BDP’nin “iki dil” çıkışına TSK’dan sert bir uyarı geldi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, Anayasa’nın 3. maddesinin vurgulanması dikkat çekti. Açıklama şöyle:
* Büyük Önder Atatürk’ün Türk ulusuna armağan ettiği en büyük eseri olan Türkiye Cumhuriyeti; halk egemenliğine dayalı, kuruluş felsefesinin temelinde, “Üniter devlet” ve “Ulus devlet” olgusunun yer aldığı, demokratik bir yapı ve sağlam hukuki temeller üzerinde yükselerek bugünlere ulaşmıştır.
* Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilmeyecek hükümleri arasında yer alan 3’üncü maddesi; “Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir” hükmünü amirdir.
* Dil, kültür ve ülkü birliği, bir millet olmanın başta gelen vazgeçilmezleridir. Dil birliğinin olmaması durumunda bunun sonuçlarının neler olacağı, tarihteki birçok acı örnekleriyle gözler önündedir.
* Son günlerde ’dilimiz’ üzerinde kamuoyunun gündeminde yer alan birtakım tartışmaların, cumhuriyetimizin temel kuruluş felsefesini kökten değiştirecek bir noktaya doğru hızla götürülmeye çalışıldığı endişeyle izlenmektedir.
* Türk Silahlı Kuvvetleri; devletin, Anayasamızda yer alan, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi koruma görevi kapsamında; ulus devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olmuş ve olmaya devam edecektir.”
E-Muhtıra'da sonra ilk
Genelkurmay Başkanlığı, 27 Nisan 2007’de internet sitesi aracılığıyla yaptığı açıklamadan sonra ülkenin bütünlüğü ve rejim konusunda ilk kez bir açıklama yapmış oldu. Başkent kulislerinde, Genelkurmay’ın dün yaptığı açıklamaya yansıyan BDP’nin “iki dil” çıkışının yarattığı rahatsızlığın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner tarafından haftalık olağan görüşmelerde de dile getirdiği konuşuluyor. Buna göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Çarşamba günü akşam saatlerinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de Cuma günü öğleden sonra yaptığı haftalık olağan görüşmelerde konunun gündeme geldiği ve Koşaner TSK’nın hassasiyetini iletti.
35. Madde vurgusu
Açıklamada yer alan “Türk Silahlı Kuvvetleri; devletin, Anayasamızda yer alan, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi koruma görevi kapsamında; ulus devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olmuş ve olmaya devam edecektir” ifadesinde açıkça zikredilmeden 35. maddeye gönderme yapıldı. Hem iktidar hem muhalefet partileri, TSK’nın darbe yapmasına dayanak oluşturduğu gerekçesiyle 28 Şubat döneminde ve son olarak 27 Nisan e-bildirisinde tartışılan 35. maddenin değişmesi gerektiği konusunda açıklamalar yapmıştı.
‘Genelkurmay Yugoslavya’yı hatırlattı’
TSK’NIN yaptığı açıklamayı değerlendiren emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, Genelkurmay’ın Türk miletinin bütünlüğünü ilgilendiren bir konu olduğu için ve Türkiye Cumhuriyeti’nin aleyhinde bir durum ortaya çıktığı için kendi görüşünü kamuoyuyla paylaşmak ihtiyacı hissettiğini söyledi. Açıklamanın yeni anayasa ile ilgili tartışmalarla da bağlantısını kuran Kuloğlu “Yeni Anayasa yapılması sürecinde Kürtçülük yapanlar yeni Anayasa’dan çok uluslu devlet çıkartmak ve üniter devleti bozucu tarzda bir çaba içine girmişlerdir. Yeni Anayasa ile ilgili endişelerin de altı çizilmek istenmiştir. Bunu yadırgamamak gerekir” dedi.
Armağan Kuloğlu, açıklamada yer verilen, “Dil birliğinin olmaması durumunda bunun sonuçlarının neler olacağı, tarihteki birçok acı örnekleriyle gözler önündedir” ifadesiyle, Türkiye ile ilgili değil, dünyadaki yakın tarihte yaşanan olumsuz örneklere atıf yapıldığını da vurguladı. Kuloğlu, “Yugoslavya, Çekoslovakya, Sovyetler Birliği gibi örnekler hatırlatılmak istenmiştir. Özellikle Yugoslavya’nın parçalanması süreci dikkatle incelenmelidir” diye konuştu.