Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Düzensiz yaşam, beyin krizine zemin hazırlıyor

Düzensiz yaşam tarzının ve kontrolsüz beslenmenin beyin krizine (inme) zemin hazırladığı belirtildi. Tansiyonun, kan şekerinin ve yağların

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-06 13:08:00

Düzensiz yaşam, beyin krizine zemin hazırlıyor
Düzensiz yaşam tarzının ve kontrolsüz beslenmenin beyin krizine (inme) zemin hazırladığı belirtildi. Tansiyonun, kan şekerinin ve yağların kontrol altında tutulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Sevin Balkan, "Egzersiz yapmaya dikkat edin, sigara ve alkolden uzak durun." uyarısında bulundu.

Erişkinlerde kalp hastalığı ve kanserden sonra en yaygın ölüm ve sakatlık nedeni olarak tanımlanan beyin krizinin, damarlarda tıkanma ve yırtılma ile gerçekleştiğini söyleyen Memorial Ataşehir Hastanesi Nöroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Sevin Balkan, inmeyi beynin bir bölgesinde kan akımının engellenmesi yada beyin damarından kanın dışarı sızması sonucu beyin dokusunda oluşan bir tahribat olarak açıkladı.

Vücudun bir yarısında yüz, kol veya bacakta oluşan uyuşukluğun inmenin başlıca belirtilerinden birisi olduğunu söyleyen Balkan, "Anlama sorunu, bir veya iki gözde görme sorunu, denge bozukluğu, yürüyememe, baş dönmesi, bulantı, kusma, şiddetli baş ağrısı, bilinç değişikliği de inmenin sık görülen belirtileridir. Bazı kişilerde bu belirtiler çok kısa sürer. Birkaç dakika veya saat. Sonra tamamen geçer. Bu duruma 'Geçici iskemik atak' denir. Rahatsızlık ihmal edilmemelidir çünkü bu kişilerin yüzde 40- 50'sinde bir yıl içinde inme geçirme riski vardır." dedi.

'RİST ALTINDA OLABİLİRSİNİZ'

İnmenin her yaşta olabileceğini aktaran Balkan, rahatsızlığın 40 yaşın altında oldukça seyrek görüldüğünü ifade etti. Hastaların çoğunun 65 yaş üzerinde olduğunu söyleyen Sevin Balkan, "Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Yaşlanma ile birlikte sık görülen problemler ile kişinin yaşam tarzı ve alışkanlıkları inme için risktir. Kontrolsüz hipertansiyon, şeker ve kalp hastalığı, sigara kullanımı, yüksek kolesterol düzeyi, hareketsiz yaşam tarzı, karotis arterinde (şah damarı) hastalığı, önceden geçici iskemik atak geçirmek inme riskine yatkınlığı artırır." diye konuştu.

Tansiyonun, kan şekerinin ve yağların kontrol altında tutulması gerektiğini aktaran Balkan, egzersiz yapmaya dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek, sigara ve alkolden uzak durulması gerektiğini vurguladı.

'TEDAVİDE İLK 3 SAAT ÇOK ÖNEMLİ'

"Ne kadar erken müdahale, o kadar az beyin hazarı" diyerek erken müdahalenin öneminin altını çizen Sevin Balkan, belirtilerin başlamasını izleyen ilk 3 saat içinde, hastanın tıbbi durumu uygunsa, damardan uygulanan damar açıcı tedavi (Trombolitik tedavi) yapılabileceğini söyledi. Bu tedavinin mutlaka uygun koşulları sağlayabilen merkezlerde ve eğitimli bir inme ekibinin kontrolünde yapılması gerektiğini vurgulayan Balkan sözlerini şöyle tamamladı: "Bu uygulama dışında; klasik olarak, inme tedavisi 'ağızdan ilaç tedavisi' ve 'rehabilitasyon tedavisi' başlıkları altında toplanır. Bu tedavilerin sürekliliği ve kontrolleri çok önemlidir. Bunların dışında bir diğer tedavi de cerrahi/ girişimsel tedavi yöntemidir. Yapılan incelemeler sonucu damarda yüzde 70'in üzerinde darlık tespit edilirse, darlık kateter yardımıyla damar içine girilerek stent konulması ile veya endarterektomi denen cerrahi yolla açılır."

Haber Ara