Ahmet Kaya ölümünün 10. yılında ilk kez kapsamlı bir programla bugün Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde anılacak. 19 Ocak’ta Hrant Dink anmasından sonra Gülten Kaya ile konuşurken hiç tanımadığı Ahmet Kaya için bir film yapmaya karar veren Ümit Kıvanç’a kulak kesildik. İlk kez izleyiciyle anma etkinliğinde buluşacak Ahmet Kaya belgeseli “Uçurtmam Tellere Takıldı” yarından itibaren de www.ahmetkaya.com sitesinde yayımlanacak.
- Daha önce yaptığınız Kazım Koyuncu belgeseli “Şarkılarla Geçtim Aranızdan”da olduğu gibi bu filmde de Ahmet Kaya kendi kendini anlatmış, bu bilinçli bir tercih olsa gerek...
GAM Müzik tarafından toparlanmış röportajlar, radyo ve televizyon programlarını kullanarak yaklaşık üç ayda hazırladık filmi. Ahmet Kaya’yı olabildiğince doğru anlatmak için onu izleyenlerle baş başa bırakmak istedik. Başkaları anlatsaydı ya solcu kahraman ya Kürt kahraman ya vatan haini olacaktı. Bu şekilde, hamaset ve başkalarının çizdiği bir tabloya düşmemiz önleniyor.
‘O bir fenomen’
- Peki, bu çalışmanın sonunda ortaya çıkan Ahmet Kaya profilini nasıl tarif edersiniz?
Ahmet Kaya’nın tedbir gelen ilk kasetine daha sonra bilirkişi raporuna sakıncası yoktur deniliyor. Yine o dönem, kasetleri el altından dolaşmaya başlıyor, “Ahmet Kaya diye biri var” derken üç albüm yapıyor. Ondan sonra da bir pop yıldızı oluyor. Televizyonda her programa çıkıyor, listelerde bir numara, magazin haberlerine konu oluyor. Allah vergisi sesi dışında pek bir özelliği olmayan bir adam, yüzlerce şarkı üretiyor ve bunu milyonlar dinliyor. Dünyanın herhangi bir yerinde bu fenomen incelenir. Ama biz onun yerine adamı linç etmeyi tercih ediyoruz.
Sözle anlatması zor, ama sadece şunu söyleyebilirim: Ahmet Kaya’yı tasnif edemezsiniz. Delikanlı, mahalleden çıkma tarafı da var, Anadolu’dan gelen bir tarafı da. Bir yandan da herkes nasıl biraz İstanbullu, biraz da başka bir “şey”se öyle. Solcu ama solcularla da bir sürü meselesi var.
Bir çocuğun ‘Şafak Türküsü’
- Filmde de görüyoruz, Ahmet Kaya’nın müziği, onu dinleyen kitlenin çeşitliliği gibi farklı türler arasında dolaşıyor...
İnsanımızın ortalama duygularına hitap eden yüzlerce şarkısı var Ahmet Kaya’nın, en çarpıcısı da bir araya gelen insan profili. Solcular, bıçkın varoş gençleri, kibar kızlar, başörtülü kadınlar, demokratlar, polisler, ülkücüler...
Konser kayıtları da devlet için Ahmet’in neden büyük bir tehlike olduğunu çok iyi anlatıyor. İnsanlar şarkılarıyla ağladığı bir müzisyeni politikacılardan daha fazla dinler. Filmde şöyle bir görüntü var: Bir çırağa soruyorlar “En çok hangi Ahmet Kaya şarkısını seviyorsun?” “Şafak Türküsü” diyor, “Çünkü annem, köydeki kardeşlerim geliyor aklıma.” Bir idam mahkûmunun yazdığı, bir dönem hak arayışı adına büyük ses getiren şarkıyı çocuk öyle dinliyor.
- Sizin Ahmet Kaya şarkınız hangisi?
“Bahtiyar” ve “Nereden Bileceksiniz”.
- Belgeselde Ahmet Kaya’nın “Memleketi böldürmeyeceğiz” sözleri art arda yankılanıyor. Bunu özellikle mi kullandınız?
Kendisi de Kürt olmasına rağmen 90’larda o korkunç mezalim yaşanmasaydı Kürtlük meselesine bu kadar takılmayacaktı. Temelde haksızlık, adaletsizlik derdi olan bir insandı. O sırada da memlekette en büyük haksızlık da Kürt meselesi alanındaydı. PKK, Abdullah Öcalan posterleri açılan konserlerde şarkı söylüyor. Fakat orada da “Namusum, şerefim üzerine yemin ederim biz bu memleketi böldürmeyeceğiz” diye sesleniyor. Bunu her yerde söylediği için özellikle yer verdim filmde.
Ayşegül Özbek - Cumhuriyet