AK Parti Sakarya Milletvekili Çelik, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Dünyada en hızlı tüketilen enerji kaynaklarından olan elektriğin Türkiye'deki tüketiminin çok hızlı şekilde yükseldiğini kaydeden Çelik, tüketilen elektriğin yüzde 50'sinden fazlasının doğalgazdan üretildiğine dikkat çekti. Elektrik enerjisi üretiminde doğalgaz kullanılmasının dışa bağımlılığı artırdığına vurgu yapan Çelik, "Daha fazla çevre hassasiyetlerini göz önüne almak suretiyle enerjinin elde edilmesinde daha doğal, daha yerli ve daha yenilenebilir kaynakların devreye girmesini arzu ediyoruz." dedi.
AK Parti hükümeti olarak 2005 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimine yönelik bir kanun çıkarttıklarını anımsatan Çelik, bu kanunla beraber bir takım düzenlemeler yaptıklarını ve bu çerçevede uygulamaların sürdüğünü ifade etti. Yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme girmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, şunları söyledi: "Buna bir gereksinim var. Yüzde 50'den fazla elektrik enerjisi üretiminde doğalgaz kullanılıyor. Bu hem bir bağımlılıktır, hem de tek taraflı enerji çeşitliliğine sahip olmaktır. Biz diyoruz ki enerji çeşitliliğini artıralım. Doğalgazdan elektrik üretiminin yanında, rüzgardan, hidroelektrikten, jeotermalden, güneşten ve biyogazdan enerji üretelim diye bir bakışımız var. Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak, yerli kaynakları artırmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye girmesine yönelik yeni bir kanun teklifi çalışması daha var. Hedefimizde ülkemizin özellikle elektrik enerjisi ihtiyacının yerli, temiz imkanlar kullanılarak karşılanmasını istiyoruz."
"EKOLOJİK DENGE GÖZETİLMELİ"
Yenilenebilir enerji kaynaklarının eleştirilecek bir tarafı bulunmadığını savunan Çelik, enerji kaynaklarından en yüksek mertebede yararlanılması gerektiğine dikkat çekti. Yenilenebilir enerji kaynaklarından yeterince yarlanılamadığını anlatan Çelik, "Yenilenebilir enerji kaynakları hepimizin.Yerli enerjimizi, yerli kaynağımızı güneşse güneş, rüzgarsa rüzgar, akarsuysa akarsu bunlardan yararlanmayı hepimiz isteriz ve kullanırız. Bu enerji kaynaklarından hala yararlanamıyoruz. Eksiklerimiz çok. Ancak bu kaynakları kullanırken ya da uygulamaya sokarken başkalarını da düşünmeliyiz. Yani ekolojik dengeyi gözetmeliyiz. Toplumsal hassasiyetleride göz önüne almalıyız. Yani bir köy halkını bütünüyle bir akarsudan yoksun bırakmak bizim için uygun değil. Akarsudaki canlı hayatına olan etkisini azaltmalıyız. Çevre hassasiyetine hep beraber uyacağız. Yapılmıyorsa bunları denetleyip yapılmasını sağlayacağız." ifadesini kullandı.
Hidroelektrik Santraller (HES) ile ilgili eleştirilerin tümüyle doğru olmadığını kaydeden Çelik, şöyle konuştu: "HES'lerle ilgili eleştiriler tümüyle doğru diyemem ama bir uyarıdır diye değerlendiriyorum. HES'ler yapılsın ama yaparken başkalarının da hakkı korunsun. Çevre hassasiyetlerine uyulsun. Bunlar gelişen dünyada, teknolojik şartlarda ülkeler arası yarışta Türkiye'nin rekabet gücünü artıracak önemli unsurlardır. Mutlaka yapılmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına karşı çıkmak uygun bir duruş değildir. Ama her uyarının dikkatle değerlendirilmesinde yarar görüyorum."
ELEKTRİKLİ ARAÇ ÜRETİMİ
Kyoto Protokolü'ne katılım sözleşmesini imzalayan Türkiye'de karbon salınımının gelişmiş Avrupa ülkelerine bakıldığında düşük seviyede olduğunu dile getiren Hasan Ali Çelik, "Bu anlamda elektrikli araçlarda bir mecburiyet olduğunu görüyorum. İçten yanmalı motorlar ciddi anlamda egzozlarından karbondioksit ya da azotoksit salıyorlar. O yüzden elimizden geldiği kadar otomotiv konusunda elektrikli araçlara yönelik bir gelişmenin içinde olmamız lazım. Türkiye'de otomotiv sektörüne girmiş kuruluşlarında bu konuda adımları atmasını bekliyoruz. Bu konuda faaliyetleri ilerlemiş olan otomotiv fabrikalarından elektrikli araç üretimine yönelik geldikleri nokta itibariyle değerlendirme almak üzere sanayi komisyonumuzun üyelerine bir brifing vermelerini arzu ettik." şeklinde konuştu.
