Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Osman Baydemir: Kürt sorunu, anayasal ve yönetsel demokrasi problemidir

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Türkiye'nin Kürt sorunu bir Anayasal ve yönetsel demokrasi sorunudur. Çözüm de dem

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-30 15:42:00

Osman Baydemir: Kürt sorunu, anayasal ve yönetsel demokrasi problemidir
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Türkiye'nin Kürt sorunu bir Anayasal ve yönetsel demokrasi sorunudur. Çözüm de demokratikleşme, yeni bir Anayasa ve adem-i merkeziyetçi bir siyasi-idari yönetim anlayışı ile mümkündür." dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü makamında ağırlayan Baydemir, kentin problemleri ve Kürt sorunuyla ilgili düşüncelerini aktardı. Özellikle son 30 yılda yaşanan çatışmalı ortam ve buna bağlı zorunlu göçün kent yaşamda ciddi tahribatlar oluşturduğunu belirten Baydemir, çevre yolu ve uluslararası bir sivil havaalanı konusunda yardım istedi.

Türkiye'nin en büyük sorununun Kürt sorunu olduğunu kaydeden Baydemir, problemin sadece bugünü değil geleceği de ipotek altına aldığını vurguladı. Baydemir, "Artık bu soruna asayiş ve güvenlik perspektifinden yaklaşmak sonuç vermemektedir. Bugüne kadar yaşadıklarımızı sonuçları herkes için ağır olan bir 'isyan ve bastırma' döngüsü olarak özetlemek mümkündür. Oysaki sorunun özü insan ve halk olmaktan kaynaklı hakların kullanılamama sorunudur. Bu bağlamda Türkiye'nin Kürt sorunu bir Anayasal ve yönetsel demokrasi sorunudur. Çözüm de demokratikleşme, yeni bir Anayasa ve adem-i merkeziyetçi bir siyasi-idari yönetim anlayışı ile mümkündür." diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANLIĞI İLE HÜKUMET ARASINDAKİ UYUMLU ÇALIŞMA BÜYÜK BİR FIRSAT"

Sorunun çözümü için uygun koşulların mevcut olduğunu savunan Baydemir, şöyle devam etti: "Hükumet yasal ve anayasal değişiklikler için yeterli çoğunluğa sahiptir. Cumhurbaşkanlığı makamı ile hükumet arasındaki uyumlu çalışma büyük bir fırsattır. Toplum ise çözüm konusunda her zamankinden daha fazla isteklidir. Bölgesel ve uluslarası konjönktür demokratik bir çözüme imkan sunmaktadır. Kürt siyasetinin tüm aktörleri de müzakere ve barışçıl çözüm için istek ve iradelerini birçok kez beyan etmişlerdir. Onurlu bir barış, eksiksiz bir demokrasi için herkesin risk alması, elini taşın altına koyması gerekmektedir.

Kürt sorunu konusunda psikolojik bariyerlerin aşılmasında sembolik jestlerle birlikte acil ve somut siyasi adımların atılması hayati önemdedir. Üzülerek ifade etmek isterim ki, eylemsizlik süreci şu ana kadar değerlendirilememiştir. Zira, askeri ve siyasi operasyonlar devam etmektedir. 2009 yerel seçimlerinden bu yana 1800'ü aşkın Kürt siyasetçinin tutukluluk halleri devam etmektedir. 13 Ocak'ta görülecek davaya dair demokratik kamuoyunun beklentisi tutuklu yerel yönetici, siyasetçi ve insan hakları savunucularının tahliye edilmesidir." değerlendirmesinde bulundu.

"HİÇKİMSENİN KÜRT SORUNUNU SEÇİM HESAPLARINA KURBAN ETMEYE HAKKI YOKTUR"

Yerinden yönetimin esaslarından olan anadil ve demokratik özerklik konularında devletin atacağı adımların katılımcı demokrasi ve toplumsal barışın tesis edilmesini kolaylaştıracak, ekonomik ve sosyal kalkınmanın da önünü açacağını ifade eden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı, "Ahlaki, vicdani ve siyasi sorumluluğun gereği olarak hiç kimsenin Kürt sorununun çözümünü seçim hesaplarına kurban etmeye hakkı yoktur, olamaz. Ülkemizde yaşayan her yurttaşın, zenginliğimiz olan bütün dil ve kültürlerimizin barış içerisinde ve özgürce birarada yaşayabileceklerine olan inancımla, ziyaretinizin kalıcı bir barış için gerekli somut adımlara vesile olmasını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.

Haber Ara