Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Darbenin belgesi gözlemci raporu

Kurmay Albay Hasan Durak, 1. Ordu Komutanlığı'nda 2003'te düzenlenen plan seminerine ilişkin raporda, 'Öncelikle milli mutabakat hükümeti kurulması gerekliliğinin tartışıldığını' not etmiş.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-29 05:24:03

Darbenin belgesi gözlemci raporu
SABAH, geçen hafta Bakan kararıyla açığa alınan tümgeneraller Gürbüz Kaya, Halil Helvacıoğlu ile Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nun da katıldığı Selimiye'deki 5-7 Mart 2003 tarihli 1. Ordu Plan Semineri'ne ilişkin gündemi sarsacak bir ayrıntıya ulaştı. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın 'hükümeti yıkmaya yönelik eylem' olarak gördüğü 1. Ordu Plan Semineri'ne katılan Genelkurmay gözlemcisi Kurmay Albay Hasan Durak, seminerde iç tehdit unsurlarının ele alındığını belirtti ve "Milli Mutabakat Hükümeti kurulması gerektiğinin" tartışıldığını açık bir şekilde not etti. Raporda sıkıyönetim halinde 1. Ordu Komutanlığı bölgesinde alınacak önlemlerin değerlendirildiği ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı'na bir askerin getirilmesinin ele alındığı vurgulandı. İşte gözlemci raporunun detayları:

5 SAYFALIK ARZ RAPORU: 5-7 Mart 2003'te gerçekleştirilen plan seminerine Genelkurmay gözlemcisi olarak katılan Kurmay Albay Hasan Durak seminere ilişkin raporunu 19 Mart'ta hazırladı. Rapor silsile yolu ile önce Daire Başkanı Tümgeneral Bekir Kalyoncu ve Harekat Başkanı Korgeneral Köksal Karabay'a sunuldu. 26 Mart 2003 tarihinde Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt tarafından imzalanan rapor, daha sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e arzedildi.
RAPORDAKİ ŞOK AYRINTI: Kurmay Albay Durak raporunda, 3 gün süren seminerin "Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo"ya  uygun olarak gerçekleştirildiğini belirtti. 1, 2 ve 3. günde yapılanlara başlıklar halinde yer veren Durak, seminerde Türkiye için birinci öncelikli tehdidin iç tehdit olduğunun tespit edildiğini belirtti. Durak, bu çerçevede "Milli Mutabakat Hükümeti kurulmasının gerektiği"ne ilişkin görüşlerin açık bir şekilde tartışıldığını not etti.
İSTANBUL'A TAKVİYE YAPILMALI: Raporun "iç tehdit değerlendirmesi" bölümünde, olası karışıklık halinde 1. Ordu Komutanlığı bölgesindeki birliklerin zinde tutulması gerektiğinin paylaşıldığını, sıkıyönetim görevlerinin ek görev olarak görülmemesi gerektiğinin vurgulandığını belirten Durak, şu ayrıntılara yer verdi: "Seminerde Sıkıyönetim Karargahlarının Komutanlık karargahları olması gerektiği, İstanbul ili için 4 ilave tugaya ihtiyaç olduğu, 3. Ordu Komutanlığı'nca İstanbul'da sıkıyönetim planının uygulanması için ihtiyaç duyulan birliklerden 44 taburun kendi kuruluşundan 16 taburun ise takviye birliklerden karşılanacağı vurgulanmıştır."
MİT'İN BAŞINA ASKER GELMELİ: Seminerde halkla ilişkilerin çok önemli olduğu, sivil toplum kuruluşlarının yeniden yapılandırılması ve istihbarata önem verilmesi gerektiğinin ele alındığını belirten Durak bu çerçevede "MİT Başkanlığı'na asker kişi getirilmeli" tespitinin yapıldığını kayda geçti.
DOĞAN'IN KONUŞMALARI: Gözlemci raporunda plan seminerini yöneten Org. Çetin Doğan'ın sözlerine de yer verildi. Raporda, Doğan'ın "İç tehdidin her zaman birinci öncelikli tehdit olarak algılanması gerektiği"ni ifade ettiği belirtilerek, şöyle denildi: "Silahlı kuvvetlerin, demokrasinin ve insan haklarının her zaman yanında olduğu, ancak Cumhuriyetin temel niteliklerinden hiçbir zaman taviz verilmeyeceği, Sn. Ordu Komutanı Org. Çetin Doğan tarafından önemle vurgulanmıştır."

