Arık, Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) Yerleşkesi toplantı salonunda Jeofizik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Murat Arabacı ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Arık, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen depremin Marmara Denizi içine uzanan Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) büyük bir deprem üretme ihtimalini ve bölge için deprem riski ve sismik tehlike analizinin önemini ön plana çıkardığını dile getirdi.
Mustafa Arık, şunları söyledi: "Marmara Denizi içinde KAF ile ilişkili birçok kırık sisteminin varlığı tartışılmaz olsa da, bu kırık sistemlerin hangisinin, Marmara Bölgesi'nde yer alan metropolitan alanlarda hasar yaratabilecek deprem üretebileceği günümüzde hâlâ tartışılmaktadır. Yaklaşık bin 200 kilometre uzunluğundaki KAF gibi bir ana fay sisteminin, Marmara Bölgesi'nde yer alan KAF'ın güney kolu ve Marmara Denizi içinde kalan yaklaşık 150 km uzunluğundaki KAF'ın kuzey kolunun yarattığı deprem riski ve sismik tehlikenin değerlendirilmesi yer bilimcilerin en önemli uğraşı alanlarından biri olmuştur. Bursa için deprem riski ve sismik tehlike dağılımının, günümüz yerbilimlerinin sağlayabileceği modern gözlem, ölçüm ve modellemeye dayalı veriler ile belirlenmesi, Bursa için yakın gelecekte hazırlanması düşünülen Deprem Master Planı için en önemli bileşeni olan 'doğal geri planı'nı oluşturacaktır."
Projede üretilecek jeofizik, jeolojik altlıklar ve sismik tehlike haritalarının, Bursa'nın 1/100.000'lik metropolitan îmar, il çevre düzeni planları gibi planlarda kullanılabileceğini de ifade eden Arık, şöyle devam etti: "Ayrıca bu altlıklar, büyük yatırımların planlanması ve beklenen muhtemel veya depremler öncesi yapılması gereken planlama, önlem alma, yapısal güçlendirme ve deprem sonrası barajlar, doğalgaz, elektrik, nükleer gibi enerji dağıtım ana ve ara tesislerinin kontrol altında tutulabilmesi, ilk yardım, sivil savunma, kurtarma çalışmalarının planlanması, iletişimin, hastanelerin işlerliğinin ve afet koordinasyonunun sağlanması gibi hayati önemi olan çalışmaların planlanması açısından son derece önemlidir."
Bursa'nın aktif deprem üreten önemli bir tektonik kuşak bölgesinde yer aldığına dikkati çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Mustafa Arık, "17 Ağustos 1999 İzmit depremini izleyen jeolojik ve jeofizik çalışmalar, KAF sisteminin Marmara Denizi içindeki konumu ve deprem üretebilecek aktif parçalarının belirlenmesi üzerine yoğunlaştırılmıştır. Bu araştırmalar neticesinde, Marmara Denizi içinde yer alan KAF'ın 110 kilometrelik parçasının büyük bir deprem üretmesi olasılığının yüksek olduğu ortaya çıkarılmıştır. Diğer tarafından KAF'ın güneyinde yer alan Gemlik Körfezi'nden Marmara Denizi'ne giren İznik-Gemlik branşının da benzer büyüklüklerde deprem üretme potansiyeli vardır. Bu durum Marmara Bölgesi'nde yer alan birçok metropol gibi Bursa için de önemli bir sismik tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle, Bursa'yı yerel ve bölgesel ölçekte tehdit edebilecek Marmara, İznik-Gemlik, Uluabat ve Bursa-Çalı gibi kırık sistemlerinin yaratacağı sismik tehlikenin boyutlarının, potansiyel depremler oluşmadan önce mikrobölgeleme esaslarına dayalı olarak belirlenmesi son derece önem kazanmıştır." diye konuştu.
DEPREM MASTER PLANI
Deprem riski çalışmalarında geç kalındığının Jeoloji Mühendisleri Odası'nca defalarca dile getirildiğini hatırlatan Mustafa Arık, sözlerini şöyle tamamladı: "Yapılacak çalışma depremler öncesi risk azaltma çalışmalarının geciktirilmesine engel bir çalışma değildir. Zarar azaltma çalışmaları jeolojik, jeofiziksel ve meteorolojik afet tehlikelerinin araştırılması, bölgesel ve yerel ölçekte tehlike değerlendirmeleri ve haritaların üretilmesi, zarar azaltıcı mühendislik önlemlerinin geliştirilmesi, erken uyarı, izleme ve ikaz sistemlerinin oluşturulması, arazi kullanım planlamasına ve imar planlarına afet verilerinin entegresi, yapılaşma standartlarının oluşturulması, afet ve imar mevzuatlarının bütünlüğünün sağlanması, afet zararlarını azaltma konusunda uluslararası ve ulusal bilgi ve deneyimin paylaşılması çalışmalarıdır. Bursa için yakın gelecekte hazırlanması gereken deprem master planına ve Bursa 1/100.000 ölçekli il çevre düzeni planına altlık teşkil etmesi, deprem öncesi yapılması gereken planlama, önlem alma, yapısal güçlendirme, deprem sonrası ise önemli tesislerin işlerliğinin sağlanması, afet koordinasyonu, ayrıca fayların özelliklerinin, mekanizmalarının, deprem üretme potansiyellerinin incelenmesi ve Bursa kamuoyunda her deprem sonrası tartışılan farklı görüşler ile halkımızı tedirgin eden bilgi kirliliğine de son vermesi nedeni ile projenin Bursamız için önemli bir kazanç sağlayacağı düşüncesindeyiz."