Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İSMMMO: Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) Yatırım Teşvikleri ve İstihdam Raporu-2010 çalışmasına göre Türkiye'nin büy

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-05 12:31:00

İSMMMO: Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) Yatırım Teşvikleri ve İstihdam Raporu-2010 çalışmasına göre Türkiye'nin büyüme rekorları kırdığı 2000-2009 arasında teşvikli yatırımlarla yaratılan istihdam, önceki 10 yıllık dönemin ancak yüzde 62'si seviyesinde kaldı. 1990-1999 arasında düzenlenen teşvik belgeleriyle 2 milyon 212 bin kişiye iş kapısı açılırken, 2000-2009 arasında teşviklerle yaratılan toplam istihdam 835 bin kişi azalarak, 1 milyon 377 bin kişiye geriledi.

Hazine Müsteşarlığı, KOSGEB ve Devlet Planlama Teşkilatı verileriyle yapılan saptamalar göz önüne alındığında teşvikli yatırımlarda teşvik belgesi başına istihdam devamlı gerilerken, bir kişilik istihdam için gereken yatırım miktarı da devamlı artıyor. 2009 yılında hayata geçirilen yeni teşvik düzenlemeleri de bu eğilimde herhangi bir değişiklik yaratmadı.

İSMMMO Yatırım Teşvikleri ve İstihdam Raporu'na göre son iki yıl içinde birbiri ardına açıklanan teşvik ve kredilendirme paketlerine rağmen ekonomide istihdam yaratma kapasitesi bir türlü artırılamıyor. Kronik hale gelen işsizlik sorununun aşılması için teşvik ve kredilendirme önlemlerinin ötesine geçen yapısal tedbirlerin alınması mecburi görünüyor. Yatırım teşvik belgelerinde öngörülen istihdam miktarının özellikle 2005 sonrasında süratli bir gerileme içine girdiği gözleniyor.

2008-2010 arasında kamuoyuyla paylaşılan teşvik paketleri, eylem planları ve kredi imkânları da istihdamda beklenen olumlu etkiyi yaratmadı.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası başkanı Yahya Arıkan, raporla ilgili değerlendirmesinde, Türkiye'de kronik hale gelen işsizlik sorununun bertaraf edilebilmesi için teşvik sisteminin revize edilmesi gerektiğini vurguladı. İstihdam yaratma kapasitesi daha fazla olan ve aynı zamanda daha az maliyetle iş imkanı sunabilen, tarım, hizmet ve imalat alanlarında yenilemelere gidilmesini öneren Arıkan, ihracat potansiyeli yüksek alanların da ayrıca desteklenmesini istedi. Arıkan bunun yanında tarım, hayvancılık ve bunlara bağlı sanayilerde özel programların uygulanmasını, bu alandaki yanlış politikaların sebep olduğu ithalat bağımlılığının acil olarak giderilmesini tavsiye etti.

İktidar tarafından yakında açıklanacağı belirtilen Ulusal İstihdam Strateji Belgesi'nde yer alacağı ifade edilen esnek istihdam, bölgesel asgari ücret, asıl işte taşeron çalıştırma gibi konuların işsizlik oranı üzerinde kalıcı bir etki yaratmayacağına da savunan İSMMMO Başkanı, bu tür uygulamaların beklenenin aksine çalışma barışını bozacağını ve işgücü piyasasını istikrarsızlaştıracağını, işgücü niteliğini düşüreceğini ve uzun vadede rekabet gücü bakımından olumsuz etki yaratacağını öne sürdü.

Kalifiye işgücü yaratılabilmesi için özellikle işsizliğin yoğun olduğu bölgelerde eğitim programları uygulanmasını, iktidarın genç ve kadın istihdamının teşvik edilmesine adına aldığı tedbirleri genişletmesini de olumlu bulduklarını kaydeden Yahya Arıkan bu konudaki kalıcı çözümün iç tasarruf oranının artırılmasından geçtiğini belirterek, "Yüzde 14-15'lerdeki iç tasarruf oranıyla işsizlik sorununa kalıcı ve sürdürülebilir çözüm bulunması neredeyse olanaksızdır, kalıcı bir büyüme ve işsizlik oranında kalıcı bir düşüş için iç tasarruf oranının en kısa sürede yüzde 22-23 düzeyine yükseltilmesi zarurettir." yorumunu yaptı.

