Özel bir ziyaret için Türiye'de bulunan Kenya Meclis Başkan Yardımcısı Maalim, Cihan Haber Ajansı ve Zaman gazetesini ziyaret ederek mülakat verdi. Afrika'nın hâlâ bakir kaynaklara sahip olan tek kıta olduğuna dikkat çeken Farah Maalim, "Herkes bunun için mücadele ediyor. Çinliler, Afrika'ya gelmek istiyor. Batılı ülkeler önceden yaptıkları gibi bu kaynakları çalmaya devam etmek istiyor." dedi. Batılıların, Avrupa ve Amerika'yı kalkındırmak için milyonlarca 'siyah adamı' köleleştirdiğini hatırlatan Farah Maalim, kıtada Batılılara şüpheyle yaklaşıldığını dile getirdi. Çinlilerin Afrika'da kaliteli altyapı yatırımları gerçekleştirdiğini; fakat Afrikalıların genel refahına katkı sağlayamadıklarını vurgulayan parlamenter, "Afrika ile Batı arasında hiçbir zaman adil bir anlaşma olamaz. Çin'le de olamaz. Bu yüzden köprü ülkelere ihtiyacımız var." dedi. Türklerin iş kurarken bölgedeki insanları refahını da göz önünde tuttuğunu kaydeden Maalim, "Afrika ile birlikte gelişecek bir Türkiye'ye ihtiyacımız var. Dünya üzerinde bunu yapabilecek çok fazla ülke yok." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Afrika'da altyapı yatırımları ve ticaret için avantajlı konumda bulunduğunu dile getiren Farah Maalim, Kenya'da ilaç ve mobilya sektöründe faaliyet gösteren Türk firmalarını bulunduğunu kaydetti. Maalim, Doğu Afrika ve Orta Afrika'ya giriş kapısı olarak adlandırılan Kenya'dan 450 milyon insana ulaşılabileceğini ifade etti. Maalim, Türk şirketlerini özellikle altyapı inşaatı sektöründe yatırım yapmaya davet etti.
İki ülke arasındaki ilişkilerin çok iyi olduğunu vurgulayan Maalim, Ankara'da bir büyükelçilik açılmasına karar verdiklerini, çok yakında bunu gerçekleştirecekleri bilgisini verdi.
"GÜNEY SUDAN'IN BAĞIMSIZLIĞI HALİNDE ARKASI ÇORAP SÖKÜĞÜ GELİR"
Kenya Meclisi Başkan Yardımcısı Maalim, 9 Ocak'taki referandumla Güney Sudan'ın bağımsızlığı seçmesi durumunda Afrika'da devlet kurma yarışının başlayacağı endişesini dile getirdi.
Tüm göstergelerin, Güney Sudanlıların bağımsızlığı seçeceği yönünde olduğunu kaydeden Maalim, Güney ve Kuzey arasında büyük anlaşmazlık çıkarabilecek konular olduğuna dikkat çekti ve bu sürecin iyi yönetilmesi gerektiğini dile getirdi. Güney Sudan'daki farklı etnik grupları birleştiren tek unsurun 'bağımsızlık arzusu' olduğunu söyleyen Maalim, muhtemel bir Güney Sudan devletinde çıkabilecek iç karışıklıkların da dikkatle ele alınmasının önemini vurguladı. Maalim, "Aksi takdirde, kısa vadede bölgedeki tüm ülkelerde çok güçlü istikrarsızlık meydana gelir. Kenya, Uganda, Demokratik Kongo, bir ölçüde Etiyopya etkilenir." dedi.
Güney Sudan'ın bağımsızlığıyla, sömürge döneminde kurulan Afrika ülkelerinin bölünmesinin hız kazanacağını ifade eden Farah Maalim; halen Fildişi Sahili ve Nijerya'daki etnik kökenli çatışmalara dikkat çekti. Maalim, "Afrika'da çorap söküğü gibi yeni devletler kurulmasının yolu açılıyor. Ama muhtemelen işler kontrolden çıkacak." şeklinde konuştu.
