Kaynak: Yeni Akit
Kurtulmuş: Kılıçdaroğlu, bizi taklit ediyor
Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi’nin 11 Temmuz’da gerçekleşen kongresinde yaşananlar ve sonrasında İstanbul İl Başkanlığı iftarındaki fiili saldırılara varan olaylar ardından Saadet Partisi’nden sancılı bir süreç sonucu ayrılarak Halkın Sesi Partisi’ni (HAS) kurdu.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-11-24 11:30:00
Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi’nin 11 Temmuz’da gerçekleşen kongresinde yaşananlar ve sonrasında İstanbul İl Başkanlığı iftarındaki fiili saldırılara varan olaylar ardından Saadet Partisi’nden sancılı bir süreç sonucu ayrılarak Halkın Sesi Partisi’ni (HAS) kurdu. Bir ay gibi kısa bir zamanda kurulan HAS Parti, 28 Kasım’da kongresini yapacak. Genel Başkan Numan Kurtulmuş ile İstanbul’da bir araya gelerek HAS Parti’nin kuruluşunu, nasıl bir yönetim oluşturulacağını, ilk genel seçime partinin hazır olup olmadığını ve hedeflerini konuştuk...
Saadet Partisi ile ipler hangi gelişme ile tam anlamıyla koptu?
O sürecin bütün aşamaları milletin gözleri önünde cereyan etti. Gizli hiçbir şey kalmadı. 11 Temmuz günü kongre salonunda fitili ateşlenip belli bir şekilde yönetilen ve İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği iftardaki fiili saldırı gibi artırılan olaylar oldu. Televizyon ekranlarından söylenen sert sözlerin ardından parti içinde birlikte olma ihtimali hiç kalmadı. Bunu sadece biz değil, bütün milletimiz gördü. Çok büyük bir kitle bizim mazlum olduğumuzu gördü. Yıllarca birlikte siyaset yaptığımız insanlara tek kelime kötü söz söylemeden bir ekip halinde partiden ayrıldık.
HAS Parti’nin kuruluş hikayesi nedir? Parti kurma kararı nasıl alındı?
Halkın Sesi Partisi’nin kuruluş çalışmaları bir ay gibi kısa bir sürede gerçekleşmiştir. HAS Parti milletin içinde zaten var olan bir partidir. Biz, kurucular kurulundaki arkadaşlarla bir araya gelerek sadece kuruluşuna öncülük etmiş ve fiilen var olan bir isteği hukuken partileştirmiş olduk.
1 ay gibi kısa bir sürede kurulduğundan bahsettiniz HAS Parti’nin, bu bir rekor mu?..
Zannedersem öyle. Birkaç yılda yapılabilecek bir işi biz bir ayda tamamladık. Birçok insanla görüştük, istişare ettik ve 1 Ekim’de başlayan çalışmalarımızı 1 Kasım’da nihayete erdirdik.
TÜRKİYECİYİZ, ÖZGÜRLÜKÇÜYÜZ EMPERYALİZMİN KARŞISINDAYIZ
Kurucular kurulunca farklı kesimlerden insanlar görüyoruz. Bu isimler hangi kriterlere göre tercih edildi?..
Biz HAS Parti’de yeni bir siyasal terkibi denemeye çalışıyoruz. Yaptığımız ilk kurucular kurulu toplantısında bunu gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Türkiye’de maalesef insanları kompartımana ayıran bir siyaset tarzı var. Siyaseti yeniden formatlamak zorundayız. Hem siyaseti formatlamayı, hem de yeni bir terkib oluşturmaya çalışıyoruz. Birikimleri ve siyasi tecrübeleri farklı olabilir. Bugün toplumun ihtiyacı olan ortak değerler çerçevesinde buluşan kişileri bir araya getirdik. Vicdan ve adalet duygusu yüksek olan arkadaşları bir araya getirdik. 4 temel unsura dikkat çektik: Biz yerli ve Türkiyeci bir partiyiz. Empertalizmin Türkiye üzerindeki oyunlarına karşı olan bir partiyiz. Maneviyatçı bir topluluğuz. Türkiye’de toplumun her kesimin özgürlükten, adaletten ve refahtan pay almasını, faydalanmasını prensip edinen bir partiyiz. Böyle baktığımızda, bizim medeniyetimizin iki temel unsunurunu da siyasetimizin merkezine oturtmuş oluyoruz.