İSMMMO tarafından hazırlanan rapora göre, teşvik tedbirlerinin son bir senelik uygulaması da öncekiler gibi bekleneni vermedi. 1999-2009 arası dönemle son bir yıllık uygulama karşılaştırıldığında gerek kişi başına istihdam maliyeti gerekse belge başına istihdam bakımından yıllar içindeki gerileme son bir yılda da devam ediyor. Ancak küresel ekonomik krizin etkisine bağlı olarak son dört yılda teşvik belgesi sayısındaki gerileme son bir yılda kısmen de olsa tersine döndüğü görülüyor.

Hazine Müşteşarlığı'ndan derlenen veriler esas alındığında, 1999-2009 yılları arasında toplam 36 bin 93 adet teşvik belgesi düzenlendi. 4 bini aşkın teşvik belgesinin alındığı 2004 ve 2005 yıllarından sonra düzenlenen belge sayısında düzenli olarak bir gerileme görüldü ve krizin etkisiyle 2009 yılında düzenlenen teşvik belgesi sayısı bin 946 adete kadar geriledi. Yeni teşvik düzenlemelerinden sonra ise 2009 Ekim ayından 2010 Eylül ayı sonuna kadar düzenlenen yıllık teşvik belgesi adedi tekrar 4 bin 65'e kadar yükseldi.

Teşvik belgesi sayısındaki bu artışla birlikte, belge başına öngörülen yatırım tutarı da yıllar itibariyle giderek artıyor. Bu gelişmeye karşılık belge başına sağlanması öngörülen istihdam miktarı da düzenli olarak azalıyor. Geçen yıl gerçekleştirilen düzenlemelerin de bu eğilimde herhangi bir değişiklik yaratmadığı dikkat çekiyor.

Belge başına taahhüt edilen yatırım tutarı 1999 yılında 2,6 milyon lira iken 2009 yılında yaklaşık dört katına yükselerek 10,1 milyon liraya ulaştı. Son bir yıl içinde ekonomik durgunluğun da etkisiyle belge başına yatırım miktarında bir miktar azalma gözlense de 2009 teşvik düzenlemeleri bu artış eğiliminde çok büyük bir değişiklik yaratmadı. 2010 Eylül ayı itibariyle belge başına yıllık ortalama yatırım tutarı 14,3 milyon lira seviyesine ulaştı. Aylar itibariyle bakıldığında ise 2010 Nisan ayı belge başına 43,9 milyon lira ile belge başına yatırım tutarının en yüksek olduğu ay oldu. Temmuz ayı ise 7,6 milyon lirayla belge başına en düşük yatırımın olduğu ay oldu.

Son 10 yılda teşvik belgesi başına öngörülen yatırım miktarı düzenli olarak artış gösterirken sağlanması amaçlanan istihdam artışında tam tersi bir eğilim oldu.

1999 yılında düzenlenen her yatırım teşvik belgesi karşılığında ortalama 65 kişiye istihdam yaratılması öngörülürken bu sayı 2009 yılında 30'a kadar geriledi. 2009-2010 Eylül ayları itibariyle belge başına öngörülen ortalama istihdam miktarının ise 35 kişi olduğu görülüyor. 2010'un Ağustos ayında ise belge başına istihdam ortalaması 27 kişiye gerileyerek rekor kırdı.

Diğer yandan, düzenlenen teşvik belgelerinde yıllar içinde bir kişiye istihdam sağlamak için gereken yatırım miktarının düzenli olarak arttığı gözleniyor. 1999 yılında bir kişiye iş yaratmak için 40 bin 451 liralık yatırım gerekirken 2009 yılında bu yatırım miktarı altı katına yükselerek 261 bin 951 liraya çıkmış durumda. Son bir yıla bakıldığında da aynı eğilimin sürdüğü görülüyor. 2009 Ekim ayında bir kişilik istihdam için gereken yatırım miktarı 249 bin lira seviyesindeyken, 2010 Eylül ayında 327 bin lirayı aşmış bulunuyor. Son bir yılın rekoru ise 2010 Nisan ayına ait. Nisan ayında düzenlenen 408 adet yatırım teşvik belgesinin toplamında bir kişilik istihdam sağlamak için gerçekleştirilmesi öngörülen ortalama yatırım tutarı, 1,47 milyon lirayla rekor kırmış durumda.

