Yeni açılan Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü, hukukçuları bilişim teknolojileri konusunda bilgilendirerek bilişim suçlarının daha nitelikli bir şekilde karara bağlanmasını sağlayacak. Yrd. Doç Dr. Leyla Keser Berber en çok işlenen bilişim suçunun bankalara yapılan saldırılar olduğunu söylüyor. Facebook gibi sosyal ağlarda hakaret içeren yorumları yapanlar da para ve hapis cezası ile karşılaşabilir.
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde alanında ilk ve tek olarak kurulan Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü ilk dönem derslerini veriyor. Şu an 30 öğrencisi olan enstitü, bilişim hukuku konusunda uzmanlığın önünü açmış oldu. Youtube'un 2 yıldır kapalı olduğunu göz önüne alırsak aslında bu bölüme oldukça ihtiyacımız olduğunu görebiliriz. Enstitü hukukçuların teknik anlamda, teknik konularda çalışan bilişimcilerin de işin hukuki yönü açısından bilgilendirilmesini sağlayacak.
ADALET TECELLİ EDEMİYOR
İstanbul bilgi Üniversitesi, Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü Direktörü Yrd. Doç Dr. Leyla Keser Berber, teknoloji sürekli değiştiği için gün geçtikçe çok daha farklı problemleri tartıştığımızı, mahkemelerde bir hakimin bilişim hukuku konusunda derin ve detaylı bilgi edinemeden davaların önünde yığıldığını ve karar vermesinin istendiğini söylüyor. Berber, bu durumda hakimlerin edinebildiği bilgilerle karar verdiğini, bu şekilde verilen kararların da her zaman doğruyu yansıtamadığını ve adaletin tecellisi konusunda sorunlara sebep olduğunu ifade ediyor.
BAYKAL YOUTUBE'U KAPATTIRAMADI
Ülkemizde Youtube ya da Facebook'la ilgili çok dava geldiğini söyleyen Leyla Keser Berber, Youtube ya da Facebook gibi sosyal ağlarda bir sorun yaşadığımızda mahkemeye müracaat ettiğimizi ve sitenin kapatılmasını talep ettiğimizi anlatıyor. Berber, "Hakimlerin bakış açısı da doğrudan siteyi engellemek. Ancak sosyal paylaşım siteleri dediğimiz yeni dijital düzende bu çok uygun değil. Bu bir araç arızalandı diye otobanı kapatmaya benziyor. Youtube, Facebook'un kapanmasının gerçek hayattaki karşılığı budur. Koca otobanı bir araba için kapatıyorsunuz. Doğru karar hasarlı arabanın trafikten çekilmesidir. Hakimin bu kararı verebilmesi için Web 2. 0 dediğimiz bu dünyanın kurallarını bilmesi gerekiyor. " diyor. Berber, Deniz Baykal'ın da Youtube'daki videoları için sitenin kapatılmasını istediğini ancak savcının buna gerek olmadığını söyleyerek "Uyar- Kaldır" yöntemini devreye soktuğunu söylüyor. Böylece içerik çıkarıldı, site açık kaldı. Bu gibi sitelerde yapılan yorumlar hakaret içeriyorsa, mağdur kişinin ceza davası açması halinde ceza, hukuk davası (tazminat) açması halinde de para cezası söz konusu.
ATATÜRK YASAĞI BAŞKA ÜLKEYİ BAĞLAMAZ
Youtube gibi sitelerin kapalı olmasına karşı çıkıyor Leyla Keser Berber. Çünkü bu durumda kullanıcılar ya "dns" ayarlarını değiştiriyor ya da farklı Proxyler kullanıyor. Böylece kullanıcılar kendileri ile ilgili birçok dijital bilgiyi de bu ağlara göndermiş oluyor. Ayrıca yüklenen videolar nedeniyle telif hakları açısından da sorunlar yaşanıyor. Berber'e göre bu durum hakim ve savcıların konu hakkında yeterli bilgilerinin olmamasından kaynaklanıyor; "Bütün hukukçuların bildiği kural her ülkenin hukukunun kendi sınırları içerisinde geçerli olduğudur. Atatürk'le ilgili bir yasağa aykırı video varsa o Türkiye sınırları içinde engellenmesi gereken bir içerik. Bütün dünyada yasaklanması istediğimiz ve de yasaklanmadığı için Youtube 2 yıldır kapalı. Bir videonun bütün dünyada kaldırılması için telif hakları ya da kişilik haklarına aykırı olması gerekiyor. "
Bilişim suçları bakımından uygulamamızın iyi seviyede olduğunu ifade eden Leyla Keser Berber, genelde hedefin internet bankacılığı olduğunu söylüyor. Hackerlığın cezası ağırlaştırılmış hapis. İnternet bankacılığı dolayısıyla çok kişi yakalanıyor. Leyla Keser Berber, bilişim ihtisas mahkemelerinin mutlaka kurulması gerektiğini söylerken, bunun yeni dönemde hükümetin gündeminde olduğunu da hatırlatıyor.
