Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

BDP Eşbaşkanı Demirtaş: Meclis'te Kürtçe konuşulması gibi bir talebimiz yok

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Meclis'te iki dil veya Kürtçe konuşulması gibi bir taleplerinin bulunmadığ

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-17 17:45:00

BDP Eşbaşkanı Demirtaş: Meclis'te Kürtçe konuşulması gibi bir talebimiz yok
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Meclis'te iki dil veya Kürtçe konuşulması gibi bir taleplerinin bulunmadığını söyledi. Kürt sorununun çözümüne ilişkin ortaya koydukları düşüncelerin Türkiye'nin çıkarına olduğunu dile getiren Demirtaş, ülkeyi bölecek, etnik çatışma çıkaracak hiçbir projede BDP'nin ve halkın imzasının olmayacağını vurguladı. Demirtaş, tek dil dayatmasının ise ülkeyi böleceğini, çatışmaya götüreceğini iddia etti.

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin büyükelçileriyle Belçika Büyükelçiliği'nin rezidansında bir araya gelen Demirtaş, görüşme öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Kürtçe'nin ikinci dil olmasıyla ilgili başlayan tartışmalar konusunda Demirtaş, şu ana kadar hiçbir BDP milletvekilinin Meclis'te Kürtçe konuşma yapmadığını, yalnız 1 -2 cümle kullandığını savundu. Milletvekillerinin veya partilerinin TBMM'de konuşmaların Kürtçe yapılmasına dönük bir talebi bulunmadığının altını çizen Demirtaş, bu tartışmayı çarpıtmak isteyenler ve bu tartışmadan pozitif sonuç çıkarmak yerine gerilim yaratmak isteyenlerin bunu bu şekilde algılamak istediklerini ileri sürdü.

Anadilin eğitim dili olmasını, kamusal alanda özgürce kullanılmasını, basın yayın, kültür, ticari alanda özgürce konuşulması gerektiğini savunduklarını anlatan Demirtaş "Milletvekillerimiz bu soruna dikkat çekmek için birkaç kelime Kürtçe kelime kullanıyorlar, bu bile kıyamet kopartıyor. TBMM'nin birbiriyle, toplumla iyi anlaşabilmesi için Türkçe konuşmasına bizim bir itirazımız yok, bizim itirazımız Kürtçeye yönelik tahammülsüzlüğedir. Bu tahammülsüzlüğü esefle karşılıyoruz. Türk halkı, şunda bir defa emin olmalı ki BDP, Kürt sorununun çözümüne ilişkin hangi projeyi ortaya koyuyorsa, ne yapmak istiyorsa o Türkiye'nin çıkarınadır. Türkiye'yi bölecek, etnik çatışma yaratacak hiçbir projede BDP'nin, halkımızın imzası olmaz, ama birileri ısrarla dil bölecekmiş gibi tartışma yaratmak istiyor. Biz tam tersini ifade ediyoruz, tek dil dayatması ülkeyi böler, çatışmaya götürür." dedi.

Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in açıklamalarını da eleştiren Demirtaş, partilerinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet edildiğini savundu. Açıklamaların Meclis Başkanı'na yakışmadığını dile getiren Demirtaş, bir genel başkan ile ilgili bir partinin politikasına 'palavra' demesi, hedef göstermesi, 'parti kapatılır' demesinin kesinlikle doğru olmadığını vurguladı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Türkçe ve İngilizce astığı yön tabelalarının fotoğraflarını gösteren Demirtaş, bu durumun Anayasa'ya aykırı olmadığını ileri sürdü. "Bu ülkeye gelen İngilizler yön tabelasında İngilizceyi görecekler, ama bu ülkede yaşayan Kürtler kendi dillerinde iki cümleyi oraya yazamayacaklar, böyle bir saçmalık olur mu?" diye soran Demirtaş, tartışmanın sağlıklı yürümesi, toplumda gerilimin tırmanmasını önleyecek sağduyulu açıklamalar beklediklerini ifade etti.

Demirtaş, şöyle devam etti: "Korku cumhuriyeti yaratıldı, biz bu korkuları yıkmaya çalışıyoruz. Türk halkının Kürt diline karşı antipatisi, Kürtçeye, Kürt halkına düşmanlığı yoktur. Gerilim sokakta değildir, gerilim bu tür açıklamalardan kaynaklanıyor. Kürtlerin pazarda, sokakta dilini kullanması rahatsızlık vermeyecektir. 20 milyon Kürt, kendi anavatanında dilini kullanmak istiyor. Biz meşruiyeti, hukuku, evrensel standartları esas alıyoruz. Bu hususlar herhangi bir yasal sınırlamaya, engellemeye tabi değildir. Köylerin birçok yerde isimleri iki dille yazıldı. Sayın Meclis Başkanı 'palavra' diyor, ama ne palavrası. Biz karşımızda siyasi sorumluluğu olan birilerini görmek istiyoruz. TRT Şeş ile tabela arasında ne fark var bilmek istiyoruz. Yarın kentlerin girişine 'bu şehre hoş geldiniz' diye Kürtçe, Türkçe yazıldığında ne yapacaklar merak ediyoruz. Bunun neresi kışkırtmadır, bu güzelliktir, hoşluktur. Birçok şehrin girişinde welcome yazıyorsa, bunun Kürtçe yazılmasında kimin nasıl bir zararı olabilir?"

Haber Ara