Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Rüzgar enerjisini neden kullanamıyoruz?

Su Vakfı Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Şen, Türkiye'de rüzgâr enerjisi kaynaklarının ancak yüzde 1'inin değerlendirilebildiğini, enerji üretilebilecek nitelikteki su kaynaklarının ise sadece yüzde 30-35'inden yararlanılabildiğini söyledi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-20 16:20:00

Rüzgar enerjisini neden kullanamıyoruz?
Su Vakfı Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Şen, Türkiye'de rüzgâr enerjisi kaynaklarının ancak yüzde 1'inin değerlendirilebildiğini, enerji üretilebilecek nitelikteki su kaynaklarının ise sadece yüzde 30-35'inden yararlanılabildiğini söyledi.

Bursa'da 1–5 Aralık tarihlerinde düzenlenecek 8. Ulusal Temiz Enerji Günleri kapsamında gerçekleştirilecek Temiz Enerji Sempozyumu'nun kurucu başkanlığını da yapan Prof. Dr. Şen, temiz enerji kaynaklarının heba edildiğini belirtti.

Fosil yakıtların gittikçe azalmakta olduğunu ifade eden Prof. Şen, Türkiye'nin alternatif enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye'nin bu kaynaklar bakımından çok zengin olduğunu hatırlatan Şen, "Rüzgâr enerjisi Türkiye'de var. Türkiye kadar rüzgârlı olmamakla birlikte Almanya bile enerji ihtiyacının yüzde 20'sini rüzgâr enerjisinden karşılıyor. Biz ise rüzgârı yüzde 1 bile kullanamıyoruz. Aslında bunun kullanımı yüzde 70-80'lere kadar varabilir. Maalesef ihmal edilmiş bir kaynak." dedi.

Türkiye'nin jeotermal kaynak zenginliği bakımından dünyadaki ilk 6–7 ülkesi arasında yer aldığını hatırlatan Şen, bu kaynakların yeni yeni kullanmaya başlandığını vurguladı.

Türkiye'de yerli enerji politikası olmadığını savunan Şen, politikacıları kararlı olmaya çağırdı. Şen, şöyle konuştu: "Bu konuda Ar-Ge yapılması gerekli. Bakınız Türkiye'nin enerji açığını kapatmak için HES'ler gündemde. Akarsular üzerinde küçük santraller kurulması planlanıyordu ama SİT alanı diye ruhsatları iptal edildi. Demek ki, devletin bu alanda tümden bir planı yok. Plan yok, proje yok, model yok. Dolayısıyla birileri karar alıyor, filan yerde şunlar yapılabilir diye ruhsat veriliyor ama bir başka organ bunu iptal ediyor. Türkiye'nin en büyük eksikliği kurumları arasında eşgüdüm olmamasıdır."

 

Haber Ara