Kenya'da da geçmişte benzer etnik problemlerin yaşandığını dile getiren Meclis Başkan Yardımcısı, "Ülkemizde sömürgecilerin bir araya koyduğu birçok farklı millet yaşıyor. Benim memleketim olan kuzeydoğu sınırında problem yaşandı; fakat öngörülebilir gelecekte yeni bir problem beklemiyoruz." dedi. Ülkedeki Müslümanların topluma tamamen entegre olduğunu vurgulayan Somali asıllı siyasetçi, "Bir milletin diğeri üzerinde hegemonya kurması gibi bir korku yaşamıyoruz. Etnik farklılığın istikrar ve ulusal birliği güçlendirdiği bölgedeki tek ülkeyiz, diyebiliriz." ifadelerini kullandı. Farah Maalim, ülkesindeki istikrarı, insan hakları ve demokrasinin diğer Afrika ülkelerine göre gelişmiş olmasına bağladı.
"FETHULLAH GÜLEN'İN KİTAPLARINI MİLLETVEKİLLERİNE DAĞITTIM"
Kenya Meclis Başkan Yardımcısı Farah Maalim, ülkesinde ve Afrika'nın dört bir yanında faaliyet gösteren Türk okullarının 'hayatları değiştirdiğini' düşüyor. Ailesinden 10 çocuğun Türk okullarında öğrenim gördüğünü belirten Maalim, "Kültürel ve sosyal etkileşimi baz olan Türk eğitim modeli Afrika'nın birçok ülkesinden destek görüyor." diyor. Kenya'nın farklı etnik ve dini unsurlar ile yerel inançların bir arada eritildiği bir pota olduğunu kaydeden Maalim, okulların savunduğu itidal, gelişme, uyum, entegrasyon, hoşgörü gibi prensiplerin memnuniyetle karşılandığını belirtiyor. Maalim, Kenya'daki Light Academy okullarında her inançtan ve gelir grubundan öğrenciye bir arada kaliteli bir eğitim verildiğini vurguluyor.
Farah Maalim'in eşi Khadija Ahmed Abdalla da Light Academy'de kaliteli eğitim verilirken, çocukların sosyal ve kültürel gelişiminin de göz ardı edilmediğini vurguluyor. Türk öğretmenlerin kazandırdığı değerlerin önemini vurgulayan Abdalla, çocuklarını gönül rahatlığıyla bu okullara gönderdiklerini dile getiriyor.
Fethullah Gülen Hocefendi'nin birçok kitabını okuduğunu ve vaazlarını dinlediğini ifade eden Kenyalı siyasetçi Farah Maalim, 'İslam'ın teröristlerin dini olmadığını' bütün dünyaya anlatan Gülen'in fikirlerine katıldığını vurguladı. Temelde ekonomik ve sosyal sorunlar ve eğitim eksikliği nedeniyle İslam dünyasında terör sorunun olduğunu belirten Maalim, "Fethullah Gülen, toplumun, hem dinini hem de pozitif bilimleri bilerek gelişmesini savunuyor. Bugün yüzde 100'ü Müslüman olan Somalililer çocuk, kadın, yaşlı demeden birbirlerini öldürüyor. Ama siz intihar bombacısı olarak camide Müslüman kardeşlerini öldüren insanların enerjilerini bilgiye ve gelişmeye kanalize ederseniz o zaman birçok insan seve isteye İslam'a dehalet eder." şeklinde konuşuyor.
Fethullah Gülen'i 'barış adamı' olaran tanımlayan Maalim, Gülen'in eserlerini mecliste her inançtan milletvekillerine dağıtmış. Gülen'in sadece Müslümanlara değil, tüm insanlara hitap ettiğini vurgulayan Maalim, "Çünkü sadece Müslümanlara karşı değil, tüm insanlığa ve hatta diğer canlılara karşı da sorumluluğunuz vardır. Dinimiz bize bunu öğretiyor. Disiplin, uyum, gelişme, eşitlik ve adaleti öğretiyor dinimiz. Gülen, vaaz ve kitaplarında çok güçlü mesajlar veriyor insanları bu yönde etkiliyor." diyor. Gülen'le görüşme fırsatı bulamadığını dile getiren Maalim, "Birlikte oturup konuşmayı dört gözle bekliyorum. Dünya genelinde Müslümanları çevreleyen ölüm ve yıkım insanı bedbinliğe sürüklüyor. Ama bu faaliyetlere baktığınızda cesaretleniyorsunuz, daha her şey bitmemiş diyorsunuz." şeklinde konuşuyor.