KANIT TOPLAMAYI ÖĞRETİYORUZ
Enstitüde adli bilişim dersini veren Sistem Güvenliği Uzmanı İbrahim Saruhan derslerde hukukçulara anlayacakları şekilde adli bilişimin temellerini anlattığını söylüyor. Hukukçular bu derste delil nasıl toplanır, delil toplarken uyulması gereken kurallar nelerdir, bilgisayardaki bilgilere nasıl erişilir gibi bilgiler ediniyorlar. Saruhan, "Bir kanıtın mahkemede geçerli olması için gerekli kurallar vardır. Kanıt toplanırken kullanılan toplama diskinin temiz olması gerekir, daha önce kullanılan bir disk olmaması gerekir, kanıt toplanırken kullanılan programlar temiz olmalı yani Cd'den çalışılmalıdır. Bu gibi bilgileri veriyoruz. Ne kanıttır ne kanıt değildir bunu anlatıyoruz. " diyor. Saruhan'a göre mahkemelerde adli bilişimci olarak çalışan insanlar, çoğunlukla bilgisayar bilgisi olan ama kanıtların nasıl toplanacağını bilmeyen kişiler oluyor. "Direk adli bilişimle uğraşmayan insanların delile bakıp kendi yorumlarıyla sonuca gitmeleri söz konusu olabiliyor. Bu gerçekmiş gibi sunulan uzman görüşü hakim tarafından kabul edilip, suçsuz bir kişi uzmanın yetersizliğinden dolayı ceza alabiliyor. Dersimin amacı, önüne adli bilişim raporu gelen bir hukukçunun rapora bakıp, 'bu adli bilişim raporu yanlış yapılmış, yanlış değerlendirilmiş' diyebilmeleri. "Türkiye'de adli bilişim uzmanı olarak çalışabilecek uzman sayısı az. Bu nedenle mahkemeler de doğal olarak önüne gelen bilişimcileri adli bilişim uzmanı olarak atıyor.
MAİLLERİNİZ OKUNABİLİR
İbrahim Saruhan bir adli bilişimcinin bilgisayardan şu kanıtlara ulaşabileceğini söylüyor: "Kanıt olarak, bütün bilgisayar ya da hard diski alırız. Bir hard disk tamamen silinse bile üzerine yeniden bilgi yazılmadığı takdirde içeriği yüzde 80 kurtarabiliriz. Derslerde bunun nasıl yapılabileceğini de gösteriyoruz. MSN konuşmaları, mailler de bilgisayardan elde edilip içerikleri okunabilir. USB'ye atılan bilgileri, çalıştırılan programları, internette girilen siteleri, bilgisayarda bulunan ve silinen dosyaları tespit edebiliriz. O an internetle bağlantısı olan bilgisayardan yapılan saldırıları takip edebiliriz. Ancak üst düzey hackerlar logları silerek izini kaybettirir. " diyor.
Bilişimin ustaları ders veriyor
Enstitüde ders veren isimler alanında uzman kişiler. Bunlardan birkaçı; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, Oracle Türkiye Genel Müdürü Gürhan Kalelioğlu. Roche Hukuk Müşaviri Deniz Reha Özilhan, İstanbul Barosu Bilşim
Hukuku Merkezi Başkanı Gökhan Ahi, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı Ali Kaya, Tübitak-Ulusal Bilgi Sistemleri Güvenliği Program Koordinatörü Hayretdin Bahşi, Başbakanlık e-Devlet Danışma Grubu Başkanı Ramazan Altınok
Y.ŞAFAK