Avrasya Grubu’nun analistlerinden Ian Bremmer FP'de yaptığı analizde Rusya ve Gürcistan üzerinden bölgeyi değerlendirdi. İşte o analiz
Avrupa ve Asya’nın kesişme noktasındaki eski Sovyet cumhuriyetlerinin sıralandığı bölge olan Avrasya için nispeten sakin bir yıl geçmiş gibi görünüyor. Büyük çoğunluğu açısından bölge, siyaseten istikrarlı; ülkeler yavaş fakat düzenli olarak ekonomik büyümeyi sürdürecek. 2012’de Rusya ve Kazakistan’da seçimler yapılacak ama her iki ülke de konumunu epey pekiştirmiş yumuşak-otoriter rejimler tarafından yönetiliyor. Ukrayna’da istikrar gelişiyor, Gürcistan’daysa risk devam ediyor.
Rusya’da iktidarda olan Putin-Medvedev ikilisi, ülkeyi asgari iç çalkantıyla yönetmeyi sürdürüyor ve mali krizin ardından ortaya çıkan toplumsal istikrarsızlık riski oldukça azalmış durumda. 2011’de Rusya siyasetini belirleyecek olan en önemli iki olay, aralıkta yapılması planlanan Duma (Rusya federal meclisinin alt kanadı) ve hemen arkasından Mart 2012’deki devlet başkanlığı seçimleri. Rusya’nın bölgesel nüfuzu, geçmişte olduğundan daha kurnazca kullanmasına yetecek kadar güçlü. Ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 3 ila 5 arasında artması bekleniyor. Siyasetiyse iki rakip hedef şekillendirecek: Seçimler öncesinde sosyal ve askeri harcamaları arttırmak yönündeki popülist dürtü ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe açıklarını azaltmak ve mali disiplin dayatmak yönündeki baskısı. Rusya, bütçe açığını azaltmak için uluslararası sermaye piyasalarına yüzünü dönecek, vergileri arttıracak ve geniş kapsamlı bir özelleştirme programına girişecek. Dış politika bakımındansa Moskova, daha fazla yabancı yatırım çekmeyi amaçlayan genel stratejisinin parçası mahiyetinde, Batı’yla, bilhassa ABD’yle ilişkileri iyileştirmeye çalışacak.
Nazarbayev’e halef gerek
Kazakistan’da yaşlanan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, iktidar koltuğunu bırakacak gibi görünmüyor. Başkanlık dönemini 2020’ye dek uzatacak referandumdan ‘Evet’ çıktığı takdirde, 2012’de yeniden seçilmek için aday olması bekleniyor. Fakat eninde sonunda ülkenin çeşitli seçkin tabakalarının kabul edebileceği bir halef hazırlaması gerekecek. Bu arada siyaset ve iş dünyasının liderleri, mevcut sistemi istikrarsız hale getirmeden, süreçte etkili olmaya çalışacaktır. Tahminlerin çoğu, Kazakistan için 2011’deki büyümeyi yüzde 3 ila 4 arasında gösteriyor. Ülke, bütçe açığını azaltmak, petrol ve doğalgaz üreticilerine vergileri arttırmak ve harcamaları kısma önlemlerini uygulamak konusunda muhtemelen Rusya’nın izinden gidecek.
IMF kredisi risk altında
Ukrayna’da IMF’nin talep ettiği reformların uygulanması Başbakan Viktor Yanukoviç’in popülaritesine zarar verebilir, ancak ülkenin çalkantılı siyaseti gelecek yıl istikrara kavuşma umudu da veriyor. Halkın öfkesi, 2011’de hükümet karşıtı gösterileri tetikleyebilir. Bu da bilhassa Yanukoviç’in popülerliği azaldığı ve muhalefet yeniden toparlandığı takdirde istikrara uzun vadeli bir tehdit oluşturabilir. Ayrıca Ukrayna’nın IMF kredisi için yapacağı reformların uygulanmasını riske sokabilir. Bölgesel olarak Ukrayna’yla Rusya arasında, 2011’deki tedarikleri etkileyebilecek bir doğalgaz krizi riski de hâlâ mevcut. Moskova’yla Kiev arasında son dönemde gelişen ilişkiler, tehlikenin önlenmesi açısından önemli.
Avrasya’nın genel sükûnet durumunun en büyük istisnası, Rusya’yla ilişkileri hâlâ gerilimli olan Gürcistan. 2011’in herhangi bir noktasında komşular arasında yeni bir sınırlı askeri çatışma yaşanması ihtimali söz konusu. Böyle bir çatışma, piyasalar ve yatırım ortamı üzerinde derhal olumsuz etki edecek ve bölgenin geri kalanında da sıkıntılar yaratacaktır.