Lier şehrinde yaşayan Türk toplumun ihtiyacına cevap veremeyen mescidin ardından yapımı gündeme gelen Lier Camii'nin inşaatına izin sürecinin tamamlanmasının ardından başlanması bekleniyor. 7 dönüm arazi üzerine inşa edilecek caminin kubbesinin 14 metre, minaresinin ise 18,5 metre yüksek olacağı ifade ediliyor. 600 kişi kapasiteli caminin Belçikalı mimarı ise camiye modern bir çizgi verebilmek için dünyanın önde gelen camileri gezdiği söylendi.
CAMİ ÖNÜNDE DOMUZ ÇORBASI
Irkçı parti Vlaams Belang´ın gençlik kollarının etkili bir şekilde çalıştığı cami karşıtı gösteride caminin yapılacağı alanda sıcak domuz çorbası dağıtıldı. 'Haram çorba ne kadar tatlı' pankartının dikkat çektiği protesto gösterisinde partinin önde gelenlerinden Filip Dewinter bir konuşma yaptı. Konuşmasında İslam ve cami karşıtı söylemlerini yenileyen ırkçı parti yöneticileri, dikilecek her minarenin Müslümanlar tarafından bir 'zafer' olarak algılandığını ve İslam'ın Avrupa'da yerinin olmadığını iddia etti. Dewinter, belediye yönetimin bu projeyi derhal durdurması gerektiği savunuldu.
TÜRK TOPLUMU SAĞDUYULU DAVRANDI
Resmi müracaatların yapıldığı ve gerekli izinlerin alındığı bir projenin şimdi ırkçı bir parti tarafından engellenmeye çalışılmasına anlam veremeyen Türk toplumu ise gösteri karşısında sağduyulu davrandı. Olay saatinde sokağın her iki tarafında ekip yerleştiren Türk sivil örgüt temsilcileri, Türk gençlerin sokağa girişine izin vermeyerek ırkçılarla muhtemel bir gerginliğin önüne geçti. Polis ile koordineli çalıştıklarını kaydeden Cami Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz Erdem, yapılacak olan caminin Türk toplumunda 30 yıllık bir hasreti gidereceğini kaydetti. Yılmaz Erdem, "Buradan Türk gençlerimize teşekkür etmek istiyorum. Kışkırtmalara gelmediler. Gösteri yerinde her hangi bir kavga, gerginlik yaşandı. Irkçıların her zaman cami karşıtı, İslam karşıtı gösteride bulunuyor. Demokratik haklarıdır ama gençlerimizin sağduyulu davranması yönetim olarak bizi çok sevindirdi." şeklinde konuştu.
Irkçı gençlerin gösteri öncesi ya da sonrası Türklerin yaşadığı evlere, işyerlerine ve derneklere saldırıda bulunmasından endişe ediliyordu. Fakat göstericiler, konuşmaların ardından herhangi bir gerginlik yaşanmadan dağıldı.
Belçika´da önceki yıllarda Vlaams Blok adı altında ırkçı slogan ve söylemlerle siyaset yapan parti Anayasa Mahkemesi tarafından ırkçılık yaptığı gerekçesi ile kapatılmış ve ardından Vlaams Belang adı ile yeniden kurulmuştu. Vlaams Belang partisi 13 Haziran 2010 tarihinde yapılan federal seçimlerde büyük oy kaybına uğramıştı. Irkçı partinin İslam ve cami karşıtlığını tırmandırarak oy potansiyelini arttırmaya çalıştığı ifade ediliyor.