Dolar

34,8719

Euro

36,7287

Altın

3.040,58

Bist

10.123,70

Özerklik tartışması çirkin bir tezgahtır

İki dil tartışmalarına Başbakan Erdoğan nokta koydu: Ortak dil Türkçe’dir. Özerklik tartışması çirkin tezgah. Kürt sorununu savunuyorum. Kürtçülüğün ve Türkçülüğün karşısındayım

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-27 07:42:58

Özerklik tartışması çirkin bir tezgahtır

Başbakan Erdoğan, özerklik tartışmasının Türkiye’nin ileri demokratik standartlara kavuşmasını hazmedemeyenlerin kirli bir tezgahı olduğunu söyledi. Erdoğan, 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerindeki son görüşmelerde, hükümet adına yaptığı konuşmada, “iki dil” tartışmasına da sert cevap vererek, “Ortak dil Türkçe’dir, bu gerçeği değiştirmeye yönelik hiçbir girişim kabul edilemez” dedi.

KÜRT SORUNUNU SAVUNUYORUM

“Etnik kökeni, dini, inancı ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti üst kimliği altında birdir. Üst kimlik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır” diyen Erdoğan, “Kürt sorununu savunuyorum. Kürtçülüğün, Türkçülüğün karşısındayım. Benim milletimin dili tekdir. O resmi dili Türkçe’dir. Belediyeler de devletin kurumlarıdır” diye konuştu. Erdoğan’ın değişik konulara ilişkin görüşleri şöyle:

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN UZANTILARI KAŞIYOR

• Ortak dil Türkçe’dir, bu gerçeği değiştirmeye yönelik hiçbir girişim kabul edilemez. Bu meseleyi tartışmaya dahi açmak, Türkiye’nin gündemine taşımak ne demokrasiye, ne özgürlüklere, ne toplumsal barışa ne de kardeşliğe asla hizmet etmez.

• Terör örgütü ve uzantılarının, her seçim öncesinde olduğu gibi taşeronluk üstlenerek, iç politikayı dizayn girişimlerini karşılıksız bırakmayız.

• Demokratik sistemlerde siyasi partiler aykırı projeler, teklifler getirme hakkına sahip olabilir, ama bu hakkın kötüye kullanılması, demokratik siyaseti zayıflatır, ülkenin gündemini gerer.

ÖZERKLİK KÜRT KARDEŞLERİMİN TALEBİ DEĞİL

• Özerklik tartışması, demokratikleşmeyi, Türkiye’nin ileri demokratik standartlara kavuşmasını hazmedemeyenlerin çirkin bir tezgahı. Bu millet, bu tür tezgahlara evet der mi, bu tür taslakları alır bağrına basar mı, bu tür projelere onay verir mi? Millete rağmen, milletin kurumlarına rağmen, anayasal düzene rağmen, kim hangi projeyi hayata geçirebilir?

• Hiçbir ciddiyeti ve derinliği olmayan bu projeleri, Kürt kökenli kardeşlerimin talebiymiş gibi takdim etmek, haksızlıktır. Bu bildirileri yayınlayanlar, bunun siyasetini yapanlar Kürt kökenli vatandaşımın ne kadarını temsil ediyorlar?

• Ne terör örgütü, ne de onun uzantıları, hiç bir zaman Kürt kökenli vatandaşımın temsilcisi, sözcüsü olmamıştır. Bundan sonra da olmayacak.

• Türkiye güvenle, özgüvenle, istikrarla sağlam bir zeminde yoluna devam ediyor.

Kemal misin Hıdır mısın

Başbakan Erdoğan konuşmasının son bölümünde CHP’ye yönelik eleştirilerde bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘’Nereye gitse, kiminle görüşse, kime hitap etse, nabza göre şerbet verdiğini, Kafdağı’nın arkasındakileri de vaat etiğini’’ ifade ettiğini söyleyen Erdoğan, ‘’Sayın Genel Başkan’ın adı o zaman Hıdır mıydı? ‘Benim adım Hıdır, elimden gelen budur’; böyle mi diyeceğiz. Bunları ciddi olarak ele alalım. Bir siyasi lidere, siyasi parti başkanına herşeyden önce ciddiyet yakışır, laubalilik değil’’ dedi. Başbakan şöyle devam etti:

BİZ KAYNAK TÜRKİYE’DİR DEDİK

“Genel af diyeceksin çark edeceksin, ‘başörtüsü’ diyeceksin ‘U dönüşü’ yapacaksın, ‘Havuzlu villa’ diyeceksin, kendi havuzlu villası ortaya çıkacak. ‘Çarşaf liste’ diyeceksin, blok liste. ‘Ben genel başkan adayı değilim’ diyeceksin, ertesi gün başkan adayı olacaksın. Bunlar enteresan şeyler. Biz yola çıkarken, kaynak Türkiye’dir dedik, kaynak Tayyip Erdoğan’dır demedik. Biz, kerameti kendinden menkul olanlardan değiliz.’’

Bu topraklar üzerinde ameliyat yaptırmayız

Adem-i merkeziyetçiliğin idari ve siyasi olanına karşı olduklarını ifade eden Erdoğan, kendilerinin hizmet içerikli olanın yanında olduklarını söyledi. “Bu tezgahın içinde terör örgütü var bu tezgahın içinde terör örgütünün güdümündeki çevreler ve çeteler var” diyen Erdoğan şöyle konuştu: “Bize demokrasi dersi vermek isteyenler, 12 Eylül’de vatandaşlarımızın oy vermesini nasıl tehditle engellediler bunun hesabını versinler. Biz hiç kimseye bu topraklar üzerinde ameliyat yaptırmayız.

BU TEZGAHTA TERÖR ÖRGÜTÜ VAR

Şimdi Diyarbakır’da bir bir bildiri taslağı hazırlanıyor. Köşe yazarları her gün bunu tartışıyor. Sanırsınız ki Türkiye farklı bir yönetim şekline kavuşacak. Burada örtülü olarak ifade edilen hususları kabul edilemez buluyorum. Terör örgütünün ve onun uzantılarının, her seçim öncesinde olduğu gibi yeniden taşeronluk üstlenerek, iç politikayı dizayn etme girişimlerini karşılıksız bırakmayız. Benim Kürt kökenli vatandaşlarımı terörle özdeşleştirmeye kimsenin hakkı yoktur. Biri dağdan cenazeler gelsin diye elini ovuşturacak biri şehit cenazelerinden nemalanmaya çalışacak.”

Haber Ara