Nedir bu iki unsur?..
Bunlardan birincisi “Birr” kavramıdır. Bir, en yüksek seviyede iyilikler bütünü demektir. İkincisi ise “Maruf”tur. Maruf, evrensel doğrular demektir. Bu ilkeleri benimseyen bu kadar farklı ve üst düzey bir topluluk ilk kurucular kurulunda bir araya geldik. Bu parti ve bu topluluk Türkiye’nin vicdanını harekete geçirecektir, hiç şüphem yok. Türkiye’de adaleti, özürlüğü ve refahı sonuna kadar ve herkes için savunan bir siyasi topluluk olarak mücadelemizi büyük bir gayretle sürdüreceğiz.
28 Kasım’da kongreniz var. HAS Parti’de nasıl bir yönetim olacak?
Kurucular kurulunda oluşturduğumuz tecrübeli kadro genel idare kurulumuza da yansıyacak. Kurucular kurulunda olan arkadaşlarımız olduğu gibi, sonradan partiye katılan arkadaşlarımızdan da genel idare kuruluna takviye yapılacak.
Parti seçime girebilecek mi?
Seçimlerin 12 Haziran’da yapılacağı öngörülüyor. Biz de seçimden 6 ay öncesinde teşkilatlanmamızı ve kongremizi tamamladığımız için seçime katılabileceğiz.
Sosyal kesimlere yönelik ne gibi politikalarınız olacak?
Türkiye’deki en büyük problemlerden birisi üretimsizliktir. Kurun bu kadar düşük olduğu, reel faizin bu kadar yüksek olduğu ülkede kimse yatırım yapmaz. Dolayısıyla Türkiye’de 8 yıllık AK Parti iktidarı zamanında gelen para hiçbir şekilde üretime dönmemiştir. Derviş-Ficher modelinin Türkiye’ye yönlendirdiği sıcak paranın yüzde 80’i spekülasyona gitmiştir. Biz krizi hissetmedik, ama reel sektörümüzü feda ederek atlattık.
İkinci temel problem işsizliktir. Türkiye büyüyor ama istihdam üretmeyen bir büyüme gerçekleşiyor. Türkiye ayrıca tarihinin gelir dağılımı konusunda en kötü dönemini geçirmektedir. Bir hükümet ne kadar yeşil kart dağıttığı ile değil, halkı yoksulluktan ne kadar kurtardığı ile övünür. Bunlar modelle ilgili sıkıntılardır. Üretimi önceleyen, sosyal refahı esas alan bir ekonomik programı uygulamaya koyacağız. 21. yüzyılın ekonomilerinde sosyal refahı önceleyen ekonomik modeller, güçlü modeller olacaktır.
Eski partinizden HAS Parti’ye yönelik çıkışlar söz konusu olabiliyor... Siz bu çıkışlara cevap verecek misiniz?
Bizim üslubumuz kamuoyunca az çok biliniyor. Biz hiçbir partideki şahıslar üzerine konuşmayız. Saadet Partisi’nden ayrılış sürecinde hakkımızdaki gayri insani muamelelere bile dönüp bir defa olsun cevap vermedik. Siyaseti mahalle kavgası olarak hiçbir zaman algılamayız. Bütün partilere karşı siyasi nezaketimizi koruyacağız. Bizim derdimiz partilerle, şahıslarla değil, fikirlerle, projelerledir.
‘Partimize yoğun ilgi var’
HAS Parti’ye ilgi nasıl?..
Halkımızın ilgisi memnuniyet verici. İnternetten yapılan başvurular ve şahsen müracaat edenler yanısıra yolda yürürken bile kartvizitini verenler, bizimle siyaset yapmak istediğini söyleyenler oluyor. Çok geniş bir kadro ile siyasete devam edeceğiz...
‘HAS ADINI 440 İSİM ARASINDAN SEÇTİK’
İsim noktasında hangi seçenekler ağır bastı, neden HAS ismi seçildi?
Bir partinin kurulmasından daha zor olan, isminin ve ambleminin bulunması. Biz Saadet Partisi’nden ayrıldıktan sonra bir internet sitesi vasıtasıyla bizimle birlikte siyaset yapmak isteyenlerden isim ve amblem tekliflerinin tarafımıza iletilmesini rica ettik. 440 tane parti ismi teklifi geldi. Bu isimler üzerinde son geceye kadar titiz bir çalışma yapıldı. Son 4-5 isim arasından Halkın Sesi Partisi ismi ağır bastı.
