'Kürtçe' belediye hizmetine fren
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'de belediyelerin Türkçe dışında bir dilde hizmet vermesinin yasaklanmasına karşı itiraz etme yolunu kapadı.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-12-02 19:54:46
Mahkeme, başvuruyu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 34'üncü maddesi temelinde yerel yönetimlerin AİHM'ye başvuru hakkına sahip olmadıkları gerekçesiyle reddettiğini duyurdu.
Davacıların kendilerini değil, doğrudan Sur belediyesini temsil ettiğine kanaat getiren mahkeme, AİHM'e bireysel başvuruların sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edilmesinden dolayı mağdur olduğunu öne süren gerçek kişi, hükümet dışı kuruluş veya kişi grupları tarafından yapılabileceğini hatırlattı.
Başvuru dosyasını inceledikten sonra, davacılara siyasi yasak getirilmediğine işaret edip, "mağdur" olmadıkları sonucuna varan AİHM, kendilerini aynı nedenlerden ötürü sözleşme kapsamında "kişi grubu" olarak kabul edemeyeceğini bildirdi.
Davacılar başvurusunda, Bodrum, Marmaris veya Kuşadası gibi turistik mekânlarda belediyelerin İngilizce veya Almanca hizmet verdiği ve bu duruma Ankara'nın karşı çıkmadığı tezini savundu.
AİHM, buna karşılık davacıların "ülkenin turistik bölgelerindeki kentler başka dillerde belediye hizmeti verebiliyor" tezine karşılık, "Bu konuda takdir ulusal mahkemelerindir, ülke koşullarını daha iyi bilen ulusal mahkemeler bu konuda hükümde bulunmak için daha yetkilidir" yanıtını verdi.
Karar, aynı zamanda AİHM başkan yardımcılığı görevini yürütmekte olan Belçikalı yargıç Françoise Tulkens'in başkanlığındaki yedi kişilik bir daire tarafından oy birliğiyle alındı.
Dairede Türk yargıç Işıl Karakaş da görev yaptığı belirtildi.
Davanın geçmişi
Sur Belediye Başkanı BDP'li Abdullah Demirbaş, "farklı dillerde belediye hizmeti" için 6 Kasım 2006 tarihinde aldığı karar ardından, belediyenin 2004-2006 dönem faaliyetleri hakkında Türkçe dışında Kürtçe, Süryanice, Arapça ve Ermenice binlerce kitap ve broşür basıp dağıtmıştı.
İçişleri Bakanlığı'nın bu duruma itirazı sonrasında Danıştay belediye meclisinin feshedilmesine hükmetmişti. Abdullah Demirbaş ve arkadaşları Danıştay kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi kararlarına aykırı olduğu gerekçesiyle 2007 yılı sonunda AİHM'ye başvurmuşlardı.
Başvuru, bu konuda Ankara'ya karşı Strasbourg Mahkemesi önünde yapılmış ilk dava başvurusu olma özelliğine sahipti. 2009 yılında yapılan seçimlerde Abdullah Demirbaş yeniden Sur belediye başkanı, diğer yedi davacı ise belediye meclis üyesi seçilmişti.
Görevden alındıktan sonra ikinci kez seçimi kazanan Demirtaş, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, terör örgütü PKK'nın KCK/TM yapılanmasına yönelik operasyon kapsamında tutuklanmış, sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmişti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara