Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

32 yıl sonra yeniden

111 kişinin öldüğü olayları anan grup, 'Buradan çıkış yok' sloganlarıyla kuşatıldı. Maraş davası sanığı Şendiller dün de balkondaydı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-20 07:48:36

32 yıl sonra yeniden

 

Kahramanmaraş katliamının faillerinden olmakla suçlanan ülkücü Ökkeş Şendiller ile dün aynı saatte, kentte bulunan, fakat farklı bir yerde, katliamda yaşamını yitirenleri ananların içinde olan, çarpıcı bir isim daha vardı: Hamit Kapan.

Kapan, katliam sırasında Alevi yurttaşların anbe an ölüme yol aldığı Yörükselim Mahallesi’nde yaşıyordu. Üyesi olduğu Devrimci Savaş, o tarihte kentteki en etkili sol örgüttü. Tüm şehirden silah sesleri yükseliyordu. O tarihte 22 yaşında olan Kapan, üç gün Yörükselim’de saldırganlarla yüz yüze kalmış, üç akrabasını yitirmişti:

“İki öğretmenin vurulduğu cenazeden sonra çevre köylerden gelenler Yörükselim’de toplanmıştı. 30 bin insan vardı. O insanlar mahallede mahsur kaldılar. Bize özel olarak saldırdılar. Sokaklarda cesetler vardı.”

Kapan ve arkadaşları 1979 yılında Devrimci Savaş üyesi oldukları iddiasıyla yakalandı. Kapan’ın iddiasına göre işkence altında imzaladıkları ifade doğrultusunda, katliama yol açan Çiçek Sineması’nın bombalanması ve sol görüşlü iki öğretmenin öldürülmesinden sorumlu tutulup idam cezası aldı. Bu sırada ilginç bir gelişme oldu ve polis memur Sedat Caner, dönemin Nokta dergisine konuşarak, Kapan ve arkadaşlarına ağır işkence uyguladıklarını, ifadelerin de işkence altında alındığını anlattı. Böylece Kapan davası düştü. Kapan dün Kahramanmaraş’ta Müftülük Meydanı’ndaki anma törenindeydi. Yaşadığı İstanbul’dan Maraş’a sırf bu etkinlik için dönmüştü: “İnsanlarımız anısına geç de olsa orada olmak bir onurdu.”

Şendiller yine irtibat halindeydi
Kahramanmaraş’ı karıştıran anmada 32 yıl önce olayları başlatmakla suçlanan Ökkeş Şendiller dün yeniden gündemdeydi. Şendiller 19 Aralık 1978’de de iddianameye göre sinemaya bomba koyarak olayları başlatmakla suçlanan isimdi. 1. numaralı sanık olarak idamla yargılandı. 12 Eylül darbesinden 33 gün önce beraat etti.

1991’de MÇP Milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Asıl soyadı Kenger’di. Daha sonra soyadını Şendiller olarak değiştirdi. 1992’de kuruluşunda yer aldığı BBP’den de 2008’de istifa etti, kendi ifadesiyle ticaret hayatına atıldı.
Yumurta eylemi gibi Şendiller dünkü olayları da bürosundan izledi. Kendisine ulaştığımız Şendiller eylemle ilgisi bulunmadığını savundu:

“Bir grup genç ‘Bu etkinliğe neden izin verildi?’ demek için valiliğin önüne geldi protesto amacıyla. Benim irtibat bürom valiliğin tam karşısındaydı. Olay bundan ibaret. Alevilerin mitingi ise büroma uzak bir meydandaydı. İrtibat bürosu da kente geldiğimde kullandığım ofisimdir.”

Şendiller Alevi mitingine protesto eylemini üniversiteli öğrencilerin yumurta atma eylemine benzetti: “Ben olay çıkar diye endişe taşıyordum. Ama çıkmadı. Bu iyi bir mesaj oldu. Her yerdeki yumurta atma eylemi gibi bir şey bu.”

MHP: Kenti karıştırma amaçlı
MHP Kahramanmaraş İl Başkanı Mustafa Bastırmacı, mitingin ardından basın toplantısı düzenleyerek, meydana yürümek isteyenlere engel olmak için çaba harcadığını söyledi: “Kahramanmaraş dışından gelen, bazı mihrakların maşası olan ve AKP’nin şımartmasıyla azan bölücü ve provokatörler, şehrimizi yine karıştırmaya kalkışmışlardır. Organizasyonu duyduğumuz andan itibaren camiamızı sağduyuya davet ettik.”

