Yüzlerce belgeye, ses kaydına ve dönemin MİT Müsteşarı ile Genelkurmay başkanlığının tespitine rağmen Balyoz darbe planını buharlaştırmaya çalışıyorlar. Tam bir illüzyonla karşı karşıyayız. Bir valiz dolusu belgeyi, içinde buldukları birkaç ayrıntıdan hareketle kaşla göz arasında yok etmeye çalışıyorlar. Darbe soruşturmalarından hazzetmeyen medyanın da yardımı ile bir numaralı sanık olarak yargılanan Çetin Doğan'ı, demokrasi kahramanı ilan etmek üzereler. Fakat işleri zor. Demokrasiyi askıya almak için yaptıkları seminerde çok iz bırakmışlar. Kozmik odaya girme yetkisi olan sivil memurların ifadeleri ile CD'ler üzerindeki teknolojik analiz imkânı, kaçış yollarını tıkıyor.
Balyoz darbe planının iki numaralı sanığı olarak yargılanan Özden Örnek, o meşhur darbe günlüklerine Eylül 2003'te şu notu düşüyor: "Bundan sonra bahriye işlerinden çok siyasi işleri konuşmaya başlayacağız." Örnek paşa, bu cümleyi dönemin kuvvet komutanları ile yaptığı görüşmelerden sonra kaleme almış. Bu sözleri, 2003'te askerin kendi işini bırakıp başka işlerle uğraştığının itirafı olarak okumak mümkün. Kafes planı, Poyrazköy davası, Dursun Çiçek'in hazırladığı kirli tezgâh, amirallere suikast planı, fuhuş ve casusluk soruşturması... Bu soruşturmalarda ağırlıklı olarak Deniz Kuvvetleri'ne bağlı subaylar var. Komutanın ifadesiyle tekrarlayacak olursak bahriye işlerini bırakanların 2003'teki işleri bunlar. O yıllarda diğer komutanlıklarda da işlerin çok farklı olmadığını görüyoruz. Balyoz'da yargılananlar arasında Deniz Kuvvetleri'ne bağlı önemli isimlerin olduğunu hatırlamakta fayda var.
Toprak altına gizlenmiş onlarca silaha, bombaya ve yasa dışı işlerin planlarını deşifre eden binlerce belgeye rağmen birileri hâlâ 'yok böyle bir şey' noktasında duruyor. Son çıkan bilgi ve belgeler, 2003 yılındaki darbe planını oluştururken 'acıma yok, tepeleme var' diyen Çetin Doğan'ın kızı ve damadını zor durumda bırakacak nitelikte. Sivil memurların ifadelerine göre, çürütülmeye çalışılan CD'nin üzerindeki el yazısı, işin sırrını ifşa ediyor. Kozmik odadaki memurlar, CD üzerindeki 'Or-K-na' yazısında, muhatabın Çetin Doğan olduğunu belirtiyor. CD'ye sonradan ilave olabilir mi? Bu sorunun cevabını teknoloji veriyor. Soruşturmayı yürütenler, öyle titiz çalışmışlar ki, CD'lerde kim, ne zaman işlem yaptıysa hepsini ortaya koymuşlar. Mesela 'Milli Mutabakat Hükümeti' dosyasını 5 kullanıcı kayda almış. Nazlı isimli kullanıcı tarafından girişi yapılan dosyaya sırasıyla kimlerin müdahale ettiği tek tek belirlenmiş. Son müdahaleyi yapan kişi Süha Tanyeri. Nazlı'nın kimliği ve hangi bilgisayarı kullandığına kadar her şey ayrıntıları ile belirtilmiş. İlgili haberimizde daha detaylı bilgiler yer alıyor. Süha Tanyeri'nin son müdahaleyi yaptığı 'Milli Mutabakat Hükümeti' ile ilgili belge çok önemli. Bu belge, seminerin darbe planı olduğunun göstergesi. Birinci Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın askerlik işini bırakıp hükümet arayışına geçtiğini gösteren belgelerden biri. Zaten semineri izleyen dönemin Genelkurmay temsilcisi, amaç dışına çıkıldığı tespitini yaparken 'milli mutabakat hükümeti' arayışına dikkat çekiyordu.
Demokrasimizin geleceği açısından Balyoz davası kritik öneme sahip. Yüzlerce askerin kendi işlerini bırakıp, hükümet arayışına girmesini kabul etmek mümkün değil. Yargı kuyumcu titizliği ile gerçeği ortaya çıkaracak. Bunda kimsenin şüphesi olamaz.
Ali Akkuş - Zaman