Uzun yıllar sürmesini göze alarak davayı açtığını belirten İlyas Esen, "Bu tür olayları gazete ve televizyon haberlerinde duyardım. Bir gün benim de başıma geleceği, aklımın ucundan bile geçmezdi. Koskoca kurumsal bir banka bu hatayı yaparsa, diğerleri artık her şeyi yapar. Bankanın yanlışı, beni iflasın eşiğine kadar getirerek ciddi anlamda mağdur etti. İşlerim bozulma aşamasına geldi. Kapı kapı dolaşıp borç para aradım. Eşimin dostumun üzerine krediler çektim. Hiçbir suçum olmamasına rağmen bankanın bana bunu yaşatmaya ne hakkı var? Hakkımı aradım. Destekçim olan avukatım Mustafa Erol'un da üstün gayretiyle Türkiye'nin en büyük bankalarından birini tazminat ödemeye mahkûm ettirdim." dedi.
Konuyu takip ederken söz konusu bankanın ilgisizliğinden yakınan Av. Erol ise Merkez Bankası'na gönderilecek basit bir yazıyla çözüme kavuşacak durumun, sahiplenilmediği için dava aşamasına geldiğini söyledi. Müvekkilinin iş düzeninin bozulmaya başlamasıyla davayı yaklaşık bir yıl önce açtıklarını kaydeden Erol, "Merkez Bankası kayıtları ortadayken İş Bankası, şerhi kendilerinin koydurmadığını söyleyerek hatasını kabul etmedi. Buna rağmen mahkeme, vekil edeni haklı buldu ve mağduriyetinin giderilmesi için kara listeden silinmesine karar verdi. İş Bankası'nı da tazminata mahkûm etti." şeklinde konuştu.