Alevi Bektaşi Federasyonu’nun, Kahramanmaraş olaylarını anma töreni ‘Bozkurt’ işaretiyle yürüyen grubun protestosu altında yapıldı.

Kahramanmaraş olaylarının 32. yıldönümü nedeniyle çeşitli illerden gelerek Müftülük Meydanı’ndaki toplu basın açıklaması için toplananlara hitaben konuşan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, ilk kez Kahramanmaraş’ta anma toplantısı düzenlendiğini söyledi.

Balkız’ın konuşması bittikten sonra 100’ü aşkın kişi, anma toplantısına katılan yaklaşık 1000 kişinin bulunduğu noktaya doğru sloganlar atarak yürüyüşe geçti.

Tekbir getiren grubun “Burası Maraş buradan çıkış yok” sloganları atması üzerine, polis müdahale etti. Bu sırada direnenler oldu ve bazı kişiler gözaltına alındı. Müdahale sırasında polis biber gazı kullandı. Aynı dakikalarda Vali ile Emniyet Müdürü de alana geldi. Anma toplantısı aceleyle tamamlandı ve katılanlar geldikleri otobüslere binip gitti.

Bu sırada meydanın çevresinde toplananların sayısı da 500’ü aştı. MHP’li yöneticiler, göstericilerin dağılmasını isterken bu göstericilerin partileri ve Ülkü Ocakları ile ilgisi olmadığını söyledi. Anma toplantısı sırasında çıkan olayları, 32 yıllık katliamın 1 numaralı sanığı olarak yargılanıp beraat eden eski milletvekili Ökkeş Şendiller de irtibat bürosundan izledi.

Balkız: Dosya açılsın
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız ise anma toplantısında yaptığı konuşmasında, “Katliam dosyası yeniden açılsın, darbeciler yargılansın” diyerek şöyle devam etti:

“Bu karanlık günlerin sonunda resmi kayıtlara göre 111 kişi katledilmiş, Türkiye tarihine kapkara bir leke sürülmüştür. Ne Kerbela’yı unuttuk; ne de Dersim’i, Maraş’ı, Sivas’ı, Malatya’yı, Gazi’yi. Biz Aleviler kin tutmayız, öç almayız, cana kıymayız. İncitilsek de incitmeyiz. Ama incitile incitile incitilecek yerimizin kalmadığının da farkındayız. Bu nedenle örgütleniyoruz.” 

Katliamın perde arkası hâlâ sır
19- 25 Aralık 1978’deki Kahramanmaraş olayları, resmi rakamlara göre 111 kişinin ölümüyle sonuçlandı. 210 ev ve 70 işyeri tahrip edildi.

Olayların fitilini, 19 Aralık 1978 gecesi ülkücülerin kente getirdiği ‘Güneş Ne Zaman Doğacak?’ filminin oynadığı Çiçek Sineması’na konulan bomba ateşledi. Ardından ilk saldırı CHP binasına yapıldı. Ertesi gün Alevilerin oturduğu bir kıraathane bombalandı; 21 Aralık’ta biri Töb -Der üyesi iki öğretmen öldürüldü. 22 Aralık’ta, ülkücüler cenazedeki kalabalığa saldırdı.

Saldırganlar Alevilere ve CHP’lilere ait işyerlerini tahrip etti. Üç kişi de burada öldürüldü. 22 Aralık gecesi ülkücüler Sünni mahallelerinde ‘solcu Alevilerin silahlı saldırı yapacağı’ yollu propagandaya girişti. Propaganda etkisini gösterdi. 23 Aralık’ta solcu ve Alevilere dönük kıyım başladı.

Toplam 804 kişi hakkında dava açıldı. Davalar 1991 yılına kadar Sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet, 321 kişi de 1-24 yıl hapis cezası aldı. İdam ve müebbet dışındakilerin cezaları azaltıldı. Katliamın ardından olayın derin devletin işi olduğu söylenirken, son olarak ‘Ergenekon’la ilişkilendirildi.

Radikal

Haber Ara