Açılış ve incelemelerde bulunmak üzere Konya'ya gelen Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, AK Parti Konya İl Teşkilatı'nı ziyaret etti. Bir basın toplantısı düzenleyen Çubukçu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Milli Eğitim Şurası'nda ilköğretimlerde okunan 'Andımız'ın serbest bırakılması yönünde bir tavsiye kararı alınmasıyla ilgili BDP Milletvekili Sırrı Sakık'ın 'Ben Türk değilim ki neden okuyayım" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Çubukçu, "Ben bu konuda daha önce de açıklama yaptım. Milli Eğitim Şurası'nda alınmış böyle bir karar yok. Bu konuda bir önerge söz konusu. Genel kurul üyelerinden bir öğretmen verdi. Oylamaya sunuldu genel kurul bunu reddetti. Genel kuruldan bu yönde bir tavsiye kararı çıkmadı. Ama bunun üzerinde bugüne kadar çok fazla tartışma olduğu için Öğretmenler Günü vesilesiyle TRT'de bir programda söyledim. Bu konu üzerinde bu kadar gürültü ve fırtına koparılması çok anlamlı değil." dedi.
"DEMOKRATİK ÜLKELERDE BU TÜR KONULAR TARTIŞILABİLİR"
Bakan Nimet Çubukçu, 'Andımız'ın 1937 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı tarafından kaleme alındığını, 1980 İhtilalı'ndan sonra da eklemeler yapıldığını anımsatarak, "Özellikle ilköğretim okullarında dünyada böyle bir örneği yok. And okuyarak okula başlama falan bunların hepsi demokratik bir ülkede tartışılabilir. Önerilir, kabul edilir, edilmez. Nitekim Milli Eğitim Şurası'nda kabul edilmedi. Böyle bir tavsiye kararı yok. Olmayan bir şey üzerinde tartışma yapmayı zaman kaybı olarak görüyorum. Eğitim adına konuşacak daha çok şeyimiz olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
"REFERANDUM TÜRKİYE'NİN SİVİL BİR ANAYASA YAPMA GÜCÜNÜ TEST ETME AÇISINDAN ÖNEMLİYDİ"
Referandum ile ilgili açıklamalarda da bulunan Çubukçu, Türkiye'nin artık bir sivil anayasa yapabilme gücünün demokratik olarak tescili için gerekli olduğunun altını çizdi.
Anayasa Mahkemesi'nin meclisten geçmesine rağmen birçok engel çıkardığını dile getiren Milli Eğitim Bakanı, "Gerçekten meclisten geçmiş olmasına rağmen referanduma sunulan bazı değişiklikler Anayasa mahkemesi tarafından engelleniyordu. Türkiye'de bir anayasa yapma, sivil iradenin demokratik temsilcilerin milletin iradesinin mecliste anayasa yapma kabiliyetini test edilmesi açısından millete gidilmesi önemli bir süreçti. 8 yıllık iktidarımız boyunca belki de aldığımız en güzel sonuçtu. Başarı millete aitti. Millet kendi iradesine sahip çıktı. Bu iradeye sahip çıktıktan sonra bu anlamda millet bize elbette siyaseten daha güçlü bir şekilde demokratik hakların gelişmesini ve ülkenin kalkınması yönünde adımları daha büyük bir cesaret ve ivme kazandırdı." şeklinde konuştu.
"HAYIR OYU VERENLER DÂHİL HER VATANDAŞIMIZIN BİZDEN TALEBİ GELİŞMİŞ BİR TÜRKİYE"
Referandumdan sonra 'hayır' oyu verenler dâhil tüm vatandaşların huzur ve gelişmiş bir Türkiye istediğini dile getiren Nimet Çubukçu, referandumun ardından ülkede hukukun hâkim olduğunu anlattı.
Bakan Çubukçu, "Referandum süreci boyunca siyasi partilerin ne kadar ülkeyi germeye çalışırlarsa çalışsınlar ne kadar büyük gerginlikler yaratmaya çalışırlarsa çalışsınlar, inanın seçimlerin ardından hayır verenler de dâhil olmak üzere ülkeye huzur hâkim oldu. O ana kadar yaşananlar bir kenara bırakıldı. Bu ülkede herkes ülkenin kalkınması geleceği için, huzur ortamının yaratılmasını istiyor. Huzur ortamı olsun ki demokrasimiz gelişsin. Bunlar birbirlerinin içinden çıkan şeyler. Hiç biri diğerinden ayrı ve farklı düşünülemez. Dünyanın en gelişmiş ülkelerine baktığımızda gelişmiş demokrasilere sahip olduklarını görüyoruz. Her vatandaşımızın bizden talebi gelişmiş bir ülke. Çocuklarımıza ve geleceğimiz dair bırakabileceğimiz en güzel miras da belki Türkiye'de işleyen demokratik sistemi yerleştirmek ve devam ettirmek."
Bir gazetecinin askerde olan öğretmenlerin iki ay içerisinde göreve başlamaması üzerine atama hakkının iptal edildiği yönündeki bir sorusu üzerine Çubukçu, "Böyle bir problem yok. Asker olmayan ve başvuru şartlarını taşıyan herkes başvurabilir. Bugüne kadar bize müracaat eden kimse olmadı. Atama tarihine kadar zaten askerliği tecil edilmesi lazım. Atananlardan askere çağrılanlarla ilgili olarak da Milli Eğitim Bakanlığı Genel Kurmay Başkanlığı'na başvurur. Bir problem yok. Bizim gündemimizle bazen sizin gündemimiz arasında çelişki oluyor. Bize iletilen böyle bir sorun olmadı." açıklamasında bulundu.