Prof. Dr. Görmez, CNN Türk'te Yazar Taha Akyol'un sunduğu 'Eğrisi Doğrusu' adlı programda, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Görmez, Taha Akyol'un "Kürtçe Kur'an-ı Kerim meali hakkında ne diyorsunuz" sorusuna, "Diyanet olarak bakıldığında, asıl konu Kuran'ın Türkçe'ye, Zazaca'ya, Arnavutça'ya, Boşnakça'ya tercümesi değildir. Bizim açımızdan ilahi vahyin, rahmet mesajının herkesin en doğru anlayabildiği, kendi anadilinde, en doğru konuşabildiği bir dile çevirmektir. Bundan hiçbir ilahiyat görevlisi, hiçbir dini kurum sarf-ı nazar edemez" cevabını verdi.
Kendi yayınlarını 21 farklı dile çevirdiklerini hatırlatan Görmez, "Dolayısıyla bir insan ilahi rahmet mesajını kendi dilinden okumak ve anlamak istiyorsa bu imkanı ona sunmak kadar tabi bir şey olamaz. Bunun tartışılması bile doğru değil. Zaten böyle bir şey yapıldığında şu görülecektir. Dinin temel bütün kavramlarının Türkiye içinde kullanılan dil ve lehçelerde aynı olduğunu göreceksiniz. Buradan hiç kimse bir ayrılık, gayrılık üretmeye kalkışmasın. Kur'anın tercümesini dahi bir ırk temelinde, bir etnik köken temelinde değerlendirmek doğru değil" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Görmez, dinin kelimelerine ve kavramlarına inildiğinde arada hiçbir farkın olmadığının ortaya çıktığını belirterek, "Biz aynı kelimelerle Allah'a yalvarıyoruz, dua ediyoruz, ezan okuyoruz, ibadet ediyoruz. Orada ayniliğimiz ortaya çıkar, ayrılık değil. Tartışılacak bir şey yok" ifadelerini kullandı.