Beğenildi mi isim, tepkiler nasıl?
Beğenildi, çok güzel tepkiler alıyoruz.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na logonun taklit olduğuna ilişkin Ulusal Parti tarafından bir başvuru yapılacağı açıklandı...
Kapanmış ya da halen faaliyette bulunan bütün partilerin amblemleri ve isimleri incelendi arkadaşlarımız tarafından. Söz konusu partinin amblemi ile bizim amblemimiz arasında hiçbir benzerlik yok.
‘KONJONKTÜR PARTİSİ DEĞİLİZ’
“Tayyip Erdoğan AK Parti’yi kurduğunda konjönktür çok müsaitti ve çıkış yapabildi. Numan Kurtulmuş doğru isim ama Türkiye’de konjonktür çıkış yapması için çok müsait değil” deniliyor. Bu görüş ne kadar doğru?..
Bu değerlendirmeye iki açıdan katılmam mümkün değil. Birincisi AK Parti kurulurken siyasetin şartları gayet müsaitti. Tertemiz bir zeminde AK Parti kuruldu. Konuşan, koşturan ve çözüm üreten bir parti görüntüsüyle siyasette başarılı oldu. Doğrudur, AK Parti’yi ortaya çıkaran olumlu konjonktürdür. Biz HAS Parti’yi konjonktür partisi olarak inşaa etmiyoruz. Biz konjonktür aleyhimize görünse bile bu süreç içerisinde toplumda var olan adalet taleplerini, özgürlük taleplerini dile getiren son derece kararlı ve Türkiye siyasetini yeniden formatlamaya çalışan bir parti olarak gelmek istiyoruz. Biz, halkın talepleri çerçevesinde çıkış yapan bir siyasi parti olmak istiyoruz. Konjonktürün bize sunduğu nimetleri elimizin ardıyla itip halkın taleplerini iktidara taşımak için çaba sarfedeceğiz.
‘KILIÇDAROĞLU BİZİ TAKLİT EDİYOR’
HAS Parti’nin ekonomi politikaları nasıl şekillenecek?
Türkiye ekonomisinin en temel sorunu ekonomideki gelişmelerdir. Kağıt üzerinde bakıldığı zaman Türkiye büyüyor, Gayri Safi Milli Hasıla artıyor ama bir de işin realitesine baktığımız zaman, Türkiye’de toplum yaygın bir şekilde refahtan orantılı bir pay almıyor. Suni olark sıcak paraya dayalı bir kalkınma stratejisi söz konusudur. AK Parti hükümeti kendi dahi kurmadığı bu stratejiyi, ekonomik programı değiştirmesi zaruridir. Çünkü bu programla reel anlamda refahı halka yaymak mümkün değildir.
Bakın size ilginç bir şey söyleyeyim. Geçtiğimiz dönemde bazı konularda nasıl AK Parti’ye siyasi çıkışlarımızla katkı verdiysek, şimdi de CHP’yi formatlıyoruz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde ekonomi politikaları hakkında söyledikleri, bizim Ocak ayında basın konferansında dile getirdiğimiz görüşlerin birebir aynısıdır. Görüşlerimizin Kılıçdaroğlu tarafından parti politikaları olarak açıklanması ve Türkiye’nin gerçek gündemini bizim sayemizde görmelerini sağlamamız sevindiricidir. Biz asla kendi zenginimizi oluşturmayacağız. Cenab-ı Allah’ın nimetlerinin geniş halk kitlelerince paylaşılması için çabalayacağız. Bu çerçevede 3 temel prensibi parti programına kalın harflerle yazdık. Birincisi Firavun’laşmayacağız, Karun’laşmayacağız ve Belam’laşmayacağız.
‘Geniş tabanlı bir teşkilatlanma içindeyiz’
Teşkilatlanma ne oranda tamamlandı?..
50’ye yakın il teşkilatımız kurulmuş vaziyettedir. Hem Saadet Partisi’nden bizimle ayrılan, hem partiye yenide katılan, hem de diğer siyasi partilerden bize katılan insanlar teşkilatlarımıza geliyorlar. Genel merkezimizde olduğu gibi il teşkilatlarımızda da çok geniş tabanlı bir oluşum gerçekleşiyor.
Kaynak: Yeni Akit
SON VİDEO HABER
Haber Ara