Halid Hasan* / TİMETURK
WikiLeaks Arap rejimlerinin, mevcut durumları ile net bir stratejiye sahip olmadığını ve bu durumum ABD’nin bölge üzerinde ki hegemonyasının sürdürülmesine hizmet ettiğini bildirdi.
WikiLeaks Arap rejimlerinin, mevcut durumları ile net bir stratejiye sahip olmadığını ve bu durumum ABD’nin bölge üzerinde ki hegemonyasının sürdürülmesine hizmet ettiğini bildirdi.
Bazı Araplar, Tahran’a karşı kışkırtılıyor. Bu şekilde onlar, “İsrail” in yaptıklarını hatta daha fazlasını yapmış oluyorlar. Günümüzde İran birileri için belirlenmiş bir düşmandır. Hillary Clinton Avrupalı müttefikleri üzerine mecbur kıldığı “füze kalkanı” projesinin Batının, hatta Arapların (onları alay edercesine) İran karşısında korumak amaçlı tasarlanmış olduğu şeklinde cevap verdi. Çünkü Washington -gerçekte- İran'ın benzer füzelerinin olmadığını ve aslında başından beri Arapların bir tarafa Batı'ya karşı bunları kullanma niyetinde olmadığının farkında.
Ilımlı Arap yönetimi Amerika büyükelçisine yönelttiği hitabında:
- “Bizleri büyük bela İran’dan kurtarın dedi”.
Büyükelçi:
“Yavaş olun! Bizler öncelikle sizleri silah ile büyük bela (İran’ın) herhangi bir tepkisine karşı güvence altına alıyoruz.”şeklinde cevap verdi.
Fakat Arap yönetimi, cesaret ve asalet içerisinde büyük bir kararlılıkla, Büyükelçi’nin yüzüne şunları haykırdı (!):
- “Biz belanın yok edilmesini bugün istiyoruz! Yarın değil.
Büyükelçi bu “Arap gayretinden” şaşkınlık duydu ve sözleri şu şekilde devam ettirdi:
- "İsrail bile bize birkaç ay süre tanımışken; sizler bundan bir anda kurtulmak mı istiyorsunuz?
Arap yönetimi bilinmeyen bir öz güvenle şu sözleri yöneltti:
- “Bizler tam bir hazırlık içerisindeyiz.”
Büyükelçiyi tam bir şaşkınlık kaplamıştı… Merakla sordu:
- “Ve sizler, bölgenizdeki insan kitleleri hakkında ne söylüyorsunuz?”
Arap yönetimi şöyle cevap verdi:
- Rafızîler… Mecusiler: Onlar, Yahudilerden daha tehlikelidir.
Burada büyükelçi, şu sözleri söyleyerek toplantıdan ayrıldı:
- "İsrail hükümetinin tavrını göreceğiz. Umulur ki onların tavrı sizinkinden daha doğru ve akıllıca olur. Size bu konu ile ilgili olarak bir telgraf göndereceğiz.”
Tel Aviv'in İran üzerine, bazı Arap yetkililerinden daha soylu, onurlu ve sadık bir kışkırtıcısı bulamayacağı açıktır. ”Ilımlılar,” İsrail’in Ulasal güvenliğini pazarlık konusu yapmaz ve asla onları ani bir saldırı esnasında terk etmez. Özellikle de Tel Aviv'in, şayet İran füze ve nükleer silah geliştirirse, bunun saldırgan davranışlarında mutlak özgürlükleri ile haz duyan İsrail karşısında bir yaptırım olacağının farkında iken. Çünkü İsrail bu özgürlüğünü kaybetmek istemez. Buna bağlı olarak da İran’ın yaptırımlarını reddeder.
İsrailliler - Bazı Araplar gibi- İran tehlikesinden korkuyorlar ve “gelmekte olan tehlike”ye karşı NATO’yu hedefe taşıyorlar. Hatta İsrail "NATO'nun 29 numaralı üyesi" olarak nitelenir. İsrail yetkilileri, Madeleine Albright ile beraber olan gayretlerinde "NATO'nun (gizemli) strateji anlayışının" kesinlikle İsrail’in çıkarlarını içeriği yönünde çaba sarf etti.
Son beş yıl içinde İsrail ve NATO, Kızıldeniz ve Akdeniz'de ortak deniz tatbikatları yaptı; her ikisi de, Brüksel ve Ukrayna'da ki eğitim turlarına katıldı.
16 Kasım 2006’da, İsrail Avrupa ülkesi olmayan ilk devlet olarak, 27 farklı alanda müttefikleri ile beraber işbirliği için "bireysel işbirliği programı" olarak isimlendirilen anlaşma kararına ulaştı.
İsrail'in, Avrupa askeri komutasında ki (Ortadoğu'nun geri kalan alanlarını kapsayan Merkezi Komutanlığı yerine) sorumluluk alanında Avrupa Birliği dışındaki Amerika Birleşik Devletleri ile ortak hareket eden tek ülke olduğuna dikkat çekmek gereklidir.
Washington'un İran ve diğer “(sözde) kural tanımaz” devletler ile görüşmelerinde ki en belirgin amacı: Dünyayı boyun eğdirme projesini yönetmektir. Bu nedenden dolayı "terörist tehditler" ve diğer oyalamaları hakkında ki bitmek bilmez propagandaları, çoğu Amerikalıların olup bitenleri fark etmemelerini sağlıyor. Aynı şekilde Amerikalıların çoğu dünyanın geri kalan bölgelerinden bihaberler ve bu nedenle de dünya ile ilgilenmezler.
Araştırma merkezleri, think-thankler, enerji şirketleri ve hükümet arasında dolaşan ABD'nin stratejik analistlerin birincil görevi bu büyük projeyi haklı göstermeleri ve onu fiili olarak kontrolden ziyade, yaymalarıdır.
“İsrail’in gözdağı vermesi” ve “Arap Cömertliği”nin, ABD tarafından Rusya’yı abluka altında tutmak ve boyun eğdirebilmek için kullandığı görünüyor. ABD, "İran tehdidi" teorisini destekleyenlere taraftar tavrı sayesinde; füze kalkanlarının Rusya’ya değil, İran'a karşı olduğu yönündeki iddialarına devam etmede imkân bulmaktadır. Bunun Rusları ikna etmesi imkânsız. Ancak Washington bunu, Rusların itirazlarının en azından Batılılar nezdinde "mantıksız" olarak görünmesi için kullanmaktadır…
WikiLeaks : Bazı Arapların, Hollywood hegemonyasının sürekliliği için olan her türlü projede, ABD stratejisinin işlevselliği için tam bir hazırlık içerisinde olduklarını ve de bazen İsrail’in onlardan daha akıllı ve doğru davrandığının göründüğünü!! kaydediyor..
*Suudi Arabistanlı gazeteci-yazar.
Bu makale Erkam İşçioğlu tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.
Bu makale Erkam İşçioğlu tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.