DEĞİDER Başkanı Necmettin Diri, geçen yıl Sosyal Destek Projeleri (SODES) arasında yer alan 'Göçle Gelen Ailelerin Kente Uyumu ve Bu Ailelerin Çocuklarının Sosyal Yaşam ve Eğitim Koşullarının İyileştirilmesi' projesi ile göçle gelen ailelerin kente uyumu sağlaması konusunda önemli çalışmalar yürüttüklerini hatırlattı. Büyük önem verdikleri bu çalışmaları sürdürmek amacıyla Dernekler Daire Başkanlığı'nın proje duyurusu üzerine Kent Yaşamına Uyum projesini hazırladıklarını anlatan Diri, proje ile göçle gelen aileler ve çocuklarına yönelik eğitim ve sosyal aktiviteler, okuma –yazma gibi alanlarda destekler sağlayacaklarını kaydetti. Diyarbakır'da 20 yıl önce başlayan hızlı kentleşme ile birlikte uyum sorunun yaşandığı belirten Diri, göçle gelenlerin uyumu konusunda eğitime önem bir STK olarak ellerini taşın altına koyduklarını belirtti. DEĞİDER olarak geçmiş yıllarda sürdürdüğü projelerde gösterdikleri başarının yeni projelerinin onaylanmasından etkili olduğu belirten Diri, Diyarbakır'da ihtiyaç duyulan alanda projeler hazırlamaya devam edeceklerini kaydetti.
"EN TEMEL SORUN AİLE İÇİ İLETİŞİMSİZLİK "
Dernekleri bünyesinde bulunan uzman eğitimcilerin projenin hedeflerini belirlerken, iki yıl önce yaptıkları saha araştırmasından istifada ettiklerini dile getiren DEĞİDER Başkanı Diri, uyum konusunda en büyük sorunun aile içi iletişimsizliğin olduğunu vurguladı. Diri, " Proje kapsamında aile ve çocuklarının kent yaşamı konusunda bilinçlenmeleri sağlanacak. Aile içi iletişim seminerleri sayesinde ailelerin parçalanmasının kötülükleri anlatılacak. Gençlere isbe madde bağımlılığı ve kötü alışkanlıklar konusunda bilgi vereceğiz. Bireylerin farklı kültürlerle uyum içinde birlikte yaşamaları için neler yapmaları gerektiğini konusunda bilgilendirmeler yapılacak. Gençleri çeşitli sosyal etkinliklerle öz güvenlerinin artmasını sağlayacağız" diye konuştu.
"ÇOCUKLARIN SOKAKTA ÇALIŞMALARI ÖNLENECEK"
Kent yaşamına uyumsuzluğun en somut örneğinin sokakta çalışan çocuklar olduğunu ifade eden Diri, " Genç neslin çeşitli nedenlerle sokağa düşmelerine, suç örgütlerine katılmalarına, sokakta çalışmalarına engel olacağız. Bunun için müzik, satranç, resim kursları ve sportif faaliyetler yapacağız. Köy ve kentteki insan ilişkileri, değer yargıları farklı. Köyden şehre gelen bir çocuk ekonomik nedenlerden dolayı çalışmak ya da çalıştırılmak zorunda bırakılıyor. Bu uyum sorununun daha da derinleşmesine neden oluyor. Sokakta kalan çocuk zamanla kötü alışkanlıklar ediniyor. Bu madde bağımlılığına kadar uzanıyor. STK olarak bunun önüne geçmemiz gerektiğini düşündük. Biz uyum sorununun çözülmesi halinde önemli sorunların da çözüleceğine inanıyoruz. Geçmişte çocuklara yönelik ebru sanatı, ahşap boyama ve flüt kursları düzenledik. Meslek edindirme kursları açtık. Çocukların yanı sıra ailelerine yönelik de çocuklarının öğrenim gördüğü okullarda koruyucu hekimlik, anne çocuk sağlığı, eğitim, aile içi iletişim, aile planlaması gibi konularda eğitim seminerleri düzenledik. Eğitimlerimizde ailelere, çocukları için yapacakları en büyük yatırımın çocuklarına yapacakları yatırım olduğunu anlattık. Ve gördük ki gerçekten bir uyum sorunu var. Aileler Diyarbakır'da dört duvar arasında kalmak istemiyor, sosyal aktivitelere katılmak istiyor ancak imkanları çok kısıtlı. Burada bizlere iş düşüyor. Bu projemizde onların sorunlarına çare olacağız." şeklinde konuştu.