Burada basın açıklaması yapan Tunç, işe geri alınıp sendikalı ve kadrolu güvence verilene kadar, diğer taşeron işçilerle beraber eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. Taşeronlaşmaya karşı olduklarını vurgulayan Batıgül Tunç, "Bir işçi, bir emekçi kadın ve anneyim. Çocuklarımın geleceği için sosyal güvenceli bir iş talebim yüzünden işten çıkarıldım. 4 Kasım günü temizlik işçileri olarak taşeronlaşmaya ve sendikasız çalışmaya karşı ilk eylemimizi yaptıktan sonra farklı yerlere sürüldük. İki gün önce saat 12.00 civarında telefonla aranarak işten çıkarıldığım söylendi. Gerekçe ise belediyeye taşeron şirketi karşı karşıya getirmek olarak açıklandı. Bu saldırı sadece bana değil, taşeronda çalışan tüm işçi sınıfına yöneliktir ve cevapsız kalmayacağı bilinmelidir. Emekten, işçiden yana olduğunu iddia eden sosyal demokrat belediye yetkililerine sesleniyorum: Ben bir işçiyim. Onurum, ekmeğim, çocuklarımın geleceği için daha kararlı bir şekilde mücadele yürütmeye devam edeceğim." dedi.
Taşeron sistemi kalkana kadar mücadelelerini, bu sistemin içinde çalışanlarla beraber sürdüreceklerini belirten Tunç, "Biz işçileri yıldıramazsınız. Beni işten atmakla suç işlediniz. Biz taşeron işçileri olarak artık ekonomik ve sosyal hakları olan, sendikalı, kadrolu iş güvencesi istiyoruz. Bu işçilerin haklı ve insani haykırışını duymazlıktan gelemezsiniz. Kölelik sistemi olan taşerona karşı çıkmak en doğal, en insani, en demokratik hakkımızdır. Aksine bizi böylesi kölece çalışma ve yaşam koşullarına mahkum eden sizler suç işliyorsunuz. Çalışma koşullarının kötülüğü nedeniyle hayatını kaybeden taşeron işçisi Emrah Kılıç'ın acısını da yüreğimizde hâlâ sımsıcak hissediyoruz." şeklinde konuştu.
Belediyenin güvenlik görevlileri ise çadırın kaldırılmasını istedi. Buna direnen Batıgül Tunç, işten çıkarıldığını, eylemin hakkı olduğunu söyledi. Eyleme katılan diğer işçiler de çıkarmaların devam edeceği yönünde duyum aldıklarını ve rahatsızlık duyduklarını açıkladı.