Kız çocuklarını okula göndermeyen aileler, aralarında mahalle imamının da bulunduğu öğretmenlerden kurulan özel bir ekip tarafından ikna ediliyor. Üç öğretmenden oluşan ekip, tamamına yakını Güneydoğu'dan göç eden vatandaşlardan oluşan mahallelerde, anne ve babaları çocuklarını okula göndermeye ikna edebilmek için zaman zaman mahalle camisinin imamını, bazen muhtarı, bazen de mahallenin kanaat önderlerini yanlarına alarak evleri geziyor. Geçtiğimiz yıl 763 çocuğu okula kazandıran ekip, bu yıl bir aylık sürede 249 çocuğu okullu yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı ve UNICEF işbirliğiyle ülke genelinde düzenlenen 'Haydi Kızlar Okula' kampanyasının devamı niteliğinde olan Yetiştirici Sınıf Öğretim Programı kapsamında yapılan çalışmalar sonuçlarını vermeye başladı. Aileleri ikna edilen öğrenciler, yaşıtlarının seviyesine gelene kadar yetiştirici sınıflarda hızlı eğitime alınıyor. Bu eğitimin ardından çocuklar yaşlarına en yakın sınıftan okula devam ediyor. İkna ekibinde bulunan Murat Çiçekdal, okula gidemeyen veya çeşitli nedenlerle gönderilmeyen çocuklara yönelik 'Haydi Kızlar Okula' kampanyası ile binlerce çocuğun okula kazandırıldığını, ancak bu çocukların yaşlarının büyük olması nedeniyle bir müddet sonra okulu bırakma aşamasına geldiğini söyledi. Avrupa Birliği destekli yeni projeyle bu çocuklarla birlikte yeni ulaşılan öğrencileri yetiştirici sınıflarda hızlı bir eğitime tabi tuttuklarını aktaran Çiçekdal, "10-12 yaşındaki bir kız çocuğu 7 yaşındaki 1. sınıf öğrencileriyle aynı sırayı paylaşmak durumunda kalıyordu. Bu da çocukların bir müddet sonra okulu bırakmalarına neden oluyordu. Bu durumu ortadan kaldırmak için böyle bir proje geliştirdik. Ev ev gezerek ailelerini bin bir güçlükle ikna ettiğimiz bu çocukları daha sonra yaşlarına en yakın sınıflara kayıt yaptırarak eğitimlerine devam etmelerini sağlıyoruz." dedi.
Adana'da 2009 yılında 312'si erkek, 451'i kız olmak üzere 763, bu yıl ise 132'si kız, 117'si erkek çocuğu okula kazandırmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden eğitimci Çiçekdal, e-okul sistemiyle tespit ettikleri ve okul çağında olmasına rağmen eğitimine başlayamayan çocukları her yıl tek tek taradıklarını söyledi. Çelikdal, "Çalışmalarımızda zaman zaman imamları, bazen muhtarları, bazen de mahallenin ileri gelenlerini yanımıza alıyoruz. Anne ve babayı ikna edinceye kadar o eve gidip geliyoruz. Bazen 5 -6 defa gittiğimiz aileler oluyor.' diye konuştu.
Ekibin bayan öğretmenlerinden Şerife Güvel, herkesin farklı kişilerin sözünü dinlediğini belirterek, 'Kimi benim konuşmamdan etkileniyor, kimi imamın sözlerini kulak ardı yapamıyor, bazıları ise mahalle muhtarını yakından tanıdığı için onu kıramıyor. Buradaki amacımız her ne koşulda olursa olsun çocuklarımızı okullu yapmak. Ayrıca kız ya da erkek ayrımı da yapmıyoruz.' şeklinde anlattı.
Kazandıkları çocukların okula devamları halinde ailesine Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kanalıyla her çocuk için ayrı ayrı eğitim yardımında bulunulduğunu anımsatan Güvel, "Devletimizin sunduğu bu imkandan haberdar olunmasını ve bundan faydalanılmasını sağlıyoruz." dedi.
Ekibin bir diğer öğretmeni Teyfik Olgunoğlu, en çok karşılaştıkları problemlerin başında maddi imkansızlık ve geleneksel sebepler olduğunu ifade etti. Bazı ailelerin ilginç isteklerinin bulunduğunu aktaran Olgunoğlu şunları söyledi: "Geçenlerde gittiğimiz bir yerde kızını okul yerine bahçelere çalışmaya gönderen bir baba bize, 'Benim kredi kartı borcum var. Kızım ırgatlık yapıyor. Borcum ödeyin kızımı okula göndereyim' dedi. Çok şaşırdık." Çocukların hemen hemen tamamının okula gitme isteğinin bulunduğunu aktaran Olgunoğlu, bunun kendileri için büyük bir avantaj olduğunu kaydetti.
Ekip, Akdeniz Mahallesi'nde babasının bahçelerde çalışmasını istediği 13 yaşındaki Adile Kuş'un evini ziyaret etti. Proje ekibini karşılayan Adile ve amcası Mustafa Kuş, kardeşinin sağlık durumunun iyi olmadığını ve aylık 400 liraya çalışmak zorunda kaldığını belirterek, "Adile'nin okumasını biz de istiyoruz, ancak kardeşimin durumu iyi değil. Geçinemiyor. Çocuk da kendilerine yardımcı oluyor. Okula giderse sıkıntı yaşarlar." diye açıkladı. Daha sonra kızla konuşan ekip bütün eğitim ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanacağını ve ayda da 50 lira para verileceğini anlatarak kızın ailesini ikna etmeye çalıştı. Babasının evde olmadığını söyleyen Adile, okumak istediğini ancak son kararı babasının vereceğini belirtti. Konuşmaların ardından söz alan ve tekrar gelmek üzere evden ayrılan ekip, Adile'nin kaydını Emine Özgürler İlköğretim Okulu'na yaptırdı.