Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO)'nda düzenlenen "Türkiye Yüzer Sergisi" tanıtım toplantısında konuşan Organizasyon Komitesi Başkanı Oktay Ülkügüner, ülkenin seçkin sanayici ve tüccarlarının yer alacağı projeyle Avrupa'da sayıları 120 bini bulan davetlinin gemiye çağrılacağını söyledi. Türkiye'de birçok bakanlığın, proje kapsamında faaliyetlerini ve geleceğe ilişkin çalışmalarını sergileyeceğini aktaran Ülkügüner, "Katılımcı profilimiz resmî kuruluşlar, sektörel dernekler, odalar ve ihracatçı birlikleri olacak. Ayrıca turizm ve sanayi alanında ihracat yapan seçkin firmalar da bu gemide yer alacak." dedi. Üç yılı aşkın süredir dış ticaret uzmanlarıyla birlikte hazırlanan verilerle hizmet vereceklerini belirten Oktay Ülkügüner, "Geminin uğrayacağı 15 limanda, aralarında ithalatçı, toptancı, yapı marketleri ve tur operatörünün de olduğu 120 bin davetli datası hazırlandı. Bu listede yer alan kişi ve kurumlara, 2011 Şubat ayından itibaren davetiyeler yollamaya başlanacak." şeklinde konuştu. Aralık ayı sonuna kadar katılımların kesinleşeceğini kaydeden Ülkügüner, gemide 12 metrekarelik bir standın bedelinin 21 bin 600 avro olacağını bildirdi. Türkiye'nin projesine sahip çıkacağını sözlerine ekleyen Ülkügüner, sergi gemisinin ülke tanıtımı konusunda Avrupa kamuoyunda çok iyi bir izlenim bırakacağına inandıklarını vurguladı.
Projenin Türkiye'nin yeni pazarlar bulması konusunda önemli yararlar sağlayacağını belirten IMC Yönetim Kurulu Başkanı ve Organizasyon Komitesi Üyesi Hilmi Develi de, "Bu projenin 120 bin firmayla eşleşmiş olması, farklı bir boyut kazandırıyor. Asıl amaç, mevcut pazarlara derinlik kazandırmak ve yeni pazarlar elde etmek. Bu anlamda eşleşme de önem kazanıyor." dedi. Küresel krizin olumsuz etkileri olduğunu belirten Develi, "Ülke olarak hep birlikte bunu yaşadık ve gördük. Son 6 aylık süreçte sanayi ve ihracatta yaşanan artış, krizin etkisinin geçtiğini gösteriyor. Türkiye, aldığı bir dizi önlemle somut sonuçlar almaya başladı." diye konuştu. İzmir'in ihracat ve ticaret anlamında önemli bir şehir olduğuna dikkat çeken Hilmi Develi, şunları söyledi: "Devlet üniversitelerinin yanısıra vakıf üniversitelerinin de varlığı, ciddi bir sanayi-üniversite işbirliğini gündeme getiriyor. İnovasyon ve markalaşma değerleriyle üniversite-sanayi ilişkileri ön plana çıkıyor. Üretimin ne olduğunu, KOBİ'lerle hangi boyutlarda ne yapılabileceğini gördük."