz?
Ekonomideki gelişmelere değinen Başbakan Erdoğan, hizmetleri, eserleri sayesinde yollarda, sağlıkta eğitimde, enerjide Türkiye'nin haritasını değiştirdiklerini söyledi. 2002 yılı öncesi ve 2010 yılında, Türkiye'deki duble yollar ve havayolu taşımacılığına ilişkin haritaları gösteren Başbakan Erdoğan, 2002 öncesi duble yol haritasını gösterdiği sırada salonda bulunanların alkışlaması üzerine, gülerek, 'Niye alkışlıyorsunuz? alkışlanacak olan şimdi geliyor' dedi. Erdoğan, sadece Türkiye'nin haritasını zenginleştirmekle kalmadıklarını belirterek, "Türkiye'nin Avrupa'daki ve dünyadaki konumunu güçlendirdik. Bir dünya haritası üzerinde Türkiye'yi parlayan bir yıldız, yükselen bir ekonomi, huzur ve istikrar coğrafyası olarak yeniden çizdik' diye konuştu.
Kardeşlik resmi çiziyoruz
Biz milletin, ülkenin derdiyle yollara düştük. Biz bu ülkenin gönül haritası üzerinde kardeşliğin resmini çizmenin mücadelesini veriyoruz. Biz etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik yola çıkarken. Ülkemizde birçok etnik unsur var. Bunu biz zenginlik olarak görüyoruz. Aynı şekilde bölgesel milliyetçilik de yapmıyoruz. Sadece Batı'ya yüklen, gerisini bırak. Bu olmaz. Tüm ülkede yükselişi her yerde göreceğiz. Batı neye sahipse, Doğu ve Güneydoğu'da onlara sahip olacak.
Bizim millet kavramına yüklediğimiz anlam çok açıktır. Biz millet kavramına yüklediğimiz anlam ile 9 yıl önce neredeysek bugün de aynı yerdeğiz. Şartlara göre renk ve şekil değiştirenlerden değiliz. T.C. vatandaşlığı üst kimliği altında herkes devlet karşısında eşittir, hürdür. Bizim en baştan beri söylediğimiz budur. Türkiye her dalında ayrı bir çiçeğin açtığı ülkedir.
Benim Roman vatandaşım bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ben onlarla büyüdüm. Onlarla birlikte okula gittim. Bundan da mutluyum.
AK Parti grubunda yer kavgası
AK Parti grubunda yer kavgası yaşandı. AK Parti grubuna vatandaşların yoğun ilgisi sonucu grupta oturacak yer kalmaması, bakan ve milletvekillerinin ayakta kalması üzerine milletvekillerinin bölümlerine oturanlar kaldırılmak istendi. Ankara İl Teşkilatı'nın parti toplantılarına girişini yasakladığı Temel Yürekli isimli vatandaş, izinsiz grup toplantısına girince, Meclis korumaları tarafından salondan çıkarılmak istendi. Temel Yürekli direnince arbede yaşandı.Korumalar vatandaşı "Milletvekili sırasında oturuyorsun buradan çıkmanız lazım" diyerek uyardı. Ancak Temel Yürekli, "Çıkmayacağım ancak beni buradan Başbakan çıkarır. Ben bu partinin üyesiyim" sözleriyle karşı çıktı. Yürekli direnince, Meclis korumalarınca zorla dışarı çıkarılarak Meclis polisine teslim edildi.