NATO'nun yeni Strateji Konsepti'ni hazırlayan Akil Adamlar grubunda yer alan, Türkiye'nin eski NATO daimi temsilcisi Büyükelçi Ümit Pamir füze kalkanı sistemindeki komuta tartışmalarının NATO'nun bilinmemesinden kaynaklandığı görüşünde. Pamir ittifakın yeni bir Strateji Konsepti hazırlama nedenini de şöyle açıklıyor;
Ümit Pamir: Stratejik konsept ilk kez hazırlanmıyor, daha önce altı kez hazırlanmıştı. En son 1999 yılında hazırlanmıştı ve o zamandan bu yan dünya sahnesinde çok önemli gelişmeler oldu. 11 eylül saldırıları oldu, İran, Kuzey Kore, Pakistan gibi bir takım yeni güçler ortaya çıktı. Siber saldırılar yaygınlaştı. Ve bu tehlikelerin büyük çoğunluğu Nato bölgesinden kaynaklandı. Bu yüzden NATO, geleceğe dair bir panaroma çizip, neyi ne zaman kimle nasıl yapması gerektiğine bakan, ve üye ülkelere bir takım stratejik tavsiyelerde bulunan bir belge hazırladı. Yani Stratejik Konsept dediğimizde, durumu siyasal prizmadan inceleyerek, devlet ve hükümet başkanlarına bir takım tavsiyeler barındıran bir belgeden bahsediyoruz.
BBC: Yeni stratejini içinde füze kalkanı porjesi nasıl bir yere sahip?
Ümit Pamir: Bu proje 2004'ün ortalarından beri süren, eski bir proje. İlk başta ABD, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nin dahil olduğu üçlü bir projeydi. Ancak Rusya'nın bu projeyi kendisine karşı bir girişim olarak algılaması sonucu, tüm NATO ülkelerini kapsayan ve hatta Rusya'nın da dahil olduğu bir proje halini aldı. Böylece tüm NATO ülkelerinin parçası olduğu ve kimseyi düşman olarak tanımlamayan bir güvenlik önlemi fikri ortaya çıktı.
'Tek tehdit İran değil'
NATO genel sekreteri Rasmussen'in de ifade ettiği gibi yeni strateji belgesinde hiçbir ülkenin ismi tehdit odağı olarak gösterilmiyor. Bunun sebebi, belgenin önceki halinde mesela İran'ın sahip olduğu nükleer teknoloji nedeniyle tehdit oluşturduğu tespiti yer almıştı. Ve aralarında Türkiye'nin de yer aldığı bazı ülkeler buna itiraz ettiler. Nükleer, ya da konvansiyonel füze teknolojisine yalnızca İran'ın sahip olmadığı noktasından hareket ediyorlardı, ve bence haklıydılar. 30'u aşkın ülke bu teknolojiye sahip, sırf İran değil. O yüzden yeni Strateji Belgesi'nde hiçbir ülke tehdit olarak parmakla gösterilmiyor. Ancak İran'ın ismi, herhangi bir NATO üyesinin füze saldırısına maruz kaldığı durumunda tüm NATO üyelerinin muhattap olacağını ifade eden 5. madde ile ilgili olarak, bir örnek olarak belgede yer alıyor. Ben bunun gerekli olmadığını söylemiştim ancak genel kanı bir önlem olarak konmasından yana oldu.
Komuta tartışması
BBC: Füze kalkanı projesi hayata geçtiğinde komuta Türkiye'de olmalı görüşü ne kadar gerçekçi?
Ümit Pamir: Kontrolün tek ülkede olması diye birşey sözkonusu değil, çünkü kontrol NATO komutanındadır. Yani bir füze krizi yaşandığında o füzeyi etkisiz hale getirme yetkisi ne ABD'dedir, ne Fransa'dadır, ne de Türkiye'dedir. Komutandadır. Ben bu konunun hararetle tartışılmasının büyük ölçüde NATO mekanizmalarının nasıl çalıştığının bilinmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum.
Kaynak: BBC