Şantaj ve askerî casusluk soruşturmasında ele geçirilen belgeler, kamuoyunda Heron skandalı olarak bilinen tartışmayı yeniden gündeme getirdi.
Daha önce MİT'in tespit ettiği subaylar arası bir görüşmede PKK'ya kayıplar verdiren Heronların düşürülmesi isteniyordu. Casusluk soruşturması sırasında bir üsteğmenin bilgisayarında da benzer cümlelerin yer aldığı notlar çıktı. Skandal gelişmeler yargıyı da harekete geçirdi. Edinilen bilgilere göre şehit ailelerinin başvurusu üzerine Van Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, Heronların çektiği görüntüleri mercek altına aldı. Dağlıca, Aktütün, Gediktepe ve Hantepe saldırılarıyla ilgili incelemede istihbarat amaçlı kullanılan insansız hava araçlarının görüntülerinden yararlanılacak. Böylece saldırılarda ihmal olup olmadığı tespit edilecek.
Van Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, terör örgütü PKK üyelerince Hakkâri'nin Yüksekova, Şemdinli ve Çukurca ilçelerindeki karakollara düzenlenen saldırılarla ilgili olarak insansız hava uçaklarının görüntülerini inceleyecek. Terör örgütü PKK üyelerinin Yüksekova'nın Dağlıca ile Şemdinli'nin Aktütün, Gediktepe ve Çukurca'nın Hantepe bölgesindeki karakollara düzenlediği saldırılarda şehit olan bazı askerlerin yakınlarının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunması ve savcılığın görevsizlik kararı vermesinin ardından Van Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı saldırıları mercek altına aldı.
Savcılığın, saldırılarla ilgili yapacağı incelemede, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin istihbarat için kullandığı insansız hava uçaklarının görüntülerinden yararlanacağı öğrenildi. Savcılık yetkilileri, görüntülerin incelenmesi sonucunda, saldırılar sırasında ihmal olup olmadığının tespit edileceğini belirterek, incelemenin ardından gerek görülmesi halinde soruşturma başlatabileceğini kaydetti.
13 askerin şehit olduğu, 8 erin esir alındığı 21 Ekim 2007'deki Dağlıca baskınından 11 gün önce, MİT'in telefon konuşmalarını dinlemeye aldığı iki subayın "Çok PKK'lı ölüyor düşürün şu Heronları" şeklindeki konuşması toplumda dehşetle karşılanmıştı. Skandal konuşmanın, 2007'deki Dağlıca baskınından 11 gün önce yapıldığı tespit edilmişti. Dağlıca baskınında istihbarat raporunun olaydan 9 gün önce karakola ulaştığı da tespit edilmişti. Skandal ses kayıtlarıyla ilgili Dağlıca'da şehit düşen askerlerin aileleri davacı olmuştu. Taraf Gazetesi baskının Jandarma İstihbaratı tarafından, dokuz gün önce Genelkurmay'a ve diğer ilgili birimlere bildirildiğini ortaya çıkarmıştı. 12 Ekim 2007 tarihli, 'ivedi' damgalı Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı raporunda, baskının yeri ve zamanı ayrıntılı olarak yer aldı.
Albaydan şok ses kaydı: 8-10 teröriste müdahale edilmez
Heronların görüntülerine rağmen saldırılarda teröristlere müdahale edilmediği iddialarını güçlendiren önemli bir ses kaydı dün internet sitelerine düştü. Kara Kuvvetleri İç Güvenlik Harekat Şube Müdürü Albay Ünal A. olduğu iddia edilen kişi, 6 şehit verdiğimiz Hantepe baskınıyla ilgili Heronlar konusunda ilginç ifadeler kullanıyor. Her terörist grubuna müdahale edilmesinin söz konusu olmadığını öne süren Albay A., "İnsansız hava aracının görüntülerine müdahale edilmemiş. Kardeşim ne salatalık şey... 8-10 tane terörist... Yani her istihbarata, her görüntüye müdahale edilmez ki." diyor.
Albay Ünal A. teröristlere müdahale edilmemesinin gerekçesini de şöyle anlatıyor: "Anlık müdahale. O bir istihbaratın olgunlaştırılmasıdır. O çarka girer o. İstihbarat çarkına girer. Her olaya tepki gösterilmez. Şimdi orada senin gördüm dediğin 8-10 tane terörist gördün, vay niye müdahale etmedin. Yooo. Müdahale edilecek diye bir şey yok. Edilmez zaten. Her olaya edilmez."
İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın taslak aşamasında görev aldığını ifade eden Albay A., planın Genelkurmay ile kuvvet komutanları arasında sürekli görüş alışverişi yapılarak hazırlandığını belirtiyor. Ardından şöyle devam ediyor: "Ben de o plan üzerinde, ucundan kenarından çalıştım. Yani onun içerisindeki görüşlerden bir kısmı da benim görüşlerimdir yani. Fazla fazla şeyler vardır. Bilgi destek ile beraber çalışıyorduk. Taslağı ben de okudum o zaman. Bilgi destek şubesi bizim Kara Kuvvetleri'nde bizim dairedeydi. Beraber çalışıyorduk iç güvenlikle bilgi destek şubesi. Tabii o eylem planı ben oradayken de, geldi okudum ben onu."
Albay A., Genelkurmay karargahında hazırlanan planların suretlerinden sızdırıldığını da kaydediyor. Bunun önüne geçmek için ise kıyım yapılmasını istiyor: "Eee şimdi subaylardan, denizcisi, havacısı hiç fark etmez. Kişi bazında çalışma yapacaksın. Genelkurmay'da. Bir hücre kuracaksın. Bu çok güzel çalışılır yani. Beş katta. Hücre kuracaksın. Kişiler üzerine çalışma yapacaksın. Aynısını Kara Kuvvetleri karargahında da yapacaksın. Taraf'a kim veriyor? Ee ona veren adam o yolun yolcusudur. Tek yapılacak iş. Kıyım. Kıyım yapacaksın. Kıyımda ... oynatan adamların hepsini kıyacaksın kardeşim."
Kaynak: Ajanslar / Zaman