Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Hayata Dönüş Operasyonu' davası

Bayrampaşa Cezaevindeki ''Hayata Dönüş Operasyonu'' davası kapsamında ''müşteki'' olarak duruşmada dinlenilen Bekir Şimşek, bu operasyonda en üstten en alta kadar herkesin sorumlu ve suçlu olduğunu öne sürerek, ''Burada yargılananlar dahil olmak üzere herkesten şikayetçiyim'' dedi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-24 20:52:34

'Hayata Dönüş Operasyonu' davası

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Metris Cezaevi'nden getirilen başka suçtan hükümlü Bekir Şimşek ''müşteki'' olarak dinlenildi. Dönemin İstanbul 3 No'lu DGM'si tarafından yargılandığı DHKP/C terör örgütü davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan Şimşek, bu suça ilişkin Bayrampaşa Cezaevinde bulunurken yapılan operasyon sonucu bacağından yaralandığını söyledi. ''Herkes birbirinin üzerine kapanıyordu. Kim kimin üzerine kapanıyorsa onun üzerine ateş ediliyordu'' diyen Şimşek, koğuşta aldıkları karar üzerine bahçeye çıkıp halay çektiklerini ve türkü söylediklerini, askerlerin de buna şaşırdığını ancak bunu direniş olarak gördükleri için üzerlerine ateş ettiklerini ileri sürdü.

Bu sırada bir arkadaşının öldüğünü, ateş ve gaz bombası nedeniyle ateş edecek durumlarının olmadığını ifade eden Şimşek, dünkü duruşmada sanık olan astsubay Vedat Ceylan'ın da hiçbir şey hatırlamadığını hatırlattı. Şimşek, Ceylan'ın ya hafıza sorunu olduğunu ya da yalan söylediğini kaydetti.

Ceylan'ın hafıza kaybı olup olmadığının belirlenmesi için hastaneye sevk edilmesini isteyen Şimşek, şöyle devam etti: ''Bu operasyonda en üstten en alta kadar herkes sorumlu ve suçludur. Burada yargılananlar dahil olmak üzere herkesten şikayetçiyim. Buradakiler basamağın en altı. Bunlara ceza verilse de verilmese de adalet yerini bulmayacak. Çünkü mahkemeniz bağımsız ve tarafsız değil. Diğer sorumluları aklamak için bunlara ceza verilebilir. Bu nedenle aslı adalet yerini bulamayacak. Er ya da geç tüm sorumlulardan, tüm suçlulardan hesap soracak, asıl adaleti sağlayacak olan halkın adaletidir.''

 

'Kendimizi korumak açısından barikat kurduk'

Müşteki Ahmet Tamer de tutuklu olarak cezaevinde bulunduğunu, cezaevinde ölüm orucu olduğunu, isyan yapılmadığını ifade ederek, ''Sayımlar, aramalar yapılıyordu. Heyetler gelip gidiyordu. Operasyonu tahmin etmiyorduk. Koğuşumuzda ölüm orucu da yoktu. Ateş açtılar. Kendimizi korumak açısından barikat kurduk. Zaten ellerindeydik. Teslim olup olmamak gibi bir durum yoktu'' dedi. F tipi cezaevine gitmek istemediklerini, buna direndiklerini ifade eden Tamer, o dönemde kendilerini F tipi cezaevine göndermek isteyenlerin de F tipi cezaevlerinde kalamadığını vurguladı.

Tamer, ''Çok ilginçtir ki bu insanların bazıları yıllar sonra 'Ergenekon' soruşturmasında tutuklandılar ve bu F tipi cezaevinde kalamadılar. Kendi kurdukları cezaevlerinde kalamadılar. Ya hasta oldular hastaneye gittiler ya da başka bir cezaevine nakledildiler. O zaman bizi düşman gibi gördüler. Savaş hukukuna göre hareket etiler'' diye konuştu. Müşteki Dinçer Okluçınar da olay sırasında cezaevindeyken kendi iradesiyle ölüm orucuna katıldığını belirterek, çoğunluk ölüm orucunda olduğu için operasyona direniş gösterecek durumda olmadıklarını söyledi.

Ateş açılması sonucu vurulan arkadaşları olduğunu ifade eden Okluçınar, şunları kaydetti:

''Operasyonu durdurmazlarsa kendimizi yakacağımızı söyledik. Hatta Fırat arkadaşımız kendini yakmak isterken tarandı. Uzun koridor önünde kim varsa vuruyorlardı. Yanıcı, delici alet, silah kullanmadık. Yaralılara kendimiz müdahale ettik. Kanamaları önlemek için turnike yöntemi kullandık. Müdahale etmeseydik ölümler daha çok olurdu. 'Ne olacaksa olsun' deyip havalandırmaya çıktık, halay çektik. Orada da gaz bombaları atıldı, ateş edildi. Ayağımdan yaralandım. Tüm sorumlulardan şikayetçiyim.''

Duruşmada dün dinlenilen müşteki Hacer Arıkan'ın ağabeyi olan müşteki Erol Arıkan da Bayrampaşa Cezaevi'nde 13. koğuşta yatarken operasyon başlaması üzerine kız kardeşini görmek için kadınlar koğuşuna doğru giderken koridorda vurulduğunu söyledi. Arıkan, ''Ufacık bir yerde koca bir ordu. Yaktılar, yıktılar, bizi yok ettiler. Ben ölmeye razıydım ama annem, babam bunlara layık değil. Sorumlulardan şikayetçiyim. Ben de askerdim. 'Erzincan'da silah operasyonu var' dediler, gitmek istemediğimi söyleyince geri hizmete aldılar, insanlık suçu bu, yapmasaydılar. Elleri titremedi mi?'' dedi. Duruşma, diğer müştekilerin dinlenilmesiyle devam ediyor.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara