Sultanahmet’te bulunan İstanbul Adliyesi’ne gelerek suç duyurusu dilekçesini mahkemeye veren MAZLUMDER ve İHH İnsani Yardım Vakfı üyeleri daha sonra adliye önünde bir basın açıklaması yaptılar. MAZLUMDER Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gülden Sönmez yaptığı açıklamada “Özbekistan’da Askarov’un işkence ile infazı Kerimov’un Zulmü, Türkiye’nin sorumluluğudur” dedi.
Askarov’un, Türkiye’de bulunduğu bir tarihte Taşkent’de ‘devlet tertibi’ olduğu iddia edilen bir bombalı saldırı sebebiyle suçlandığını belirten Sönmez, Askarov’un hiçbir delil olmaksızın Özbekistan’ın talebi üzerine İstanbul’da gözaltına alındığını ve daha sonra AİHM’in tedbir kararına rağmen Askarov’un Bakarlar Kurulu kararıyla Özbekistan’a iade edildiğini kaydetti.
Sönmez, o dönem yaşanan süreci şöyle anlattı: “Özbek tutuklular Rustam Mamatkulov ile Askarov Zeyneddin Abdurrasuloviç, 19 Mart 1999 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla 26 Nisan akşamı bulundukları cezaevinden alınarak gece saat 01:00'de Özbekistan'a gönderildiler. O tarihte Türk Hükümeti, iki Özbek’le ilgili işkence, kötü muamele vb. uygulamalara karşı güvenliklerine dair Özbekistan’dan güvence aldıklarını belirtmişlerdi. Ancak süreç bütün güvencelerin tersine işlemeye başlamıştır. Askarov iade edildikten sonra Özbekistan’da insan hakları ihlalleri ve işkencesiyle meşhur Taşturma Hapishanesine konuldu.”
Askarov’un hapishanede bulunulduğu süre içerisinde işkenceye maruz kaldığını dile getiren Sönmez, Askaroz’un cezasının bitimine 5 ay kala işkence edilerek öldürüldüğünü ifade etti. Askarov’un ölümünün ardından başta dönemin Cumuhurbaşkanı Süleymen Demirel olmak üzere Türkiye ve Özbekistanlı sorumluların cezalandırılması gerektiğini söyleyen Sönmez, bunun için İstanbul adliyesine gelerek tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Gülden Sönmez, Özbekistan’daki haksız tutuklamalar, keyfî gözaltılar ve muhaliflere uygulanan işkence ve baskılar nedeniyle çok sayıda mağdurun olduğu ve sırf muhalif olduğu için hapiste bulunanların sayısı yüz binlerle ifade ederken bunun için de mücadele edeceklerini belirtti.
Suç duyurusu dilekçesi
Suç duyurusu dilekçesinde ise şu ifadelere yer verildi: “AİHM’nin kararını hiçe sayarak, üstelik ‘yaşama hakkı, işkence tehdidi ve adil yargılanma’ konusundaki iddiaları da nazar-ı dikkate almadan Askarov Zayniddin Abdurrasuloviç ve Rustam Mamatkulov’i ülkesine iade etmiş olan başta dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı olmak üzere tüm Bakanlar Kurulu üyeleri TCK’nın 257. Maddesinde yer alan ‘Görevi Kötüye Kullanma’ suçunu işlemişlerdir.
Sanıkların yargı kararının hilafına görevi kötüye kullanmaları sebebiyle cezalandırılmaları için haklarında dava açılmasını talep ederiz.”
Haklarında suç duyurusu yapılan isimler şu şekilde:
1-Süleyman Demirel: Dönemin Cumhurbaşkanı
2- Hüsamettin Özkan:56. Hükümet Devlet Bakanı ve Bşbk. Yar.
3- Hikmet Uluğbay Devlet Bakanı Ve Başbakan Yardımcısı
4- Şükrü Sina Gürel: 56. Hükümet Devlet Bakanı
5- Mustafa Yılmaz: 56. Hükümet Devlet Bakanı
6- Hasan Gemici: 56. Hükümet Devlet Bakanı
7- Fikret Unlu: 56. Hükümet Devlet Bakanı
8- Aydın Tümen: 56. Hükümet Devlet Bakanı:
9- Prof. Dr. Selçuk Öztek: 56. Hükümet Adalet Bakanı
10- Hikmet Sami Türk: 56. Hükümet Milli Savunma Bakanı
11- Cahit Bayar: 56. Hükümet İçişleri Bakanı
12- Zekeriya Temizel: 56. Hükümet Maliye Bakanı
13- Metin Bostancıoğlu: 56. Hükümet Milli Eğitim Bakanı
14- Ali Ilıksoy: 56. Hükümet Bayındırlık Ve İskan Bakanı
15- Mustafa Guven Karahan: 56. Hükümet Sağlık Bakanı
16- Hasan Basri Aktan: 56. Hükümet Ulaştırma Bakanı
17- Mahmut Erdir: 56. Hükümet Tarım Ve Köyişleri Bakanı
18- Nami Çağan: 56. Hükümet Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı
19- Metin Şahin: 56. Hükümet Sanayi Ve Ticaret Bakanı
20- Ziya Aktaş: 56. Hükümet Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı
21- İstemihan Talay: 56. Hükümet Kültür Bakanı
22- Ahmet Tan: 56. Hükümet Turizm Bakanı
23- Arif Sezer: 56. Hükümet Orman Bakanı
24- Fevzi Aytekin: 56. Hükümet Çevre Bakanı