YABANCIDAN DAHA YÜKSEK YATIRIM DAHA FAZLA İSTİHDAM

Yatırım teşvik belgelerinin istihdam üzerindeki etkisiyle ilgili dikkat çeken bir başka özellik ise yabancı sermaye için düzenlenen belgelerde daha yüksek yatırım ve daha fazla istihdam öngörülmesi. 2010 Eylül ayından geriye doğru son bir yıllık belgelere bakıldığında, yerli yatırımcılar belge başına 12,5 milyon lira, yabancı yatırımcılar ise 44 milyon liralık yatırım taahhüdünde bulundu. Yerli sermaye yatırımlarında belge başına 33 kişiye, yabancı yatırımlarda ise belge başına 67 kişiye istihdam sağlanması öngörülürken bir kişiye istihdam yaratmak için gereken sermaye miktarı yerli yatırımlarda 385,2 milyon lira yabancı yatırımlarda ise 660,7 milyon lira olarak belirlendi.

Yabancı sermaye yatırımlarının teşvik belgesi başına daha fazla istihdam sağlamasına rağmen toplam içinde yerli yatırımların payının daha fazla olması sebebiyle teşvikli yatırımlarla sağlanan toplam istihdam içinde yerli yatırımların payı yine büyük ağırlık taşıyor. Son bir yılda düzenlenen 4 bin 65 belgenin yüzde 5'i yabancı, yüzde 95'i yerli yatırımcılar tarafından alınırken teşvikli yatırımlar içinde yabancı sermaye payı yüzde 15,5, yerli yatırımcıların payı yüzde 84,5 mertebesinde. İstihdam açısından bakıldığında ise teşvik belgeleriyle sağlanan istihdamda yabancı yatırımcıların payı yüzde 10 yerli yatırımcıların payı ise yüzde 90 oranında.

Son dönemin yatırım eğilimlerine bakıldığında, 5 yılın ortalamalarına göre belge başına en fazla istihdam sağlayan sektörün hizmetler. Hizmet sektöründe 2005-2009'u kapsayan son beş yılda düzenlenen belgelerle ortalama 53 kişiye istihdam imkânı sunuldu. Hizmet sektörünü 39'ar kişiyle imalat sanayii ve tarım sektörü, 35 kişiyle madencilik izledi. İstihdama en az katkısı olan sektör ise son beş yılda belge başına ortalama 28 kişilik istihdamın öngörüldüğü enerji oldu.

İstihdam başına gereken yatırım açısından en başta gelen sektörün ise yine son 5 yılın verilerine bakıldığında tarım olduğu görülüyor. Tarım sektöründe bir kişiye istihdam yaratmanın maliyeti 125 bin lira seviyesindeyken tarım sektörünü 137 bin 525 lirayla madencilik, 156 bin 163 lirayla hizmetler, 171 bin lirayla hizmetler izliyor. Enerji sektöründe ise bir kişiye istihdam sağlamak için 1,5 milyon lirayı aşan miktarda bir yatırım gerekiyor.

Yapılan hesaplamalar ve karşılaştırmalar Türkiye'de yatırım teşvik sisteminin istihdam yaratma kapasitesinin giderek düştüğünü ortaya koyuyor. 2009 Haziran ayında yapılan yasal düzenlemelerin de bu eğilimi tersine çeviremediği gözleniyor. Dünyadaki genel eğilime paralel olarak, yatırımların giderek sermaye yoğun hale gelmesi, düzenlenen teşvik belgesi başına yatırım miktarını düzenli olarak artırırken belge başına istihdamı da düşürüyor. Bunun sonucunda Türkiye'de bir kişiye istihdam sağlamak için gereken sermaye miktarı da düzenli olarak artıyor.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara