Mart ayında Genel Kurul'da oylanarak kabul edilecek olan AP'nin yıllık Türkiye raporunu Hollanda milletvekili Ria Oomen Ruijten hazırladı. Raporda yeni Anayasa talebi, sivil-asker ilişkileri ve özgürlükler konusunda doğru noktalara temas diliyor. Rapor taslağının genelde yapıcı olduğunu kaydeden İsmail Ertuğ, geçen sene Kıbrıs ile ilgili paragrafın Türkiye'ye "Kıbrıs'taki askerlerini derhal çekmeye başla" ifadesinin bu sene doğrudan rapor taslağına yazılmasını eleştirdi.
Türkiye Kıbrıs konusunda tek sorumlu olarak gösterilmeye çalışılması, Türk askeri Kıbrıs'tan çekilsin deyip adadaki İngiliz ve Yunan askerinin görmemezlikten gelinmesinin haksızlık olduğunu vurgulayan Ertuğ, "Ama asıl üzücü olan ise Kıbrıs paragrafı geçen yıl olduğu gibi Ria Oomen-Ruijten'nin yaptığı tüm çalışma üzerine gölge düşürmesidir, sonuçta yayımlanan rapor Kıbrıs raporu değil, Türkiye raporudur. Türkiye için en önemlisi demokrasinin tam olarak oturmasıdır. AB Türkiye'de demokratikleşmenin ve reformların motorudur. Türkiye'nin AB'ye ve AB'nin de demokratik ve istikrarlı bir Türkiye'ye ihtiyacı var. Bundan en çok faydalanan ülkelerin başında da Kıbrıs olacaktır." dedi.
Ertuğ, Kıbrıs'ın Türkiye'nin güçlü bir demokrasi olmasını ve AB üyeliğini istemeyenler tarafından Türkiye'ye ayak bağı yapıldığını ve Rumların bunu için kullanıldığına dikkat çekti. AP'de bazı Türkiye karşıtı çevrelerin iyi bir raporun Türkiye'ye bol hakaret içeren bir rapor olduğu kanısına kapıldıklarını ve bunun çoğu zaman küçük iç siyasi hesaplar doğrultusunda yapıldığını ifade etti. İsmail Ertuğ, asıl tehlikenin bu ayak oyunlarıyla Türk kamuoyunu ve Türk yöneticilerini AB'den uzaklaştırmak için yapılması olduğunu dile getirdi. Ertuğ, "Türkiye raporunun asıl hedefi Türkiye'ye AB ve Demokratikleşme yolundaki eksiklerine dostane bir şekilde dikkat çekmek, reformların devamı için motive etmek ve Türk toplumunun gönlünü kazanmak olmalı." dedi. Bu bağlamda Türk basınına da büyük görev düştüğünü söyleyen Ertuğ, "AB raporu bir paragraf ile sınırlandırılmamalı, Türkiye'nin demokratikleşmesi için tavsiye edilen reformlar dillendirilmeli." ifadelerini kullandı.
"Tabii ki bu sadece bir taslak ve Mart ayındaki genel kurula kadar yoğun bir değişiklik önergesi mücadelesi başlayacak." diyen Ertuğ, Türkiye raporunu 'herhalde en gürültülü raporlardan biri' şeklinde tanımladı. Ertuğ, raporun her satırında parti içi, siyasi gruplar ve ülkeler arası pazarlıkların, lobicilerin, düşünce kuruluşların ve daha birçok aktörün payı olduğunu söyledi.