İlçe'de düzenlenen yürüyüşe köy muhtarları ve bazı siyasi partilerin yöneticileri de katıldı. İlçe girişinde toplanan yaklaşık 400 kişi, pankart açarak ve slogan atarak ilçe merkezine yürüdü. Kamyonet üzerine temsili olarak boş tabut yerleştiren grup, tulum eşliğinde türküler söyleyerek Çamlıhemşin Ayder yol ayrımına kadar yürüdü. Köylüler, burada tarihi köprü üzerinde tulum eşliğinde horon oynadı.
Grup adına açıklama yapan Tertip Komitesi Basın Sözcüsü Adem Korkut, Fırtına Vadisi'nin 13 yıl önce sit alanı ilan edildiğini, sit alanı içerisinde bir ilçe merkezi, Ayder turizm merkezi, 40'tan fazla köy, 20'den fazla yayla ve çok sayıda mezra olduğunu belirtti.
Sit alanı ilan edilen bölgeden dolayı yöre halkının ciddi sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Korkut, 'Bu yöreyi korunmuş halde görmek, yılda birkaç gün gelip fotoğraf çekmek isteyenlerin de bu yörede yaşayanlara biraz bedel ödemesi gerekir. Fırtına Vadisi dünyanın önemli alanlarından biri olarak kalabilmişse, bunu zorunlu yaşamsal ihtiyaçları dışında doğadan bir şey almayan Fırtına yöresi insanı sağlamıştır. Çevreye duyarlı yöre halkına çevre koruma teşvikleri verilmelidir. Doğaya en çok zarar verenler maden ocakları, büyük sanayi kuruluşları, enerji tesisleri ve bazı büyük ticari kuruluşlardır. Bunları engellemek bahanesiyle yöre halkının temel ihtiyaçlarını kısıtlamak çelişkidir. Komşu illerden, hatta komşu devletlerden getirilen çam kerestesi ile Elevit Yaylası'ndaki evini tamir eden Çamlıhemşinli, Fırtına Vadisi'nin doğal yapısına zarar vermez.' dedi.
Fırtına Vadisi'nde yaşamaktan başka bir seçeneği bulunmayan yöre halkının yaşam alanlarını kısıtlayıcı yasakların, kaçakçılık ve denetimsizlik gibi birçok probleme teşvik olabileceğini savunan Korkut, şöyle devam etti: 'Yöre halkı çok sevdiği ve hoşuna gittiği için çirkin beton yapılaşmaya gitmiyor. Mecburen bunu yapıyor. Arsa darlığı, çok katlı yapılaşmayı zorunlu hale getiriyor. Bizler toprağını, vatanını ve bayrağını seven, bu uğurda canını feda etmekten çekinmeyen çocuklar yetiştirmeye devam etmek istiyoruz. Sit kararı Fırtına Vadisi insanını kendi yöresinde yaşayamaz hale getirmiştir. Yöre insanı Fırtına Vadisi'nin doğal değerlerindendir. Bu insanlara yaşama sansı vermeden koruma olamaz. Fırtına Vadisi'nde bulunan yerleşim alanları, tarımsal faaliyet yapılan alanlar, yayla ve otlak olarak kullanılan alanların sit kapsamından çıkarılmasını istiyoruz. Bu alanlar içinde korunması gereken tarihi eserler korunmalıdır. Köy sınırları dışında kalan hazine malı durumundaki ormanlar ile akarsu ve göller koruma kapsamında kalmalıdır. Yaylalarda, mülki idarenin gözetimi altında doğal taş ve ahşap malzeme kullanılarak, yerel mimariye uygun, asgari ihtiyaçları karşılayacak ölçüde barınakların yapılmasına izin verilmelidir.'
Konuşmaların ardından, sit alanından dolayı bölgede mezarlık dahi kazamayan bölge halkı Fırtına Deresi'ne temsili tabut atmadan önce temsili imam Kemal Serin'in önünde toplandı. Serin'in, cenaze duasının ardından halktan helallik istemesi ve Karadeniz şivesiyle 'Çömun citsun' demesi gülüşmelere neden oldu. Daha sonra yöre halkı tarafından omuzlarda taşınan temsili tabut Fırtına Deresi'ne atıldı.