Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. yetkilileri ise elektrik kullanımında gelişmiş ülkelerin farklı yöntemler uyguladığını belirtiyor. Bunların başında, yeni bir cihaz almadan önce ilgili elektrik kurumunun onayı geliyor. Ev veya işyerlerinde kaç tane ve ne tür elektrikli cihaz bulunduğu tespit edilerek, enerji yatırımlarının buna göre şekillendirildiği kaydediliyor. Türkiye'de böyle bir uygulama olmadığı için bölgeler arasında elektrik kullanım miktarları farklılık gösterdiği gibi voltaj düşüklükleri de görülebildiğini ifade eden yetkililer, bazı bölgelerde plansızlık sebebiyle trafoların yetersiz kaldığını ve kesintiler olduğunu kaydediyor.
İzmir Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Nuri Sedat Gülşen de iklimi sebebiyle şehirde çok sert soğuklar görülmediğini, bunun yanısıra evli çiftlerinde büyük çoğunluğunun ikisi de çalıştığı için katı yakıt yerine klima veya elektrikli soba tercih ettiklerini belirtti. Bu şekilde klimanın ön plana çıktığını vurgulayan Gülşen, "İnsanlara kışın farklı bir ısınma sistemi verebilirsek, enerji sıralaması değişir. Geçenlerde havalar yine kirlendi; bunun sebebi, doğalgazın yeterince yaygınlaşmaması ve elektrik fiyatlarının yüksek olmasıdır. Vatandaşlar tekrar kömüre yönlendirildi. Buna rağmen elektrikli cihazlar daha fazla kullanılıyor." dedi.
Evinde klima, televizyon, bilgisayar, bulaşık ve çamaşır makinesi gibi çeşitli cihazlar bulunduğunu söyleyen Faruk Kırım isimli vatandaş ise mecburen klimayla ısındıklarını söyledi. Geçmiş yıllarda kullandıkları kömürlü sobanın zahmetli ve tehlikeli olmasının kendilerini tedirgin ettiğini belirten Kırım, "Maalesef doğalgaz buralarda yaygınlaştırılamadı. Bize gelinceye kadar herhalde beş yıl daha geçer. Zehirlenme gibi tehlikelerden korunmak, bunun yanında kül, is ve ağırlık taşımaktan kurtulmak için elektrikle ısınmayı tercih ediyoruz. Aylık 200 lira civarında da elektrik faturası ödüyoruz." şeklinde konuştu.