Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ziyaretinin ardından Şanlıurfa'ya geçti. İlk olarak önceki gün hayatını kaybeden AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Kuş'un ailesine taziyede bulunmak üzere belediyeye ait Beyaz Saray'daki taziye evine giden Kılıçdaroğlu, burada Kuş'un oğulları Hüseyin, Mehmet ve Ahmet ile ağabeylerine, yakınlarına başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu, taziye evindeki AK Parti Şanlıurfa milletvekilleri ile de sohbet etti. Kılıçdaroğlu'na burada mırra ikram edildi. Kılıçdaroğlu, okunan duanın ardından evden ayrıldı.
Daha sonra Balıklıgöl'e geçen Kılıçdaroğlu, burada balıklara yem attı ve vatandaşlarla sohbet ederek, hatıra fotoğrafları çektirdi.
Balıklıgöl'den Hz. İbrahim'in doğduğu mağarayı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, buradaki sudan içti. Kılıçdaroğlu'na Dergah Camii çıkışında bir puşi hediye edildi. Kısa süre puşi ile gezen Kılıçdaroğlu, Haşimiye esnafını da ziyaret etti. Esnafın ikramlarını geri çevirmeyen Kılıçdaroğlu, esnafla sohbet etti.
Esnaf ziyaretini tamamladıktan sonra Malatyalılar Derneği'ne geçen Kılıçdaroğlu, derneğin faaliyetleri ile ilgili bilgi aldı.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Malatya ve Şanlıurfa'nın tarihte çok önemli yerinin olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, ülkeye temiz bir siyaseti getireceğini belirtti.
İnançları, etnik kimlikleri siyasete alet etmeyeceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"İktidara çıkmak için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Gün 24 saatse 24 saatini de çalışacağız. Ama 1 kişi, 5 kişi, 10 kişi bu işi tek başına yapamaz. Hep birlikte çalışacak, bu ülkeye temiz bir siyaset getireceğiz. Öyle ki inançları etnik kimlikleri siyasete alet eden, bu manada toplumu ayrıştıran 19. yüzyılın siyasetini artık geride bırakmak zorundayız. Biz siyasetin önüne insanı koyacağız, insan bizim için en değerli varlıktır. Sorunlarıyla, düşünceleriyle, kimlikleriyle, inançlarıyla bizim başımızın üstünde yeri var.
İnsanımızı sevecek, insanımızın sorunlarını çözmek için çaba harcayacağız. Bunun için sizden destek isteyeceğiz. Bugün dereler nehirlere akacak nehirler okyanuslara akacak ve biz güzel bir Türkiye'yi el birliği ile avuçlarımızla, bereketli avuçlarımızla kuracağız. Gelecek çocuklarımıza gelecek kaygısı olmayan bir Türkiye'yi hep beraber kuracağız."