Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Almanya'da öğrenme güçlüğü çeken çocuklar yeniden toplumla bütünleşiyor (Analiz)

Almanya'da hukuken 'engelli öğrenci' tanımı yok. Bunun yerine 'özel pedagojik teşvike muhtaç öğrenci' tanımı tercih ediliyor. 'Förderschul

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-24 12:15:00

Almanya'da öğrenme güçlüğü çeken çocuklar yeniden toplumla bütünleşiyor (Analiz)
Almanya'da hukuken 'engelli öğrenci' tanımı yok. Bunun yerine 'özel pedagojik teşvike muhtaç öğrenci' tanımı tercih ediliyor. 'Förderschule'ler ise; öğrenme, görme, duyma, konuşma zorluğu çeken, bedensel ve hareket etmeye bağlı gelişimi, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimi zayıf öğrenciler için özel eğitim veriyor. Öğrenme zorluğu çeken öğrencilere eğitim veren Förderschulelere gidenler ise en büyük grubu oluşturuyor.

Dersi takip etmede zorlanan öğrencileri kapsayan bu gruba çok sayıda Türk çocuğu haklı veya haksız dahil olduğu için Förderschuleler Türk toplumu nezdinde tartışmalı bir okul tipi olarak değerlendirildi. Şimdi ise BM Engelli İnsan Hakları Konvansiyonu'na katılan Almanya, eksiklerini telafi etmeye çalışıyor. Çözüm, normal okullarda okuyan 'engelli öğrenciler'in oranını artırmakta görülüyor.

Almanya'da şu an öğrencilerin yüzde altısı (480 bin) özel pedagojik teşvike muhtaç. 85 bin çocuk da engeli olmayan çocuklarla birlikte anaokuluna gidiyor. Anaokulunu bitirmiş teşvike muhtaç çocukların yüzde 18,4'ü normal okullarda diğer öğrencilerle birlikte ders görürken, yüzde 81,6'sı Förderschulelere gidiyor. Halbuki Bertelsmann Vakfının araştırmasına göre BM uyarınca öğrencilerin yüzde 80 ila yüzde 90'ının diğer öğrencilerle birlikte ders görmesi gerekiyor. Araştırmayı gerçekleştiren Prof. Dr. Klaus Klemm, KRV, Saksonya-Anhalt, Saksonya, Aşağı Saksonya, Bavyera, Baden Württemberg ve Hamburg eyaletlerinde teşvike ihtiyaç duyan çocukların entegrasyonuna kötü not veriyor. Örneğin Hamburg'da bu çocukların sadece yüzde 13'ü düzenli eğitim veren ilkokullara gittiğini söyleyen eğitim araştırmacısı; İtalya, İspanya ve İskandinavya ülkelerinde özel teşvikin gerekli olduğu öğrencilerin hemen hemen tamamının normal okullarda okuduğunu hatırlatıyor.

Förderschule'ye giden çocukların durumu ise iç açıcı değil. Bu çocukların yüzde 76'dan fazlası ortaokulu bitiremiyor ve bunların üçte ikiden fazlası da öğrenme zorluğu çekenler grubundan. Bu ise meslek eğitiminde özellikle Türk çocuklarında ciddi sıkıntılara sebep oluyor. Bertelsmann Vakfı'ndan Jörg Dräger, özel eğitim teşvikine muhtaç çocukların da dahil edildiği 'Inklusive Schule' ye geçişin gerekli olduğu üzerinde duruyor. Dräger, birlikte eğitimden sadece ders durumu zayıf olan çocukların kazançlı çıkmadığını, bu metot uygulandığında başarılı öğrencilerin veriminin düşmediği gibi, sosyal yönden de güçlendiğini söylüyor.

Uygulama, araştırmanın açıklanmasından sonra Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde adından bahsettirdi. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra son söz anne-babanın olacak. Bir sınıfta özel eğitim teşvikine ihtiyacı olduğu tespit edilen çocuk sayısının belli bir sınırı aşmaması gerektiği için okul yönetiminin de onayı gerekecek, ancak hiçbir öğrenci anne-babasının rızası dışında bu okullara gönderilemeyecek. Anne-babaların ise ne derece ikna edeceği henüz belli değil. Bazı aileler çocuklarının engeli olmayan çocukların arasında dışlanacağından endişe ettiği için, bütün çocuklara özel eğitimin verileceği ve çocukların birbirini rencide etmeyeceği Förderschulelerde ısrar ederken, Türk aileler öğrenme zorluğu çeken çocuklarının normal okullarda okumasını istiyor. Yeni mevzuat da istismara açık olacak mı belli değil. Zira sorun, çocuğun bir şekilde Förderschule'ye gönderilmesinde değil, ona 'özel teşvike muhtaç' olduğu teşhisinin konmasında.

Bir diğer sorun ise ailelerin çocuğunu 'engelli' çocukların eğitimine de ağırlık veren okullara göndermek isteyip istemeyeceği. Prof. Dr. Klemm'e göre bu söz konusu değil, ancak zaman içinde 'engelli' çocukları kabul eden okul sayısı giderek artacağı için ilerisi için bir şey söylemek güç. 'Engelli' çocuklar normal okullarda diğer arkadaşları tarafından derste, oyunda dışlanacak mı, yoksa varlıkları engeli olmayan çocukların sosyalliğine derinlik mi katacak? Ve bizler de bunun bir sonucu olarak Almanya'da engelli insanları sadece belli mesleklerde değil, bir çok meslekte, dolayısıyla sokaklarda da sık sık görebilecek miyiz? Yoksa onlar, bizden uzak ama bize paralel bir toplumda yaşamaya devam mı edecekler?

Haber Ara