Dünya genelinde 200 milyar dolara yaklaşan tıbbi cihaz ve cerrahi el aletleri imalatı sektöründe Türkiye, emekleme dönemini yaşıyor. 2008 yılı rakamlarına göre başta 181 üretici firma, ABD, Almanya, Fransa başta olmak üzere 130 ülkeye tıbbi cihaz ihraç etti. Karşılığında ülkeye 174 milyon dolarlık döviz girdisi sağlandı. Ancak Türk şirketleri, 174 milyon dolarlık ithalat yapılmasına engel olmaları sebebiyle ekonomiye 348 milyon dolarlık katkı sağladıklarını belirtiyor. Türkiye, her yıl 1 milyar 800 milyon dolarlık tıbbi cihaz ithalatı gerçekleştiriyor. Sektörün istihdam ve ekonomik anlamda getirisinin yüksek olması nedeniyle firmaların bir yerde kümelenmek istemesi, bu bakımdan büyük önem taşıyor. Samsun ise bu konuda alternatif konuma gelmesine rağmen bu şansını değerlendiremiyor. Kentteki mevcut potansiyeli ve Tıbbi Cihaz Sağlık Organize Sanayi Bölgesi'nin kurulması beklentisini göz önünde bulunan çok sayıda firma, yer bulamadığı için üretim ve yatırımlarını şehre getiremiyor.
Üretim ve ihracatlarını İstanbul ve Ankara'daki organize sanayi bölgelerinde gerçekleştiren imalatçılar, beklentilerinin gerçekleşmemesi nedeniyle Samsun'a yönelik üretim ve yatırım planlarını bir bir durduruyor. İstanbul İkitelli OSB Tormak Sanayi Sitesi'nde hastanelere merkezi gaz sistemleri, binaların sağlık kuruluşu alması için gerekli duyduğu medikal tesisatı imalatı ve montajı yapan Bilim Teknik ve Tıp Tekniği Şirketi Genel Müdürü Ahmet Alp Doğru, "Üretimimizi mecburen İstanbul'da yapıyoruz. Çünkü Samsun'da üretim yapabileceğimiz bir alt yapı, hammadde, yan sanayi, tamir, yedek parça satan firmalar yok. Kalifiye eleman sıkıntısı söz konusu. Tüm bu nedenlerden dolayı İstanbul bizim için çok avantajlı. İstanbul'da kümelenmiş sanayi siteleri var. Bu da her türlü avantajı getiriyor. Samsun'da bu olmadığı için bölgemize gelemiyoruz. Samsun'da tıbbi cihaz üretimiyle ilgili bir sanayi sitesi olsa, seve seve bütün makine parkımı, üretimimi, istihdamımın tamamını alıp Samsun'a getiririm. Ama buradaki bürokrasi ve siyasi otorite, sektöre sahip çıkma anlamında bir santim adım atmıyor.' dedi.
Bürokrasinin destek noktasında sayede sözlü desteği olduğunun altını çizen Ahmet Alp Doğru, "Samsun'da sektörel OSB kurulacağını öğrendik. Orada Aygün ve Bahadır gibi de büyük şirketler olduğu için kümelenme yaşanıyor. Sektörde var olan bu potansiyeli tek çatı altında toplayıp bir araya getirilse, belki birleşip büyük firmalar ortaya çıkar düşüncesiyle üretimimizi Samsun'a götürelim dedik. Bu sayede burası merkez haline gelip yabancı şirketler Samsun'a akacaktı. Bölgede sanayi geliştikçe fabrikalar da büyüyecek, istihdam ve ekonomi artacaktı. Ama bu beklentimiz olmadığı için planlarımızdan vazgeçtik. Bizim gibi çok sayıda firma da bu kararı aldı. Samsun'daki arkadaşlar da yatırımlarını sanayi bölgesini kuracak yere yapacakmış. Ben gitmelerinden yana değilim, ama sanırım şartlar onları buna mecbur bırakıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Alpinendo Tıbbi Alet Cihaz ve Endoskopi Sistemleri Sanayi ve dış Ticaret Ltd. Şti Sahibi Tahsin Bahadır ise devletin ve bürokrasinin destek olmadığı bir sektörün yaşama şansı bulunmadığını vurguladı. Bahadır, "Tıbbi cihaz organize sanayi bölgesine ciddi ihtiyaç var. Biz İkitelli'de üretim yapan bir firmayız. Samsun'da gerek teşvik olmayışı, gerekse yer problemi nedeniyle yatırım yapmaya gelemiyoruz. Böyle bir sektör bütünleşmesi olması halinde gelmeye hazırım. Ama bu kümelenme nereye kayarsa yatırımımızı da oraya yönlendireceğiz." ifadelerini kullandı.