Osmanlıca yazılı olan ve kibrit kutusu içine sığdırılabilecek kadar küçük günlükleri Amerikalı damat Jack Snowden yaklaşık 1,5 senelik bir çalışmanın ardından günümüz Türkçesine çevirdi. Kitap geçtiğimiz günlerde "Kibrit Kutusundaki Sarıkamış – Sibirya Günlükleri" ismiyle Timaş Yayınları Hatırat serisi içinde yayınlandı. Snowden, Türkiye macerasını ve kibrit kutusunun hikayesini Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) anlattı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ankara Büyükelçiliği'nde Teknik İrtibat Daire Başkanı olarak görev yaptıktan sonra emekli olan Snowden, 2005 yılında Türkiye'ye yerleşmeye karar verdiğini belirterek, İstanbul'da çok etkilendiği tarihi çeşmeler üzerindeki yazıların ne anlama geldiğini öğrenebilmek için Osmanlıca kursuna yazıldığını söyledi. Kibrit kutusunun hikayesinin bu noktadan sonra başladığını anlatan Snowden, "Eşimle 2008 yılında Yıldız Sarayı'ndaki bir Osmanlıca kursunda tanıştık ve evlendik. Müge hanımla evlendikten sonra sonra ilk defa kibrit kutusundaki eski defterleri gördüm. O zamana kadar Müge hanım ve kardeşi Fuat bu defterleri tercüme etmek için uğraşmışlar. Müge hanım Osmanlıca kursuna gidiyordu ancak yoğun iş temposu nedeniyle çevirileri tamamlayamamıştı." dedi.
Mehmet Fuad Tokad'ın, kibrit kutusunu oğlu Prof. Dr. Yılmaz Tokat'a verdiğini söyleyen Snowden, kayınpederi Yılmaz Tokad'ın 2001 yılında vefat ettiğini ve en büyük arzusunun bu defterleri günümüz Türkçesine çevrilmesi olduğunu ifade etti.
Yılmaz Tokad'ın bu son arzusunu bir vefa borcu olarak gören Amerikalı damat Snowden, "Müge ve kardeşi Fuat'ın söylediği Yılmaz Tokat tüm hayatı boyunca bu defterleri çevirtmek istedi. Birçok kişiye bu kitabı götürdü ve çevirmeleri için rica etti; ancak kimsenin vakti olmadığı için çevirmedi. Ama aile için bunun çevrilmesini istiyordu ama biz eninde sonunda en güzel iltifat olarak Müge'nin babası ve dedesi için kitap olarak yayınlattık." diye konuştu.
Emekli olduktan sonra günlükleri çevirmeye karar verdiğini kaydeden Snowden, şöyle devam etti: "Osmanlıca çeviri benim için zordu. Hocalarımın yardımıyla çevirdim. İlk kez Muharrem Kesik hoca bana bu yazıların kitap olması için teklifte bulundu. Biz de Timaş Yayınevi'ne mektup yazdık. Yayınevi bu konuya olumlu yaklaştı. Kitabın tamamlanması 1.5 sene sürdü."
Günlüklerin neden kibrit kutusunda saklandığını anlatan Snowden, şunları kaydetti: "Bildiğimiz kadarıyla esaret kampında Ruslardan saklamak için böyle küçük defterlere yazmış ama herhalde ondan önceki döneminde de Türk komutanlardan günlüklerini gizlemek istemiş. İstanbul'dan çıktıktan sonra Erzurum'a oradan Patnos'a. Herhalde notlar aldı o zaman. Esir düştükten sonra Sarıkamış'ta Rus esir kampında kaldı ve orada böyle bir defter yapmaya başladı. Şubat 1916'da Erzurum'da Kazaklar tarafından esir alındı ve Sarıkamış'a götürüldü ve burada 2 ay kaldıktan sonra Ruslar tarafından trenle Vetluga şerhrine götürüldü ve burada 2 sene esir kaldı."
Timaş Yayınları Hatırat Serisi içinde yayınlanan "Kibrit Kutusundaki Sarıkamış – Sibirya Günlükleri" isimli kitap, Harbiyeli Mehmet Fuat Tokad'ın 8 Ocak 1915'te İstanbul'dan hareket etmesiyle başlıyor ve 19 Mart 1917 yılına kadar tuttuğu günlüklerini içeriyor. Ayrıca, kitapta Tokad'ın esaret sonrası hayatına ilişkin bilgiler ve fotoğraflar da yer alıyor.