Avrupa Konseyi 30. Adalet Bakanları Konferansı, Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin adalet bakanları ve heyetler ile çeşitli uluslararası kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla İstanbul Conrad Otel'de gerçekleştiriliyor. Toplantının açılış konuşmasında 22 ülkenin adalet bakanına seslenen Sadullah Ergin, Türkiye'de ceza ve infaz kurumları konusunda hassasiyetle yaklaştıklarını söyledi. Özellikle son 10 yıl içinde bu alanda köklü mevzuat değişiklikleri yaptıklarını belirten Ergin, "Ceza ve infaz kurumlarının fiziki koşulları iyileştirilerek modern, uluslararası standartlara uygun ceza infaz kurumları ve bu kurumların çeşitli güvenlik seviyelerinde türlerini barındıran kampüsler inşa ettik. Yeni kurumlar a inşa etmenin sorunların çözümünde tek başına yeterli olmayacağından hareketle, ceza infaz kurumları personelinin eğitimine ağırlık verdik. Hapis cezasına alternatif cezaların uygulanmasını artırmak ve geliştirmek amacıyla 2005 yılında Denetimli Serbestlik sistemi kurulmuştur. Çocuk hükümlü ve tutuklulara özel rehabilitasyon programları hazırlanmasını içeren projeler gerçekleştirdik. Çocuklarla çalışan personel özel eğitim programına alındı." diye konuştu.
Bilişim teknolojilerinin adalet hizmetlerinde kullanılması, bakanlığın birinci öncelikleri arasında yer aldığını söyleyen Ergin, bu kapsamda Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ile yargı modern çağın teknolojik gelişmeleriyle donatarak en üst kalitede hizmet vermeyi hedeflediklerini belirtti. İlk olarak 1999 yılında başlatılan bu projenin bugün yargı birimlerinde yüzde yüz uygulandığını aktaran Ergin, her türlü yargısal ve idari faaliyetler bu sistemle elektronik ortamda yürütüldüğünü vurguladı.
Sadullah Ergin, 2008 verilerine göre, Avrupa Konseyi üye ülkelerin ceza ve infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlü sayısının 1 milyon 856 bin 153 olduğunu aktardı. Bu sayının dünya çapında yaklaşık 50 ülkenin nüfusundan daha fazla olduğunu belirten Ergin, "Bu rakam karşı karşıya olduğumuz sorunun büyüklüğünü göstermesi açısından oldukça önemlidir. Tutuklu ve hükümlülerin topluma yeniden kazandırmanın temel hedef olarak belirlendiği ceza infaz kurumlarında fiziki şartların iyileştirilmesi veya yeni mevzuatlar çalışmalarında yapılması tek başına yeterli olmamaktadır. Sorunların bir bütün olarak ele alınmalı, örneğin atılacak adımlarda ve çözüm önerilerinde yabancı hükümlü veya tutuklular ile cezaevlerinde bulunan kadın ve çocukların özel durumları da dikkate alınmalıdır." şeklinde konuştu.
Bakanın konuşmalarının ardından dans grubu tarafından gösteri düzenlendi.