Geri kabul anlaşması, Avrupa'da yakalanan çoğunluğu Afganistan, Pakistan, Irak gibi ülkelerden yasadışı yollarla gelen göçmenlerin eğer Türkiye topraklarını kullanarak gelmişlerse, Türkiye'ye geri gönderilmesini öngörüyor.
Bu göçmenler bir süre Türkiye'de tutulduktan sonra, kendi ülkelerine iade edilecekler. Bütün bu işlemlerin yapılabilmesi için gerekli olan masrafları Avrupa Birliği ve Türkiye paylaşacak.
Geri kabul anlaşmasının müzakereleri için Avrupa Birliği'ne üye ülkeler, Avrupa Komisyonu'na yetki vermişti. Geçen sene başlayan müzakerelerde üzerinde en çok durulan konu, mali yükümlülüklerin nasıl paylaşılacağı olmuştu.
Türk diplomatik kaynakları, geri kabul anlaşmasında her şeyin Türkiye'nin istediği gibi olmadığını, ancak yine de uzlaşmaya varıldığını belirtiyorlar.
Fakat Türkiye anlaşmaya paraf atmak için üye ülkelerin Avrupa Komisyonu'na başka bir anlaşmanın -Türkiye vatandaşlarına vize muafiyeti sağlayacak bir anlaşmanın- müzakerelerini başlatma yetkisi vermesini istiyor.
Ankara kendi vatandaşları için daha az belge ve daha kısa sürede vize almak anlamına gelen vize kolaylığı yerine, gerçek bir vize muafiyeti anlaşması yapmak istiyor.
Geri kabul anlaşmasının imzalanmasında tek sorun, vize muafiyeti pazarlığı değil.
Yunanistan, kaçak göçmenlerin yoğun biçimde kullandığı Ege denizinde Türkiye ve Yunanistan arasındaki sınırların belirlenmesini istiyor.
Yasadışı bir göçmenin hangi ülkenin sınırlarını kullanarak Avrupa'ya ulaştığı, nereye gönderileceğini de belirleyecek.
Oysa Ege denizinde kara suları konusunda Türkiye ve Yunanistan arasında anlaşmazlıklar bulunuyor.
Her yıl yaklaşık 100 bin kişinin Türkiye topraklarını kullanarak yasal olmayan yollarla Avrupa'ya gittiği tahmin ediliyor.
Geçen yıl Türk güvenlik kuvvetleri yaklaşık 70 bin düzensiz göçmeni yakalamıştı.
Geri kabul anlaşması yürürlüğe girerse, önce Türkiye'ye sonra da kendi ülkelerine iade edileceklerini bildiklerinden bu göçmenlerin başka yollarla Avrupa'ya ulaşmaya çalışacağı tahmin ediliyor.
BBC