Farklı farklı coğrafyalardan şiirleri iki kapak arasında toplayan el-sine dünya dillerinin zenginliğini bir harmanla okuyucunun önüne seriyor. ‘Medeniyetimizin Şiir Coğrafyası’ sloganıyla yayın hayatını sürdüren el-sine’nin Aralık 2010 tarihli ikinci sayısı çıktı. ‘Yağmur’ konulu şiirlerin yer aldığı ikinci sayıda on üç ayrı dilde, on üç farlı ülkenin şiirini hem orjinal dilinde hem de Türkçe olarak yer almaktadır. İlk sayısında Sefine’ye ek olarak çıkan el-sine, misafir öğrencilerin gayretleriyle ikinci sayısında kendi başına bir dergi olarak çıkmıştır. el-sine ikincisi sayısına başlarken okuyucuya şöyle sesleniyor:
Haydi, yağmuru çağıralım. Damlalar, çıplak ayaklarla bastığımız toprağa henüz düşmeden bizler gökleri avuçlayalım. Yağmur delice yağsın, arındırsın vicdan çöplüklerini. Ardından bir rüzgâr delice vursun kapımızı. Kurutsun dünyamızı kirleten elleri. Yeni bir bahar yayılsın yeryüzüne. Özgürlüğe süzülen uçurtmalarımızla gökyüzüne kanat vuran kuşlara eşlik edelim. Soğuk betonlara yığılıp kalmadan ya da eriyip yitmeden kalabalıklar içinde, siz siz olun ve umudunuzu taze tutun. Her şey bizim elimizde, buna inanın. Haydi, hep birlikte yağmuru çağıralım…
el-sine’nin ikinci sayısıyla birlikte yeniden karşınızdayız. Bu sayımızda hep birlikte yağmuru çağıralım istedik ve ‘Yağmur’ konulu şiirlerle karşınıza çıktık. Bilindiği üzere el-sine Uluslararası Edebiyat Dergisi, dünyanın dört bir yanında konuşulan muhtelif dillerde kaleme alınmış şiirler ve Bâb-ı Âlem öğrencilerinin yapmış olduğu bu şiir çevirileri ile teşekkül etmektedir. el-sine’nin ilk sayısında çeviri şiir hakkında bir şeyler söylemiştik. Bu minval üzere bu sayıdaki şiirlerin çevirileri esnasında bir takım hatalar, eksikler, yanlışlar olabilir. Nihayetinde bu dergi öğrenciler tarafından yapılan amatör bir çalışmadır. İçerdeki eserlerin çevirileri bu gözle değerlendirilsin istiyoruz.