'Ültimatom verin diyeceğim'
Eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, Plan Semineri'nde tutulan ses kayıtlarında Milli Mutabakat Hükümeti kurulması gerektiğini şu sözlerle anlatıyordu: "Ben Genelkurmay Başkanı'na, Kuvvet Komutanı'na diyeceğim ki, siz Meclis'i ve hükümeti uyarıcı, bu gidişe  dur deyici bir ültimatom verin gerekirse. Gerekirse çağırın 'bu işin sonu boktur, işte sonunuz böyledir.' Bu konuda gerekli tertip ve tedbirleri alın. Evvela ulusal birliğimiz, evvela inandırıcı bir milli mutabakat, buraya öyle yazmışım. Milli Mutabakat Hükümeti Kurulması sureti ile halkın tasvip edeceği tarafsız bir hükümet kurulmasını sağlayın..."

İddianamedeki beş aşamalı 'Balyoz Planı'

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen ve ilk duruşması 16 Aralık'ta yapılacak olan dava iddianamesinde 5 aşamalı Balyoz Harekât Planı'nın nihai amacının hükümeti devirmek olduğu belirtiliyor. Buna göre: 1. AŞAMA: İstihbarat faaliyetleri, fişleme safhası, mühimmatın dağıtılması 2. AŞAMA: Askeri müdahale için zemin hazırlama süreci 3. AŞAMA: Önce olağanüstü hal ve ardından sıkıyönetim ilan ederek, askeri bir müdahale ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetini iktidardan zorla uzaklaştırmak 4. AŞAMA: Yürütme görevinin "Milli Mutabakat Hükümeti" ne bırakılması 5. AŞAMA: Seçim
 
Milli Mutabakat Hükümeti

Balyoz davası iddianamesinde, oluşturulacak Milli Mutabakat Hükümeti'nin şu isimlerden oluşturulmasının planlandığı öne sürülüyordu: Rıfat Hisarcıklıoğlu (Başbakan), Hikmet Çetin (Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı), Yıldırım Aktuna (Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı), Necmettin Karaduman (Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı), Süheyl Batum (Devlet Bakanı), Mehmet Moğultay (Devlet Bakanı), Mehmet Nuri Yılmaz (Devlet Bakanı), Türkân Saylan (Devlet Bakanı), Mehmet Seyfi Oktay (Adalet Bakanı), Kemal Yavuz (Milli Savunma Bakanı), İsmet Sezgin (İçişleri Bakanı), İsmail Cem (Dışişleri Bakanı), Zekeriya Temizel (Maliye Bakanı), Kemal Gürüz (Milli Eğitim Bakanı), Ömer İzgi (Bayındırlık ve İskân Bakanı), Kemal Alemdaroğlu (Sağlık Bakanı), Işın Çelebi (Ulaştırma Bakanı), Köksal Toptan (Tarım ve Köyişleri Bakanı), Bayram Meral (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı), Hüsamettin Özkan (Sanayi ve Ticaret Bakanı), Rüştü Kâzım Yücelen (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı), İstemihan Talay (Kültür Bakanı), Eyüp Aşık (Turizm Bakanı), Hikmet Uluğbay (Orman Bakanı), Nur Serter (Çevre Bakanı).

Kaynak: Sabah Gazetesi

 

Haber Ara