Bakan Dinçer, Gaziantep Sanayi Odası (GSO)'nda Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi'nin açılışında konuştu. dinçe, hem ekonomik büyüme şartlarının ayrıntılı bir şekilde analiz edildiğinde, hem de çalışma hayatının dinamiklerinin gözden geçirildiğinde istihdam oluşturmaya yönelik çok ciddi sorunların olduğunu ifade etti. Dinçer şöyle konuştu:
"Çok şükür bizim ülkemizde 2009 yılının son çeyreğinde bu alanda (işsizlik) çok ciddi mesafe kat ettik. Aşağı yukarı 2009 yılında krize rağmen 1 milyon 300 bine yakın insanımıza istihdam sağlamayı başardık. Ekonomik büyüme ile beraber bu istihdamdaki artışlarda beraberinde geldi. Ancak hem ekonomik büyüme şartlarımız ayrıntılı bir şekilde analiz edildiğinde hem de çalışma hayatının dinamikleri gözden geçirildiğinde aslında istihdam oluşturmaya yönelik çok ciddi sorunlarımızın olduğunu ifade etmek mümkün. İstihdam dostu bir büyümeye sahip değiliz. Her yıl yüzde 5,5-6 civarında son 8 yıldır büyümüş olmamıza rağmen ortalama. Maalesef istihdam oluşturma kapasitemiz sınırlı kaldı. Çünkü çalışma hayatımız çok katı. Artı çalışma hayatımızda şimdiye kadar ki bütün ilişki sistemi geleneksel bir tarza ve modele dayalıydı. Bunu son birkaç yıldır yoğun bir şekilde ve hızla değiştirmeye çalışıyoruz. Yeni hedefimiz şu; insan odaklı istihdam ve çalışma hayatı oluşturmak. Ondan önce daha çok iş odaklı istihdam ve çalışma hayatı üzerinde yoğunlaşılmıştı. İş üzerine yoğunlaştığınızda bir kişinin bir işe sahip olması ve o işini koruması fikri ağırlık kazanıyordu. O yüzdendir ki pek çok insan kamu işine girmeyi, devlet memuru olmayı tercih ediyor. Ve bu tercihi de ısrarla bizlerin üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyordu. Halbuki içerisinde yaşadığımız dünya, buna fırsat vermiyor artık."
MEVCUT MESLEKLER BİLE SÜREKLİ DEĞİŞİM GEÇİRİYOR
Dinçer, mevcut mesleklerin bile sürekli değişim geçirdiğine dikkat çekerek, sürekli yeni kabiliyetlere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Bu açıdan bakıldığında, yeni işler, yeni meslekler ve yeni kabiliyetlerin önemli olduğunu belirten Dinçer, bu yüzden UMEM'in önemli bir kavram olarak ortaya çıktığını kaydetti. Gençlerin ve çocukların sürekli ihtiyaç duyulan yeni mesleklere uygun bir şekilde yeniden bilgi ve donanıma kavuşturulması gerektiğine dikkat çeken Dinçer, "Bu açıdan bakıldığında formel eğitimler, mesleki ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetmiyor. O yüzden yeni bir kavram olarak da hayat boyu öğrenme fikri çok tartışılan bir kavram olarak karşımıza çıktı. İşte biz Çalışma Bakanlığı olarak formel eğitimlerin dışında meslek liseleri, meslek yüksek okullarının ve meslek öğreten lisans bölümlerinin dışında ayrıca insanlarımıza hayat boyu meslek öğrenebilecekleri veya bildikleri mesleği geliştirebilecekleri bir fırsat kapısı açmaya çalışıyoruz." dedi.
UMEM PROJESİ, BİZİM İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR ANLAM TAŞIYOR
UMEM Projesi'nin kendileri içi çok büyük bir anlam taşıdığını kaydeden Dinçer, şunları aktardı:
"Bu anlam hem karşı karşıya olduğumuz, yaşamakta olduğumuz zihniyet değişimini ifade ediyor, hem de o zihniyet değişiminin topluma sağlayacağı yararları göstermesi açısından çok önemli bir konumda bulunuyor. Her şeyden önce bize birçok anlamı var dedim, bunlardan bir tanesi ve en önemlisi piyasa ihtiyaçlarına uygun eğitim anlamına geliyor. Şimdiye kadar meslek okullarında bir takım meslekler teorik ve pratik öğretilmeye çalışılıyor. Bunun piyasanın ihtiyaçlarına ne kadar uyumlu olduğuna dair herhangi bir sorgulamaya yapılmıyordu. Bizim eğitim sistemimizin en çok eleştirildiği hususlardan birisi de piyasaya uyumlu olmayan eğitim olmasıydı. Bu UMEM Projesi, piyasa ile uyumlu bir mesleki eğitim fikrini işlemeye çalışıyor. Yapılan şey ana hatları ile Ticaret ve Sanayi Odası başkanları vasıtasıyla oraya ait üyelerin ve diğer işverenlerin ihtiyaç duydukları meslekleri belirlemeleri ve bunlara uygun olarak da onlar ne tür nitelik ve kabiliyet istiyorlarsa eğitimlerinin gerçekleştirilmesi fikri üzerine kurulu. Dolayısıyla biz burada ciddi anlamda piyasayla bir bağ kuruyor ve doğrudan doğruya siz neyi istiyorsanız, biz o hizmeti üreteceğiz diyoruz."
Konuşmaların ardından toplantının geri kalan kısmı basına kapalı gerçekleştirildi.