Türkiye Psikiyatri Derneği'nden yapılan yazılı açıklamada; Neurofeedback (NF) eğitiminin, kişinin beyin dalgalarını geri bildirim aracılığıyla şekillendirme çalışması olduğuna dikkat çekildi.
Bu işlem sırasında kişinin kafa derisi ve kulak memeleri üzerine elektrodlar konularak beyin aktivitelerinin bir bilgisayara aktarılıp, görünür hale getirildiği kaydedildi. "Bu yöntem, normal koşullarda beyin aktivitelerimizin bilincinde olmadığımız için onları değiştiremeyeceğimiz, ancak onları bir bilgisayar üzerinde oluştuklarından saniyenin birkaç binde biri gibi kısa bir süre sonra görebilirsek onları etkileyebileceğimiz ve değiştirebileceğimiz varsayımı üzerine dayanır." denildi. Bu yöntemin ilaçla tedaviye alternatif olarak ortaya çıktığı kaydedilen açıklamada; yöntemin dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik, öğrenme bozuklukları, otizm, felç, kafa travmaları, kontrol edilemeyen sara, alkol ve madde bağımlılığı, depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, uyku bozukluğu, sporcularda, müzisyenlerde, dansçılarda performans artırmak amacıyla kullanılabileceğinin ileri sürüldüğü hatırlatıldı.
Uygun olmayan NF eğitiminin epilepsi dışındaki klinik durumlarda da ters etkilere yol açtığı kaydedilen açıklamaya şöyle denildi: "NF tedavisi sırasında gözlenen ters etkiler arasında; duygusal değişkenlik ve vokal tikler, bedensel yakınmalar, kas seğirmeleri, alt ıslatma, uyku bozuklukları, obsesif-kompülsif bozukluk belirtileri, kaygı atağı, sinirlilik, depresyon, mizaç değişiklikleri, konuşma bozuklukları vb. sayılabilir. Kötü tedavi riskleri, sadece zaman ve para kaybı olmayıp, bunun ötesine de uzanabilir."
Açıklamada, NF yönteminin geniş bilimsel verilere dayanmadan ve her türlü hastalığın tedavisinde etkin bir yöntem olarak tanıtılarak denetimsiz bir şekilde uygulanmasının toplum ruh ve beyin sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Amerika İlaç ve Gıda İdaresi (FDA)'nin NF uygulamaları için kurallar koyduğu belirtilen açıklamada, "NF uygulaması için FDA onayı sadece gevşeme vakalarında ve araştırma amaçlı olarak belirlenmiştir. Onay dışı kullanım araştırmalar için ve özel izne, koşullara tabidir. Ülkemizde ise bu uygulama ile ilgili yasal bir düzenlememe bulunmamakta ve bu yöntemin denetimsiz kullanımı önemli bir halk sağlığı sorunu olarak görünmektedir." ifadelerine yer verildi.
Türkiye'de bazı özel sağlık kuruluşlarında psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde bu yöntemlerin ilk başvuran hastaya uygulandığı ya da ilk sıra tedavi seçeneği olarak sunulduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Ticari amaçlı böyle bir uygulamanın yapıldığını düşündüğümüz ilgili kurum ya da kişiler hakkında Türkiye Psikiyatri Derneği'nin yapmış olduğu yasal girişimler sonucunda bu kurumlara cezalar verilmiştir. Ancak hastaların ve hasta sahiplerinin kendileri için zaman kaybına ve maddi zarara neden olabilecek uygulamaları araştırmaları, daha kolay ve ucuza sağlayabilecekleri tedavi yöntemlerini denemeleri toplum sağlığı açısından önemlidir." denildi.