Belçika'nın Fransızca yayın yapan günlük gazetesi La Libre Belgique'de geçtiğimiz hafta yayınlanan bir makaleye 'cevap' mahiyetindeki Büyükelçi Ersavcı'nın makalesinde şu görüşler öne çıktı: "Bizim belleğimizde öncelikle, dokuz yüz yıl boyunca Türklerin ve Ermenilerin barış içinde yaşamış olmaları yer alıyor. Ermeniler Osmanlı İmparatorluğu ile tam uyum sağlamış, yönetimde en üst görevlere getirilmişti. Belleğimizde ayrıca, geçtiğimiz yüzyılın başında çektiğimiz büyük acılar da bulunuyor: İmparatorluğun, sekiz ayrı cephede savaşırken, tebaalarınca ihanete uğraması, müttefiklerince istismar edilmesi, paramparça olmasıyla sonuçlanan Birinci Dünya Savaşının bıraktığı derin bir travma. Bu dönemde yalnızca Anadolu'da, 2,3 milyon'u Müslüman olmak üzere üç milyon insan öldü. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinde 1920'li yılların sonunda yaşayan 13 milyonluk nüfusun üçte birinden fazlasını, başka coğrafyalardan göç etmiş, yıpranmış, yoksullaşmış, köklerini kaybetmiş insanlar oluşturuyordu."
Ermeni terör örgütlerinin Türk diplomatları şehit ettiklerini de hatırlatan Ersavcı, şöyle devam etti: Bu nahoş ortamda, insanların acılı bellekleri kendiliklerinden birleşmeyecektir. Biz, yakınlaşmayı sağlayabilecek tek unsurun tarihçilerin objektif bir çalışması olduğu kanısındayız. Birkaç yıldır Türkiye ve Ermenistan arasında gerçek anlamda bir diyalog başlatılmıştır. Ermeni diasporası buna karşı çıkmamalıdır."
Ortak bir tarih komisyonu kurulmasının iki ülke arasında imzalanmış ancak henüz onaylanmamış protokollerin hükümlerinden biri olduğunu hatırlatan Ersavcı, "Türk araştırmacılarının çoğu için, elimizdeki bilgiler ve ulaşabildiğimiz arşiv belgeleri, soykırım tezini teyit etmemektedir. Ancak böyle bir çalışmanın sonuçları, Türkler ve Hükümetleri tarafından kabul edilecektir. Bugün arzu ettiğimiz, geçmişten açık ve nesnel biçimde bahsedebilmektir. Türk ve Ermeni haklarının böyle bir diyalog kurmak ve gerekirse acılarını paylaşmak için yeterli olgunluğa sahip olduklarını düşünüyoruz. Geçmişten, ama aynı zamanda gelecekten de bahsetmek. Aynı zamanda daha iyi bir ortak gelecek üzerinde yoğunlaşmak da gerekmez mi?" ifadelerini kullandı.