Avrupa'da Türkiye'ye karşı ciddi bir önyargının söz konusu olduğunu vurgulayan Bakan Bağış, "Eğer Türkiye hakkında hazırlanan ilerleme raporlarını üye ülkelerin raporlarıyla karşılaştırma imkanımız olsaydı, Türkiye'nin durumunun aslında birçok üye ülkeden daha iyi olduğunu görebilirdik." dedi.
Türkiye'nin bir zamanlar Avrupa'nın "hasta adamı" olarak isimlendirildiğini ifade eden Bağış, şimdi ise Avrupa'nın en sağlıklı ekonomisine sahip olduğunu ifade etti. Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili bazı Avrupalı liderler tarafından dile getirilen imtiyazlı ortaklık fikrinin Türkiye'ye karşı yapılmış bir hakaret olduğunun altını çizen Bağış, "İmtiyazlı ortaklık diye bir seçenek yok. Olmayan bir seçeneğin gündeme getirilmesi ülke olarak küçümsendiğimizin düşünülmesine neden oluyor." diye konuştu.
Başmüzakereci Bağış, Türkiye'nin son dönemdeki aktif Balkan politikasıyla ilgili bir soruya da "Türkiye'de şöyle bir deyiş vardır. Komşunuzda yangın varsa ve siz ona yardım etmezseniz bir süre sonra siz de yanarsınız. Balkanlarda ve ülkemize yakın her yerde istikrar istiyoruz. Biz Türkiye olarak Balkanlarda yeni bir soykırım görmek istemiyoruz." şeklinde cevap verdi.
Bakan Bağış, İran'la ilgili bir soruyu ise "Komşularımızla olan iyi ilişkilerimizi bütün dünyanın faydası için kullanmaya çalışıyoruz." şeklinde cevapladı.
Konferansın soru cevap bölümünde Kıbrıs konusuna da değinen Bakan Bağış, "Güney Kıbrıs elde edebileceği her şeyi elde etti. Tam üyeliği elde etti. Diğer taraftan Kuzey Kesimi kaybedeceği her şeyi kaybetmiş durumda. Dolayısıyla çözüm için yeni mekanizmaları devreye sokmalıyız." dedi. Bakan Bağış, çözüm için "Belki de iki tarafı papalık seçimlerinde oldu gibi bir odaya kapatmalı ve çözüme ulaşılıncaya kadar dışarı çıkmalarına izin verilmemeli" ifadelerini kullandı.