Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bakan Atalay: Sözlerimin arkasındayım, MHP ve BDP terörden besleniyor

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye'de muhalefetin sorumlu bir politika izlemediğini söyledi. Özellikle MHP'nin tutumundan yakınan Bakan

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-28 18:28:00

Bakan Atalay: Sözlerimin arkasındayım, MHP ve BDP terörden besleniyor
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye'de muhalefetin sorumlu bir politika izlemediğini söyledi. Özellikle MHP'nin tutumundan yakınan Bakan Atalay, Türkiye'nin huzura kavuşması durumunda MHP ve BDP gibi partilerin mevcut güçlerini kaybedeceğini savundu.

Yapımı tamamlanan Kent Güvenlik Sistemi (MOBESE)'nin açılışı için Bursa'ya gelen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Vali Şahabettin Harput'u ziyaret etti. Devlet Bakanı Faruk Çelik ile birlikte valiliğe gelen Atalay, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.

Bakan Beşir Atalay, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Halkın iktidarında içişleri bakanı çıkıp diyecek ki 'öğrenciler kendini polisin önüne atıyorlar'. Bunu dedirttirmeyiz, diyeni de görevden alırız" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, "O açıklama metnini görmedim, siz naklediyorsunuz. Ama tabi bu tür şeyler gündemde bu konulara polemik olarak yaklaşmak istemem. Ayrıca benim tam o anlamda öyle bir cümlem de yok. Sadece İstanbul'daki o öğrenci olaylarını analiz ederken gördüklerimi aktardım. Yoksa benim o konudaki görüşüm şudur, öğrenci de bizim polis de bizim." diye konuştu.

Öğrencilerin de tüm vatandaşlar gibi görüşünü ifade edebileceğine dikkat çeken Bakan Atalay, şöyle konuştu: "Bunun için zeminler vardır. Bizim gösteri, toplantı yürüyüşü kanunumuz oldukça geniş bir özgür alan açmaktadır. O gün de öyle olmuştur zaten, 6 gruptan dördü gelip açıklamasını yapıp gitmiştir. Ama ikisi özellikle rektörlerle toplantı yapılan alana girmek istemiştir. Set oluşturulduğunda da polisin üzerine bazı şeylerle, bayrak sopalarıyla saldırmışlar. Bunun sonucunda da öğrencilerle polis arasında böyle bir şey yaşanmıştır. Bu gibi durumlarda en fazla rahatsızlık duyan polisimiz olur, bakanlık olarak biz oluruz. Yani vatandaşla polisin böyle karşı karşıya gelip istemediğimiz görüntüler oluşturması bizi rahatsız eder."

"HAKSIZ YERE VATANDAŞA KÖTÜ DAVRANAN POLİSİMİZİ DE TEŞKİLAT İÇİNDE TUTMAYIZ"

Polisin görevinin, güvenliği ve huzuru sağlamak olduğuna işaret eden Bakan Atalay, "Bunu makul şartlarda hukukun içinde yapmak ama eğer bazı durumlarda polis müdahil olmaz ise görevini yapmaz ise hepimiz polisi suçlarız, 'burada görevini niye yapmadı' diye. Polisin kanunla çizilmiş görevleri vardır. Türkiye'de şöyle bir şeyi hiçbirimiz arzu etmiyoruz, polisle vatandaşın bu şekilde karşı karşıya gelmesini arzu etmiyoruz. Poliste büyük bir değişim oldu. Polisin vatandaşa tutumunda son yıllarda çok olumlu gelişmeler oldu. Bugün vatandaşımız bu durumdan çok memnun ama tekil bir olay kurduğumuz imajı zedeleyebiliyor. Polis içinde de yanlış yapanlar olabilir. 220 bin kişiden oluşan büyük bir teşkilat. Tabii ki burada da yanlış yapan varsa onları da biz değerlendiririz ve gerekeni yaparız, yani haksız yere vatandaşa kötü tutum içinde olan polisimizi de biz teşkilat içinden ayıklarız. Teşkilatımızın imajı bireylerden daima önde gelir." şeklinde konuştu.

"BAKAN YÜRÜYÜŞ GÜZERGAHINI BİLMEZ"

'Ankara'da garnizon koşusu' tartışmalarını da değerlendiren Atalay, illerde törenlerin nerede, nasıl yapılacağı ve güvenliğin valilerin denetiminde olduğuna dikkat çekti. Atalay, "İçişleri Bakanı, hangi ilde nerede hangi koşu yapılacak onlarla ilgilenmez. Bu olaylarda bizim bir bilgimiz olmadı. Yaklaşık bir ay önce bunlar görüşülüp, değerlendirilip karar verilmiş. İş günü olduğu için hangi güzergahın kullanılacağı ve vatandaşın hayatını aksatmayacak şekilde hangi etkinliklerin nerede yapılacağına burada karar verilmiş. Kendileri bu konuda açıklama yaptı. Böyle ayrıntılı konular bazen gereksiz boyutlara nasıl çekilebilir. Niye büyütülür ben de bazen hayret ediyorum." ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'MHP, terörden besleniyor' sözleri sebebiyle kendisini istifaya davet ettiğinin hatırlatılması üzerine de Bakan Atalay, şunları söyledi: "Bir soru üzerine ben Şanlıurfa'da genel manada bir değerlendirmede bulundum. Onun özü şuydu; bu tür zor konularda bütün ülkelerde iktidar ve muhalefet yardımlaşma içinde olur. Bu tür terörle ilgili konularda vatandaşımızın yoğun hassasiyeti olan konularda terörle ilgili terör irtibatlı konularla ilgili bazı partiler gider de bunları günlük siyasetin içinde kullanırsa o sorunların çözümü zorlaşır."

"TERÖR BİTERSE BDP ve MHP GÜÇ KAYBEDER"

Türkiye'de muhalefetin sorumlu bir politika izlemediğinden yakınan Atalay, şu görüşleri dile getirdi: "Özellikle de MHP'nin bu konudan beslendiğini ve bunu ilk söyleyen ben değilim. Yıllardır bu söylenir, yine aynı kanaatteyim. Yani bu sorunlar bittiğinde, terör bittiğinde, bizim Kürt sorunu ve benzeri sorunları çözdüğümüzde, Türkiye bütünlüğüne, huzuruna kavuştuğunda BDP ve MHP gibi partilerin gücü bu kadar olmayacak. Çünkü bundan beslenen partilerdir. Ben bunu söylüyorum. Türkiye'de bu ilk defa söylenmiyor. Birçok yerde bu değerlendirmeler olur."

Bakan Atalay, istifa çağrısına ise şu cevabı verdi: "İstifa konusuna gelince muhalefet sık sık istifa ister, bu yeni değil. Olabilir, ona vereceğimiz bir cevap yok. Biz istifa etmeyiz. Muhalefet bu tür şeyler söyler ama buna vatandaş karar verir."

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bir gazetecinin, "İstanbul'da Cemevi'nin basılması ile toplumun huzuru mu bozulmak isteniyor?" şeklindeki sorusuna ise şöyle karşılık verdi: "O konuda İstanbul Valiliği çalışıyor. Ben onlardan çok ayrıntılı açıklama istedim. Değerli bakanımız ile o konuyu takip ediyoruz. İstanbul Valiliği çok ayrıntılı çalışıyor. Detaylı bilgiler aldık ama daha ileri çalışmalar yapılıyor. Ciddiyetle konunun üzerindeyiz."

Haber Ara