Hatay Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yahya Hamurcu, Türkiye'deki mevcut et açığının 1980'li yıllardan beri uygulanan dışa bağımlı yeni liberal politikalardan kaynaklandığını, ancak piyasadaki krizin 2007 yılında yağsız süt tozlarının doğrudan ya da dolaylı buzağı maması olarak ithal edilmeye başlanmasıyla ortaya çıktığını belirtti.
Sanayicinin yaşanan gelişmenin ardından bu yönde ithalata başlamasıyla çiğ süt fiyatlarının 70-80 kuruştan 35-40 kuruşa düştüğünü ve bir milyona yakın ineğin kesilmek üzere olduğunu hatırlattı. Hamurcu anaç hayvanların kasaba götürülmesiyle yaklaşık iki milyon ton sütün ve 900 bin buzağının da ortadan kalkacağına dikkat çekti. Hamurcu, "Bir başka deyişle kasaplık olacak yaklaşık 400–450 bin civarında erkek besi danası piyasaya girememiştir. Sığır ve piyasaya girmesi beklenen kasaplık dana sayısındaki ani düşüş, günümüzdeki et açığını tetiklemiştir. Kesildiği ifade edilen inek miktarı Türkiye inek varlığının yaklaşık yüzde 20'sidir. Bu kadar hızlı kesimin tek olumsuz etkisi sadece o yılın süt üretimi ve karkas fiyatlarını düşürmek olmaz. Sonraki yıllarda doğacak buzağılar da buna uygun şekilde azalır. Hal böyle olunca ülke et üretimi düşer." dedi.
Kırmızı et fiyatındaki artışın temel nedenini Türkiye'de koyun, keçi ve sığır sayısının hızla azalmasına bağlı üretim düşüklüğü olarak gösteren Hamurcu, "Hayvan varlığındaki erozyon durdurulmadıkça, sorun büyüyerek devam edecektir. Gerçekten de kırmızı et piyasasının daraldığı bir dönemde fiyat artışı olması ülkenin üretim gücünün iyice düştüğünü göstermektedir. Sonuçta kırmızı et üretimi alarm vermeye başlamıştır." değerlendirmesinde bulundu.